Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Parazitoloji Çalışma Grubu Başkanı, Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ülgen Zeki Ok, “Türkiye’de son yıllarda insanlarda ve köpeklerde ölümcül olabilen Leishmaniasis enfeksiyonlarında bir patlama yaşanıyor. Sığınmacı göçünün yanında iklim değişikliğinin de rol oynadığı bu patlama, turizmi ve dolayısıyla ekonomiyi de etkileyebilir." değerlendirmesini yaptı.
Ok, Dokuz Eylül Gazetesi'ndeki yazısında, "Türkiye’de daha çok Latince adı ‘leishmaniasis’ ile anılan enfeksiyon, bizim coğrafyamızda deriyi ve iç organları tutan iki ayrı klinik tablo ile seyrediyor. Yakarca (tatarcık, kum sineği, Phlebotomus) denen 2-5 mm uzunluğundaki, genellikle geceleri aktif olan minik sineklerin ağrılı sokmaları sonucu bulaşan Leishmania cinsi kan parazitleri, deride ‘Şark çıbanı’ da denen, kraterli yanardağ şeklinde ülserli kabartılar oluştururken; içi organları tutanlar, karaciğer ve dalak büyüklüğü, yüksek ateş, kanda akyuvar, alyuvar ve trombosit sayısının düşüklüğüne yol açar; kan kanseri gibi hastalıklarla karışabilir, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanabilir." ifadesini kullandı.
Ok şunları kaydetti:
"Kişisel korunmada, özellikle insanda veya köpekte enfeksiyon saptanan riskli bölgelerde, yakarcaların geçemeyeceği 2 mm’den küçük delikli, kapı pencere teli ve cibinlik kullanımı, yakarcaların aktif oldukları özellikle akşam ve gece saatlerinde uzun kollu gömlek, uzun pantolon giymek, açıkta kalan bölgelere repellent denen sinek kovucuları sürmek yararlı. Ev içinde kullanılan elektrikli matlar veya sıvılar da etkili, ancak hava dolaşımının sağlanmadığı durumlarda sağlığa zararlı olabilir."
Leishmaniasis, protozoa grubunda yer alan farklı türlerde Leishmania parazitinin sebep olduğu bir hastalıktır.
Enfekte dişi kum sineklerinin (phlebotomin sandfly) ısırığı ile bulaşan paraziter bir hastalıktır. Vektör olan kum sinekleri, bu parazitleri enfekte olmuş insan ve hayvanları ısırarak alırlar. Bulaşma riskinin en yüksek olduğu vakit, kum sineklerinin genellikle en fazla aktif oldukları akşam- şafak vakti arasıdır.
Bulaşma ayrıca leishmania paraziti ile kontamine iğne kullanımı (iğne paylaşımı) veya kontamine kan transfüzyonu yoluyla da olabilir. Enfekte hamile kadından bebeğine de geçiş olabilir.
Belirti ve Bulgular
Leishmaniasis üç farklı formda görülür:
-Kutanöz leishmaniasis: En sık görülen formdur. Sineğin ısırmasından birkaç hafta ile ay içerisinde deride görülen yara ile karakterizedir. Yaralar zamanla boyut ve görünüm değiştirebilir. Yaralar papüler (1cm den ufak kabarıklar) veya nodüler (1-3 cm kadar topak ) olarak başlayabilir ve ülserlere (kenarları yükseltilmiş ve merkezi krater şeklinde bir yanardağ gibi) dönebilir. Bu yaralar genellikle ağrısız olmakla birlikte ağrılı da olabilir. Bazı insanlarda yaralara yakın yerlerde lenf bezleri şişebilir. Cilt yaraları genellikle yüz, kollar ve bacaklar gibi ısırılmaya maruz kalan açık bölgelerde oluşur. Bunlar genellikle iz bırakarak, bir kaç ay içinde iyileşir.
-Viseral leishmaniasis (Kala-azar): Sinek ısırığından sonra aylar içerisinde hastalık gelişir (bazen bu süre bir yıla kadar uzayabilir). Genellikle dalak, karaciğer ve kemik iliği gibi çeşitli iç organları etkiler ve hastalığın en ciddi formudur. Hastalarda genellikle yüksek ateş, ciddi kilo kaybı, dalak ve karaciğer büyümesi ve anemi, lökopeni ve trombositopeni gibi düşük kan sayımı görülür. Eğer tedavi edilmezse hastalık kemik iliğini , lenf düğümlerini ve diğer iç organları etkileyebilir ve iki yıl içinde % 100 gibi yüksek bir ölüm oranına sahiptir. Visseral leishmaniasis genellikle kum sineği tarafından ısırıldıktan sonra bir ay içinde gelişebilir.
-Mukozal leishmaniasis: En az sıklıkta görülen formdur. Kutanöz leishmaniasis’e neden olan parazitlerin bazı türleri bu forma neden olmaktadır. Belli türdeki parazitler deriden yayılarak burun, ağız ve boğaz mukozalarında yara oluşumuna neden olurlar. Bu mukozalarda parsiyel veya total yıkıma neden olabilir. Bu formdan korunmanın en iyi yolu köken aldığı deri leishmaniasisinin uygun şekilde tedavi edilmesidir.
Tanı ve Tedavi
Visseral leishmaniasis tanısı parazitolojik veya serolojik testler (hızlı tanı testleri) ve klinik ile yapılır. Doku örneklerinde yapılan mikroskopta incelenmesi ile parazitler gösterilir. Kutanöz leishmaniasisde parazitolojik testler ile klinik bulgular tanıyı doğrular. Kutanöz ve mukozal leishmaniasis için serolojik testlerin değeri sınırlıdır.
Leishmaniasis tedavi edilebilir bir hastalıktır. Leishmaniasisin tedavisi hastalığın tipine, parazit alt türlerine ve coğrafi konum gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Özellikle Visseral leishmaniasisin zamanında tanı konulup tedavi edilmesi ölüm riski açısından önemlidir.