Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında iplerin gerilmesini değerlendiren AB uzmanı Prof. Dr. Cengiz Aktar, müzakerelerin tamamen durdurulması halinde Türkiye ekonomisinin büyük zarar göreceğini söyledi. Aktar, “2013’ten itibaren Türkiye Avrupa Birliği ilkeleri, prensipleri ve standartları açısından raydan çıkmaya başladı. Şimdi artık tamamen raydan çıktı. Bambaşka bir yöne doğru gidiyor. Bunun iyi gitmeyen çöküş aşamasında daha büyük zararı olur. Zaten zorda olan ekonomi, Türkiye’nin AB’den neredeyse tamamen koptuğu ile ilgili bir uluslararası algı ile perişan olur” dedi.
DİHABER’den Zuhal Atlan’a konuşan Aktar’ın açıklamaları şöyle:
“Eğer Türkiye, devamlı surette Kopenhag siyasi kriterine aykırı uygulamalarda bulunursa durdurma veya askıya alma ya komisyonun talebiyle ya da üye devletlerin 3’te birinin talebiyle yani 9 üye devletin talebiyle gündeme gelebilir. Ancak, bu aşamaya geleceklerini sanmıyorum. Zira fiilen zaten müzakereler durdurulmuş. Müzakere edildiği falan yok. 15 tane sözüm ona fasıl var. Bunların hiçbiri layıkıyla müzakere edilmiyor. Artı, Türkiye ile müzakerelerin kesinlikle durmasını isteyen Avusturya gibi ülkeler yeni fasılların açılmasında veto hakları kullanacaklardır. Çünkü, yeni bir fasıl açılabilmesi için bütün üye ülkelerin evet demesi lazım, yani oy birliği gerekiyor. Şimdi bu oy birliği yok, yeni fasıl açılmaz. Bu, zaten hiç iyi gitmeyen müzakerelerin fiilen bittiği anlamına geliyor. Herkes bunun farkında. Geçtiğimiz Pazartesi günü Dışişleri Bakanlığı Konseyi’nin ortak tutum belgesinde artık müzakerelerden dahi bahsedilmiyor. Sadece siyasi diyalogdan bahsediliyor.”
Almanya Dışişleri Bakanı Walter Steinmeier’in, “Müzakere kararını Avrupa başkentleri vermemeli, AB ile ilgili kararı Türkiye vermeli” açıklamalarını anımsatan Aktar, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, hem idam cezasının geri gelmesi konusunda hem ‘AB’yi istiyor musunuz, istemiyor musunuz?’ referandumuyla zaten o kararı dolaylı olarak veya doğrudan almak üzere harekete geçmiş durumda. Zaten, AB de, olası bir idam cezasının yasalaşması halinde AB ile müzakerelerin durdurulacağını söylediler. O artık bardağı taşıran son damla olacaktır” diye konuştu.
AB ile Türkiye arasında müzakerelerin durdurma noktasına 2013 yılında gelindiğine işaret eden Aktar, “2013’ten itibaren Türkiye Avrupa Birliği ilkeleri, prensipleri ve standartları açısından raydan çıkmaya başladı. Şimdi artık tamamen raydan çıktı. Bambaşka bir yöne doğru gidiyor. Bunun iyi gitmeyen çöküş aşamasında daha büyük zararı olur. Zaten zorda olan ekonomi, Türkiye’nin AB’den neredeyse tamamen koptuğu ile ilgili bir uluslararası algı ile perişan olur” dedi.
Türkiye’nin AB’ye girme konusunda çok büyük fırsatları kaybettiğini vurgulayan Aktar, son olarak şu kaygısını dile getirdi:
“Ülke ve ülkenin çocukları açısından çok büyük bir fırsat heba edildi. Bunun vebali herkesin üzerinedir. Türkiye, ayağına gelmiş fırsatı tepti, bindiği dalı kesti. Çok yazık oldu. Bundan sonra o süreci ayağa kaldırmak çok çok zor olacak.”