Prof. Doğanay Tolunay: Yanan ormanların büyük bir çoğunluğu kızılçam ormanı; tamamen yanmış kızılçamlar yeniden sürgün verebilse de bunların yeniden eski haline gelmeleri oldukça zor

Prof. Doğanay Tolunay: Yanan ormanların büyük bir çoğunluğu kızılçam ormanı; tamamen yanmış kızılçamlar yeniden sürgün verebilse de bunların yeniden eski haline gelmeleri oldukça zor

Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Doğanay Tolunay, 28 Temmuz'da Antalya'nın Manavgat ilçesinde başlayan ve Türkiye'nin özellikle Akdeniz ve Ege bölgelerinde günlerce süren orman yangınlarının ardından, yanan ağaçların akıbetine ilişkiler bilgiler aktardı. Tolunay, Twitter hesabından yaptığı sıralı paylaşımlarda hangi ağaçların kesilip kesilmeyeceği ve hangilerinin yeniden canlanabileceği konusunda merak edilen soruları yanıtladı. 

Tolunay, tamamen yanmış kızılçamların yeniden canlanabilmesinin zor olduğunu ifade ederken; fıstık çamlarının biraz daha dirençli olduğunu kaydetti. Tolunay, yanmış ağaçlarda oluşan reçinelerin yeniden yangına sebebiyet verecek tehlikede olduğunu belirtti. 

Prof. Doğanay Tolunay şu bilgileri paylaştı: 

"Gelen sorular üzerine yanan orman alanlarındaki ağaçların durumu açıklamaya çalışacağım.

Yanan ormanların büyük bir çoğunluğu kızılçam ormanı. Az miktarda da karaçam ormanı yandı. Yangından etkilenen makilikler de bulunmakta

Bunlardan kızılçam ve karaçam ormanlarında yanan ağaçların kesilip kesilmeyeceğine karar verilmesi için ağaçların tepelerindeki ibrelerin yanıp yanmadığı incelenmeli. Eğer ibrelerin tamamı ya da çok büyük bir kısmı yanmışsa bu ağaçların yaşama şansı bulunmamaktadır.

Kızılçamlar ve fıstık çamları bazen tamamen yansa da yeniden sürgün verebilmektedir. Ancak yine de çoğunlukla bu ağaçlar da hayatlarına devam edememektedir. Fıstık çamları biraz daha dirençli olup tepedeki ibreler az zarar gördüyse yeniden canlanabilme olasılığı bulunmaktadır

Bu konudaki şu makaleyi okuyabilirsinizhttps://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/175546

Tamamen yanmış kızılçamlar yeniden sürgün verebilse de bunların yeniden eski haline gelmeleri oldukça zordur. Yine de kısmen yanmış tepelerinin büyük çoğunluğu yeşil kalmış kızılçam ve karaçamlar hemen kesilmemeli bir yıl süre beklenmeli, hayatta kalıp kalmayacakları izlenmelidir

OGM’de çoğunlukla kısmen yanmış ağaçları hemen kesmemektedir. Tamamen yanmış kızılçam ve karaçamların ise kesilmesi gerekmektedir. Bunun birkaç nedeni vardır:

1.Yanmış ağaçlara kısa sürede kabuk böcekleri gelir ve bu böcekler aşırı miktarda üreyerek sağlıklı ormanlarda da zarar yapabilirler. Binlerce hektar orman yandığı için ağaçların kesilmesi yine de uzun zaman olacağı için yanan alanlara feromon tuzakları yerleştirilmelidir.

"Yanmış ağaç gövdeleri zamanla devrilir; çam ağaçlarının kabukları kalındır çoğunlukla yangınlardan etkilenmez"

2.Yanmış ağaç gövdeleri reçineli oldukları için uzun yıllar çürümeden kalabilirler. Bu yanmış gövdeler ormanlardaki yanıcı madde yükünü arttırdıkları için yangın riskinin de artmasına neden olurlar.

3.Yanmış ağaç gövdeleri zamanla devrileceklerdir. Bunlar devrildiklerinde hem insanlara hem de fidanlara zarar verebilirler. Dere yataklarına yakın gövdeler sellerle taşınabilir ve yerleşim alanlarında zararlara neden olabilirler.

4.Çam ağaçlarının kabukları kalın olduğu için gövde odunu çoğunlukla yangınlardan etkilenmez. Son yangınlarda OGM tarafından 133 bin ha kadar orman alanının yandığı ve 12,1 milyon m3 kadar odunun da yangından etkilendiği tahmin edilmekte.

Bunların satılması halinde 2 milyar TL kadar bir gelir elde edilebilir. Kamuoyu tarafından bu paranın orman yangınlarıyla mücadelede kullanılması talep edilmelidir.

5.Yanmış makilerin kesilmesine gerek olmamakla birlikte çoğu maki bitkisinin gövdesi toprak yüzeyinden kesildiğinde sürgün verdiği için makiliklerin gençleşmesi teşvik edilecektir.

Not: Kesimler toprak yüzeyinden yapıldığı ve kökler çıkarılmadığı için toprağa vermemektedir. Ancak ağaçlandırma yapılacak alanlarda toprak işleme sırasında kökler sökülmektedir.