Ordu Üniversitesi (ODÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sevgili, Türkiye'de daha önce görülmeyen çeşitli böcek ve bitki türlerinin son yıllarda görülmeye başladığına dikkat çekerek, bu zararlılara karşı hazırlıklı olunması gerektiği uyarısında bulundu.
Hasan Sevgili, Afrika'dan başlayarak yayılan ve Türkiye'nin İran ile Irak sınırına kadar gelen çöl çekirgesi istilasını hatırlatarak, buna benzer küresel iklim değişimiyle çeşitli böceklerin Türkiye'de görülmeye başladığını söyledi.
Türkiye'de, Karadeniz Bölgesi faunası ve florasında yer almayan bitki ve hayvanların bir şekilde bu bölgelere geldiğini, verdikleri zararında ortaya çıktığını vurgulayan Hasan Sevgili, "İnsan hareketliliğinin günümüzde artmış olması nedeniyle özellikle 'işgalci türler' diye bir kavram oluştu. Bu bölgenin, Karadeniz'in faunası ve florasında yer almayan bitki ve hayvanlar ülkemizde de bir şekilde gelip uygun ortam bulup hızla popülasyonlarını artırıyorlar.Vatandaşın kelebek dediği, aslında kelebek olmayan ağustos böceğigiller dediğimiz böcek grubunun bir familyasına ait olan tür. İlk 2 binli yıllarda Hopa bölgesinde görülüyor. Adı Japonika, Asya kökenli bir böcek. Bunlarda bitki özsuyu ile beslenmeye ağız yapısı var" dedi.
Türkiye'de daha önce görülmeyen böcek türlerine bundan sonra sık sık rastlanabileceğini ve bunlara karşı tedbirli olunması gerektiğini de ifade eden Sevgili, "Japonika böcekler her türlü bitkiye saldırdığı için mücadelesi çok zor. İlaç kullanımı hiç önerilmiyor, 'zaman içerisinde popülasyon kendince bir yere oturacaktır' diye düşünülüyor. Bunlar işgalci türler, giderek artacak.Küresel iklim değişimi var, sadece insanlar değil diğer bitki ve böceklerde normal bulundukları alanlarda yeterince beslenemedikleri zaman ve o bölgede yeterli bitki olmadığı zaman bunlar başka alanlara doğru yavaş yavaş alanlarını genişletiyorlar. Daha önce görmediğimiz çeşitli böcek ve bitki türlerine rastlayacağız. Bunlar giderek artacak ve bizim başımıza iş açacak. Bunlara hazırlıklı olmak lazım" dedi.