Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, yurt dışında geliştirilen Koronavirüs aşısının bir ve ikinci faz çalışmalarının tamamlandığını, üçüncü faz çalışmalarında Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nin de yer alabileceğini söyledi.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ata Nevzat Yalçın, sonbahar aylarında salgında bir artış beklediklerine dikkat çekti.
Yaz aylarında beklenen düzeyde bir azalma yaşanmadığını belirten Prof. Dr. Yalçın, Covid-19 hastalığının uzama riskine değindi ve şunları söyledi:
“Bu hastalığın biraz da uzaması riski çok, çünkü dünyada bu tür pandeminin kısa sürede bitmesi söz konusu olamıyor. Toplumun yüzde 80’i, hastalığı herhangi bir yakınma olmadan, hafif bulgularla geçiriyor. Yüzde 15’inin hastaneye yatması gerekiyor. Yüzde 5’i de hastaneye yatıp gerektiğinde entübe olan olgular."
Hastalığın geçiriliyor olmasının en büyük etkeninin uygun tedavi ve güçlü ajanlara bağlı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Yalçın sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni ajanlar üzerinde de duruluyor. Güçlü ilaçlar da var. Bu ilaçlarla ilgili başarı oranları oldukça yüksek. Şu anda kullanılan klorokin, favipravir, remdesivir gibi ilaçlar var. Bunlar tedavi şansı yüksek ajanlar ama yeni antiviraller üzerinde de çalışılıyor. Toplumun önemli bir bölümü bu hastalığı geçirecek”.
Prof. Dr. Yalçın, bu hastalığı hafif geçirme oranının daha yüksek olduğunu belirterek şu uyarıları yaptı:
“65 ve üzeri yaştaki kronik bir akciğer, kalp, karaciğer hastalığı, böbrek yetmezliği, obezite ya da bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalığı olanlar ya da tümörü veya kanseri olanlar, hastalık risk derecelendirmesi yaparsak biraz daha ağır geçirme ihtimalleri söz konusu. Bu bireylere 13 değerlikli pnömokok aşısını, iki ay sonra da 23 değerlikli bir aşıyı temin etmelerini, grip mevsimi geldiğinde de grip aşısını yaptırmalarını öneriyoruz”.
Şu anda dünyada 142 merkezde değişik aşı çalışmalarının sürdürüldüğünü açıklayan Prof. Dr. Yalçın, gelişmeler hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu çalışmalarda ilk iki faz yapıldı. Yani laboratuvar deneyleri ve hayvan deneyleri tamamlandı. Faz üç aşamasına gelindi. İnsanlar üzerinde plasebo kontrollü çalışmalar gerçekleştirilecek. Muhtemelen bunların çok merkezli gerçekleştirilmesi durumu var. Merkezimiz de aşı çalışmaları içinde yer alabilecek bir merkez olabilir.
Birkaç aşı, örneğin kızamık ya da başka virüslerden çalışılan değişik aşılar üzerinde çalışmalar sürdürülüyor. Bunlar da muhtemelen tek ya da ikinci bir doz olabilir.
Önümüzdeki kasım, aralık ayından itibaren aşıların insanlar üzerindeki etkinliğine yönelik çalışmalar yapılacak. Bu insanlar aşılar yapıldıktan sonra 1-2 yıl değerlendirilip takip edilecek. Böylece aşının etkinliği konusunda, antikor düzeylerinin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi olunacak.”
Prof. Dr. Yalçın aşı grubu çalışması içinde yer alabileceklerini ifade etti:
“Benim bildiğim kadarıyla ilk verilerde, mesela bir aşı grubu çalışması içerisinde yer alma şansımız olabilir. Sanırım çok merkezli çalışmalar olacak diyebilirim. Birkaç koldan bu çalışmalar yapılacaktır. Tabii bu dünya çapında değişik ülke verilerinin de toparlanması gerekecektir. Uygun olursa belli bir takvim içerisinde aralık ayı itibarıyla olabilir” dedi. (DHA)