Prof. Dr. Saim Kılıç: Borsada yanıltıcı bilgiye ceza düzenlemesinin hedefi aracı kurumlar; sosyal medyayla ilgili düzenleme gerekli

Prof. Dr. Saim Kılıç: Borsada yanıltıcı bilgiye ceza düzenlemesinin hedefi aracı kurumlar; sosyal medyayla ilgili düzenleme gerekli

Borsa İstanbul Eski Denetim ve Gözetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Saim Kılıç, yanlış ve yanıltıcı yatırım tavsiyelerinde bulunanlara 5 milyon TL’ye kadar ceza verilmesini öngören son düzenlemenin aracı kurumları hedeflediğine dikkat çekerek, “Yatırımcılara para cezası verme konusunda yetkili olan kurum Borsa İstanbul değil, SPK’dır” dedi. Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Saim Kılıç, gazete, TV ve sosyal medyada yanlış ve yanıltıcı yatırım tavsiyelerinde bulunanlara para cezası verilmesini öngören yeni düzenlemeyle ilgili şu bilgileri verdi:“Yeni düzenleme ile iki şey yapıldı. Birincisi, genel olarak bu saydığım kurumlara ve temsilcilerine disiplin sonucunda verilecek para cezaları artırıldı. Eskiden 5 bin TL- 50 bin TL aralığında para cezaları, bu düzenleme ile 10 bin TL- 5 milyon TL aralığına yükseltildi. İkinci olarak, yine aynı kurumlar ve temsilcileri tarafından sosyal medya hesapları başta olmak üzere kitle iletişim araçları kullanarak yalan, yanlış ve yanıltıcı yorum ve tavsiyelerde bulunmaları veyahut bu amaçla kurulmuş sosyal medya hesaplarına ve Whatsapp, Telegram gibi üyelik bazlı çevirim içi kapalı gruplara üye olmaları, bunları yönlendirenlerle iş birliği yapmaları da para cezası verilecek filler arasına sokuldu. Bu fiillere verilecek cezaların da 50 bin TL’den az olmaması öngörüldü.”

Düzenlemenin, yatırımcılar nam ve hesabına işlem yapan aracı kurumların ve temsilcilerinin bu tür faaliyetlerden uzak tutacağı algısını yaratmış olması ve piyasada güven tesis etmesi nedenleriyle genel olarak olumlu olduğunu belirten Prof. Dr. Saim Kılıç, ancak bunun borsa yatırımcıları üzerinde sınırlı etki yaratacağını ifade ederek bunun sebeplerini şöyle açıkladı:

“Bir kere, getirilen para cezasının yatırımcılarla herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır. Zaten öz düzenleyici kuruluş olan Borsa İstanbul’un disiplin ve ceza verme yetkisi, üyeleri ve onların temsilcileri ile sınırlıdır. Borsa İstanbul, yatırımcılara para cezası veremez. İkincisi, aracı kurumlar; SPK lisansına tabi olan, sıkı bir şekilde düzenlenen ve denetlenen kurumlardır. Aracı kurumlar bu tür işlere karıştıkları takdirde, lisanslarını kaybetmek de dahil pek çok daha ağır yaptırımla karşılaşacaklarını bilirler ve bu tür fiillerden uzak dururlar. Dolayısıyla, sorunun en küçük sebeplerinden birine yönelik olarak yapılan bu düzenleme, doğal olarak sorunun çözümüne sınırlı bir katkı sağlayacaktır.”

Borsa İstanbul’un para cezası düzenlemesinin, borsada işlem yapan yatırımcıları kapsamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Saim Kılıç şöyle devam etti:

“Yatırımcılara para cezası verme konusunda yetkili olan kurum Borsa İstanbul değil, SPK’dır. Son dönemde SPK da sosyal medya hesaplarından veya bu tür kapalı çevirim içi gruplardan yapılan piyasa bozucu işlemleri sıkı bir şekilde takip etmekte ve cezalandırmaktadır. Mevcut sermaye piyasası mevzuatında, bu tür gruplara üye olan yatırımcılara yönelik bir yaptırım düzenlemesi bulunmamaktadır.”

"Borsayla ilgili yanıltıcı bilgi veren gruplara üyelikle ilgili de düzenleme gerekli"

SPK’nın son dönemde haftalık bültenler aracılığıyla “Eğer piyasayı bozmak amacıyla bu grupları yönlendiren kişilerle iş tutarsanız sizi de suça iştirakten sorumlu tutabilirim” şeklinde bilgilendirme yaptığına dikkat çeken ve “Umarım SPK’nın bu çabası sonuç doğurur” diyen Prof. Dr. Saim Kılıç şu değerlendirmeyi yaptı:

“Esasen çok zor olmakla birlikte, evrensel hukuk ilkelerine uygun bir formül üretildiği takdirde, bu tür piyasayı bozmak amacıyla kurulmuş gruplara üye olan yatırımcılara yönelik bir düzenleme yapılması piyasa için güzel bir gelişme olurdu. Zira böyle gruplara üye olan yatırımcıların önemli bir kısmı, kısa yoldan para kazanmak umuduyla ‘tüyo’ almak için bilerek ve isteyerek bu gruplara girmektedirler. Bu yatırımcılar, suç işleyenlerin değirmenlerine su taşımaktadırlar. İyi niyetli ve masum olmayan bu davranışın, cezalandırılamıyorsa bile, en azından korunmaması gerekir. SPK, bu tür gruplara üye olmuş yatırımcıların şikayetlerini ve uyuşmazlık başvurularını, bu yönlerini de dikkate alarak değerlendirebilmelidir.”