İstanbul Boğazı'nın donacağı tartışmaları üzerine açıklama yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, "Herhangi bir şekilde İstanbul Boğazı'nın donması söz konusu değil" dedi. Kurnaz, İstanbul Boğazı'nın donacağı iddiasını 'mantık dışı' olarak nitelendirdi.
Küresel ısınmayla birlikte iklim krizlerinin konuşulduğu sıralarda, İstanbul için Prof. Dr. Orhan Şen, küresel ısınmanın önümüzdeki 3 yılda duracağı yerini küresel soğumanın alacağını iddia etti.
TIKLAYIN - Prof. Doğan Yaşar: İstanbul Boğazı'nın donduğunu göreceğiz, iki üç yıla kadar bekliyorum
TIKLAYIN - Prof. Orhan Şen'den, "İstanbul Boğazı'nın donduğunu göreceğiz" iddiasına ilişkin açıklama: Saçmalık
Bunun üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Kurnaz, "İstanbul Boğazı en son bildiğimiz kadarıyla 1650'lerde donmuş. Herhangi bir şekilde İstanbul Boğazı'nın donması söz konusu değil. Özellikle dünya bu kadar ısınmışken, küresel ısınma nedeniyle normalden bile birkaç derece daha sıcak durumdayken İstanbul Boğazı'nın donması gibi bir şey söz konusu olmaz. Hele de 2022, 2023 için imkansız" dedi.
İddiaları mantık dışı bulan Prof. Dr. Kurnaz, "Şu anda dünyanın atmosferi güneşten gelen enerjiyi dışarı bırakmıyor. Bundan dolayı da ısınıyor. Bütün bunlara oluyorken neyin nasıl soğuyacağının hangi fiziğe, kimyaya dayandığının bunları söyleyen kişilerin anlatması gerekiyor. Bu kadar sıcak havanın içerisindeyiz. İstanbul'da neredeyse 10 yıldır doğru düzgün ağır kar yağmamışken İstanbul Boğazı donacak demek mantık dışı" diye konuştu.
İstanbul Boğazı'nda buz üzerinde poz verenlerin olduğu fotoğrafla ilgili konuşan Prof. Dr. Kurnaz, "1954 yılında Tuna Nehri donmuş. Tuna Nehri'nden gelen buzlar da İstanbul Boğazı'nın sıkışık bölgelerinde birikintiye sebep olmuş. Bu İstanbul Boğazı donmuş demek değil. Bunun olması ihtimali bile çok düşük" ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Kurnaz, 2050 yılından sonra İstanbul'da çok fazla kar görülmeyeceğinin ifade ederek, "Kar yağışının frekansı azalıyor. Yani daha az sıklıkta kar yağmaya başlıyor. Yağdığı zaman da dizimize belimize kadar değil en fazla bileğimize ulaşacak kadar bir kar kalınlığı oluyor. Bu kar yağışının sıklığı gittikçe azalıyor. Yağan kar miktarı da azalacak. 2050'den sonra İstanbul'da çok fazla kar görmemeye başlayacağız. Bu yüzyılın sonunda da anca Türkiye'nin doğusunda kar göreceğiz" diye konuştu.