Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, bugünkü yazısında, Dr. I-Ming Lee’nin “egzersiz-kronik hastalıklar ilişkisi” üzerine gerçekleştirdiği araştırmayı değerlendirdi.
2019’da yayımlanan ve ortalama yaşı 72 olan 16 bin 741 kadının yürüme aktivitelerini 4 yıl boyunca aralıksız izlenmesiyle gerçekleştirilen söz konusu çalışmanın, günde ortalama 4400 adım atanların ölüm risklerinde, 2000 adım atanlara oranla yüzde 41 azalma olduğu verisini ortaya koyduğunu aktaran Müftüoğlu, “sadece kadınlarda ve yalnızca 70’i aşan hanımlarda gözlenen bu verilerin” yeniden gündeme geldiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Dr. LEE yaptığı o çalışmada ölüm riskini en fazla azaltan adım sayısının 7500-8500 aralığında olduğunu zaten net olarak görmüş ve göstermiş. Tamam, günde ortalama 4400 adım 70’lik hanımların ölüm risklerini 2000 adım atanlara oranla yüzde 41 azaltmış ama bu azalma, adım sayısı ortalama 5900’e çıktığında anında yüzde 46’ya yükselivermiş. Adım sayısını biraz daha arttırdığınızda, günde 7500-8500 aralığına çıkardığınızda ise ölüm riskinizdeki azalma yüzde 58’e kadar ulaşmış. Her ne kadar Dr. Lee’nin bu çalışması '7500’ün üzeri ek bir fayda sağlamıyor' gibi bir netice verse de ben dahil pek çok uzman bu kanaati asla paylaşmadı, paylaşmıyor.”
Ayrıca yazısında Prof. Melih Us’un Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök’ün 4 bin 400 adım konusundaki düşüncelerine karşın, “Sen o araştırmanın ayrıntılarını okudun mu. Melih Us “Ben sonuna kadar okudum, durum pek öyle anlatıldığı ve yazıldığı gibi değil" diyerek açıklamalarda bulunmasını, “Ertuğrul Özkök’e benden önce ilk uyarıyı, daha doğrusu ‘kırmızı kartı’ değerli meslektaşım Prof. Dr. Melih Us gösterdi” değerlendirdi.
“Melih Hoca bu araştırmanın eksik ve yanlış değerlendirildiğinin altını net ve açık olarak çizdi. Çünkü o araştırmada da -ki daha önce yapılan pek çok araştırmada olduğu gibi- günde 7500 adım hedefi 4400 adımdan çok daha mantıklı, verimli ve faydalı görünüyordu” diyen Müftüoğlu, yazısının “Peki doğrusu ne?” başlıklı bölümünde şu düşüncelerini aktardı:
EĞER daha sağlıklı, formda ve zinde, daha hafif, daha keyifli, kronik hastalıklardan uzak bir ömrüm olsun diyorsanız her gün düzenli egzersiz yapın. Önceliğinizi de “yürüme”ye verin. Çünkü yürümek “dozunda” alındığında sorunsuz ve sınırsız faydalar sağlayabilen muazzam bir ilaçtır. Her şeyden önce basit ve doğaldır. Özel bir eğitim ya da beceri gerektirmez. Özel bir kıyafete de gerek duymazsınız. Bir çift yürüyüş pabucu işinizi rahatlıkla halleder. Ayrıca tek başına yürüyerek “kafa dinlemek” arkadaşlarla birlikte yürümeyi seçerek de “dostluğun keyfini çıkarmak” için de yürümek mükemmel bir seçimdir. Onu her yerde, her zaman, her koşulda yapabilirsiniz. Üstelik yaşınız ve sağlık durumunuzun da ciddi bir kısıtı söz konusu olmaz. Ayrıca durumunuza göre gerekli her türlü süre ve tempo ayarlamalarını da yapabilirsiniz.
Özkök, 20 Mayıs 2021 tarihli köşe yazısında, Prof. Melih Us’un kendisine verdiği yanıtı maddeler halinde şöyle aktarmıştı: BİR: Bir kere yeni haber değil. 2019 yılında JAMA dergisinde yayınlanan bir çalışma... İKİ: Ortalama yaşı 72 yaş olan kadın hasta grubunda yapılmış. ÜÇ: 16 bin 741 kadında 7 günlük adım sayısına bakılmış. Doğru: İlk sonuç şöyle: Günde ortalama 4 bin 400 adım atanlar ile 2 bin 700 adım atanlar karşılaştırıldığında ölüm oranı azalıyor. DÖRT: Ama o cümlenin devamı var: 7 bin 500 adım atanlarda ise ölüm oranının daha da azaldığı tespit edilmiş. BEŞ: Çalışma 70 yaş kadın grubunda sadece adım sayısını 1 haftalık zaman diliminde ölçmek şeklinde tasarlanmış. Oysa ölüm oranını bu yaş grubunuzda etkileyebilecek çok faktör var. ALTI: Bu araştırmaya bakarak, konuyu sadece adım sayısına indirgersen çok yanlış bir şey yapmış olursun. Egzersizin yoğunluğu, sıklığı ve süresi diğer önemli faktörlerdir. Aktif bir yaşam tarzı bütün tıp kılavuzlarında önemi en çok vurgulanan konulardan biridir. YEDİ: Bilimsel verileri bu şekilde yanlış yansıtmak yerine halkı spora ve aktif yaşama teşvik etmeliyiz. Yaşa ve bünyeye uygun şekilde düzenli spor yapmak kendinize yapacağınız en iyi yatırımdır. |