Dünyada en çok alıntı yapılan ilk 10 ekonomist arasında gösterilen Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) Prof. Daron Acemoğlu, 2007’den sonra Türkiye’de yolsuzluklarda artışlar olduğunu, ülkenin üretimden uzaklaştığını vurguladı.
Acemoğlu, Bloomberg HT’ye konuştu:
Son 3 yılda büyümedeki düşüşü neye bağlıyorsunuz?
- 2001 senesinden başlayarak bütçe organizasyonunda olsun, enflasyonda düşüş olsun ve en önemlisi de yapısal reformların etkisinin devamı olan bir büyüme süreci ile üretkenlik artmaya başladı. Yeni sektörlere yeni firmalar girmeye başladı ve bu 5-6-7 sene için Türk ekonomisine yeni bir kan getirdi. Ama 2007’den başlayarak bu süreçte bir durulma ve hatta bir geri gitme olayı var. Yolsuzlukta büyük artışlar oldu. Yapısal reformlarda geri adımlar atıldı. Yargıda geriye gidiş var. Üretkenlik yerine devlet talebiyle, devlet katkısıyla büyüyen bir ekonomi görüyorsunuz. Böyle bir büyüme zaten çok uzun süreli olarak devam edemez.
Büyümeye ivme kazandırmak için ne yapmalı?
- Eğer Türkiye ekonomisinde reform yaparsanız ki reform yapmanında ne kadar kolay olduğunu gördük. Yolsuzluk konusunda IMF nin yardımlarıyla ne kadar çabuk iyileşmeler olduğunu gördük. Bunları yeniden yapmamamız için hiçbir neden yok.
Büyümedeki gerilemenin siyasi gelişmelerle etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Çok yakın bir etkisi var. Türkiye’nin büyümesinin en önemli faktörü ekonomik kurumlar ve ekonomik kurumların nasıl iyileştiği. Bunların nasıl iyileşip kötüleştiğini ne belirliyor? Siyasi kurumlar. Türkiye’de niye 2001’den başlayarak önemli yapısal reformlar geldi, niye yolsuzluk ve bütçe konusunda olsun yargı konusunda olsun, yeni firmaların girme konusunda olsun bir açılma oldu? Çünkü demokratik bir açılım oldu Türkiye’de. 2007’lerden sonra ise bu demokratik açılma zayıfladı, durdu, hatta geri bile gitti. Bunların sonucu olarakta aynı yönde ekonomik kurumlarda da kötüleşme oldu.
Türkiye’de hükümet kurma çalışmaları, koalisyon mu tek parti mi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türkiye’nin demokratik bir yola gitmesi için tek parti sistemine gelmemesi lazım. Ama aynı zamanda koalisyon hükümetlerinin de problemleri olabilir. Türkiye’de siyasi kurumların zayıflığından dolayı bir koalisyon hükümeti örneğin yolsuzlukta daha büyük patlama yaratabilir diye bir korku var. Bu olur mu olmaz mı bilmiyorum ama yapılması gereken parlementonun kendi içinde bir çözüm üretmesi gerekiyor. Önemli olan bir demokratik toplumda politika bir tek politikacıların eline bırakılmaz.