Mustafa SUİÇMEZ/ÇANAKKALE, (DHA)- ÇANAKKALE Boğazı\'nda bu yıl balıkçılar lüfer avından umduğunu bulamadı. Lüferin fiyatı son yılların en yükseğine ulaştı, neredeyse altınla yarışır hale geldi. Lüfer avındaki azalmanın sebebi merak edilirken, konunun uzmanı Prof. Dr. Adnan Ayaz, bu balık için tehlike çanlarının 2008 yılında çalmaya başladığını söyledi.Çanakkale\'de balık tezgahlarında kilosu 150 TL\'den satılan \'Denizlerin prensi\' lüferin fiyatı hem balıkçıları hem de vatandaşları kara kara düşündürüyor. Ne balıkçı esnafı satış yapabiliyor ne de vatandaşlar sofralarında lüfer yiyebiliyor. Bilim insanları son yıllarda azalan lüfer için ise \'tehlike çanlarının\' çalmaya başladığını vurgularken, balıkçılar ise bu yıl lüferde görülen sıkıntının gelecek yıllarda daha iyi olacağı görüşünde. ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Su Ürünleri Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Adnan Ayaz, lüfer için tehlike çanları çaldığını ilk olarak 2008 yılında dikkat çektiğini söyledi. Balıkçılıkta yıllara göre bir dalgalanma olduğunu kaydeden Prof.Dr. Ayaz, şöyle dedi:\"Lüferin bazı yıllarda fazla avlandığı göze çarpabilir. Biz bunlara \'pik noktaları\' deriz. Ancak son 30 yıllık av veriminin değerlendirilmesine bakıldığında eğer bu pikler eskiye nazaran daha aşağıdaysa, bu balıkçılığın çöktüğüne dair işarettir. Stok için tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Aslında stok çalışmalarının yapılıp, bir lüferde maksimum sürdürülebilir ürün miktarının hesaplanıp buna göre kota çalışmalarının yapılması ve balıkçılara da bu kotaların dağıtılması gerekiyor. Bu maksimum sürdürülebilir tespit edilmeden kalkıp bu balıkçılığın yönetimini yapmak gördüğünüz gibi bizi bu duruma getirdi.\"Lüferin azalmasının sebebinin sadece av baskı olmadığını, denizlerdeki aşırı kirliliğin de etkili olduğunu ifade eden Prof.Dr. Ayaz, \"Devletimiz sanayi kuruluşları ve evsel atıklarla ilgili düzenlemeler yapması gerekiyor. Atık miktarının bir şekilde arıtılarak denize verilmesi gerekmektedir\" diye konuştu.\"DÜZENLİ BALIKÇILIK POLİTİKASI OLUŞTURULMALI\"Türkiye\'de tutarlı bir balıkçılık politikası olmadığını da kaydeden Prof.Dr. Ayaz, şöyle devam etti:\"Bizim, oturup düzenli bir balıkçılık politikası oluşturmamız gerekiyor. Devlet bir balıkçılık komisyonu kurup, bağlayıcı kararlar almalı. Stoklarımızın durumunu ciddi bir şekilde belirlememiz gerekiyor. Bunun için kaynaklar ayrılmalı. Maksimum sürdürülebilir ürünün tespit edilmesi ve buna göre kotalar düzenlenip balıkçılara bunların anlatılması gerekiyor. Ciddi denetimler ve bu belirtilen kota miktarlarının düzgün bir şekilde uygulatılması gerekiyor. Herkes elini taşın altına koymalı. Aksi halde durum giderek kötüye gidecek.Önümüzdeki yıl lüferin bol olma ihtimali kimseyi aldatmasın. Bu yıldan fazla bir av verecektir. Ancak incelendiğinde bir önceki fazla av verdiği yıldan düşük av verdiği fark edilecektir.\"\"ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA BOL OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ\"Çanakkale Su Ürünleri Kooperatifi Bölge Birliği Başkanı Hasan Uysal ise, bu yıl sıcak bir iklim yaşandığını, halen deniz suyu sıcaklığının 16 derecelerde seyrettiğini belirterek, şunları söyledi:\"Normal şartlarda bu deniz suyu sıcaklığının 6-7 derecelerde olması lazım. Dolayısıyla balık göçünün başlamamasıyla ilgili bir durum söz konusu. Ekolojik dengede havaların bu sene sıcak olmasından dolayı bir kırılganlık var. Bu sene hava şartlarının getirdiği bazı nedenlerden dolayı belli balıklarda bolluk, belli balıklarda ise kıtlık yaşanıyor. Lüferin bu sene şu ana kadar olmamasının nedenlerinden bir tanesi de budur. Bu yılki yokluk daha ziyade, bu anlattığım etkenlerden dolayı gibi görünüyor. Ama önümüzdeki yıllarda bu balığın daha bol olacağını düşünüyoruz.\"ÇOMÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Ali İşmen ise, lüfer avcılığının yıllara göre dağılımı konusunda istatistiki bilgiler aktardı.
FOTOĞRAFLI