Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık, Koronavirüs aşısı yaptıranların rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek, "Çünkü dünyada şu anda piyasada olan aşıların hiçbirisi virüsü engellemeye yönelik dizayn edilmedi. Aşılar; ölümü engellemeye, ağır enfeksiyonu önlemeye göre dizayn edildi Dolayısıyla net olarak bildiğimiz bir şey var ki tam aşılarını yaptırmış olan kişilerde hastaneye gitme yüzde 93 oranında azalıyor. Ölüm ise neredeyse yüzde 100 oranında önlenmiş oluyor" dedi.
Prof. Dr. İsmail Balık, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanan aşı haritasının son halini ve Covid-19 yoğun bakımlarındaki son durumu DHA'ya değerlendirdi. Prof. Dr. Balık, "Sayın bakanımız haritayı açıkladı ve illere göre yapılan aşı haritamızda hiç kırmızı alan kalmadı. Yani tek doz aşılama oranlarımız istediğimiz noktalara yaklaştı diyebiliriz. Ama şunu da unutmayalım ki bu bizi rehavete sevk etmesin çünkü tek doz aşı deltaya karşı neredeyse hiç etkili değil. Dolayısıyla aşı haritamızda çift doz mavi görmemiz gerekiyor. O yüzden bir an önce aşı haritamızı bundan sonra çift doz oranlarına göre renklendirme yapmamızda yarar var. Çünkü vatandaşımızın bir kısmı özellikle buna bakarak rehavet içinde olabiliyor. Üstelik tam doz aşılıların bile rehavete kapılmaması gerekiyor. Onların da maske, mesafe ve hijyene mutlaka uymaları gerekiyor. Çünkü dünyada şu anda piyasada olan aşıların hiç birisi virüsü engellemeye yönelik dizayn edilmedi. Aşılar; ölümü engellemeye, ağır enfeksiyonu önlemeye göre dizayn edildi. Dolayısıyla net olarak bildiğimiz bir şey var ki tam aşılarını yaptırmış olan kişilerde hastaneye gitme yüzde 93 oranında azalıyor. Ölüm ise neredeyse yüzde 100 oranında önlenmiş oluyor. Elimizde böyle bir güçlü silah varken bizim de bir an önce çift doz aşılarımızı yaptırmamız gerekiyor" diye konuştu.
Prof. Dr. Balık, daha sonra aşı olmayan öğretmenlere de aşı çağrısında bulunarak, "Öğretmenlerimiz de lütfen hızlı bir şekilde aşılarını olsunlar. Biz öğretmenlerimizin yüzde 100'ünün aşılı olmasını arzu ediyoruz. Çünkü onların örnek olması gerekiyor. Doktorların içinde aşılanmayanların oranı yüzde 1'den daha az. Maalesef son zamanlarda az sayıda da olsa aşılanmamış olan meslektaşlarımızı da kaybetmek bizim için son derece üzücü. Dolayısıyla buradan vatandaşlarımızın ders çıkarması gerekiyor. Her gün ekranlara yansıyan acillerden, oradan da yoğun bakımlardaki Koronavirüs hastalarının pişmanlık hikayelerini anlatan yansımaları ekranlarda görüyoruz. Yoğun bakımlarda aşı olmayanlar maalesef o kadar pişmanlık cümleleri kuruyorlar ki oksijen maskesiyle beraber hissettikleri nefessizlik duygusu, nefes alamama, boğulma hissi ve ölüm korkusu, bu pişmanlığı o kadar çok yansıtıyor ki onları öyle gördükçe inanın biz de çok üzülüyoruz" ifadelerini kullandı.