Prof. Dr. Yaman Akdeniz: Cumhurbaşkanına hakaret davalarındaki artış susturma politikasının bir parçası

Prof. Dr. Yaman Akdeniz: Cumhurbaşkanına hakaret davalarındaki artış susturma politikasının bir parçası

Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan 'Adli İstatistikler 2017' raporunu değerlendirdi. Akdeniz, özellikle Cumhurbaşkanına hakaret iddiasıyla açılan ceza soruşturması ve davaların hükümetin geniş kapsamlı ve sistematik bir şekilde devam eden ve caydırıcı etkisi göz ardı edilemez hale gelen susturma politikasının bir parçası olduğunu ifade etti.

Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan “Adli İstatistikler 2017” raporunda “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar”dan , “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar”a “Cumhurbaşkanına Hakaret” davalarına kadar hemen her davada bir önceki yıla oranla önemli bir artış olduğu göze çarpıyor.

"İşi görüş açıklamak olanlar da bu dalgadan etkileniyor"

Evrensel'den Buse Vurdu'nun haberine göre dava sayılarındaki artışı değerlendiren Prof. Dr. Yaman Akdeniz, darbe girişimi ve OHAL sürecinin bu artışların temel nedeni olduğunu söyledi. Akdeniz, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ile birlikte English PEN için hazırladıkları, “Türkiye’de Can Çekişen İfade Özgürlüğü: OHAL’de Yazarlar, Yayıncılar ve Akademisyenlerle İlgili Hak İhlalleri” raporunda da belirttikleri ve istatistiklerin de gösterdiği üzere Türkiye’de birden bire patlayan soruşturma ve yargılama sayılarında darbe girişimi ve 2015’te barış sürecinin sona ermesinin önemli bir payı olduğunu ifade etti.

Yine de bu kadar büyük sayıda insanın doğrudan darbeye karışan ve/veya eline silah alan kişilerden oluşmadığına dikkat çeken Akdeniz, görüşlerini gazetede, medyada, sosyal medyada açıklayan çok sayıda kişinin de örgütlerle ilişkilendirildiğini dile getirdi. Akdeniz, “Doğal olarak işi görüş açıklamak, değerlendirme yapmak olan yazarlar,  gazeteciler ve akademisyenler de bu dalgadan etkileniyor” dedi. 

"Yargının baskı altında olması dava sayılarını etkiliyor"

Yargı organlarının baskı altında olmasının da açılan dava sayısının artmasına etki ettiğini belirten Akdeniz, “Normal şartlarda Cumhurbaşkanının veya diğer hükümet yetkilileri ve siyasetçilerin bizzat görmediği veya sosyal medyada yazılan çizenden etkilenmediği söylemlerle ilgili binlerce ceza soruşturması ve davasının açıldığı bir dönemdeyiz. Yargı organları bu kadar baskı altında olmasa, bu soruşturmaların ve yargılamaların büyük bir kısmı yapılmazdı diye düşünüyorum” diye konuştu.

"Sosyal emdyada bağlam ve etki dikkate alınmalı"

Sosyal medya kullanımının artması ile ceza soruşturma ve davalarının artması arasında bir bağlantı kurulabileceğini dile getiren Akdeniz, söylemlerin bağlamı, kime karşı söylendiği ve daha da önemlisi söylemlerin etkisi gibi unsurların da yargı makamları tarafından dikkate alınmak zorunda olduğunu ifade ederek şunları kaydetti:

“AİHM yakın tarihli bir kararında özellikle kişilik hakları ile ifade özgürlüğünün karşı karşıya kaldığı hallerde iddia edilen saldırının belirli bir düzeye ulaşması ve kişilik haklarına zarar vermesi gerektiğini tespit etmiştir. Bu çerçevede mahkeme milyonlarca İnternet kullanıcısının her gün belirli bir konu hakkında yorum paylaştığını, bu yorumlarda da çoğunlukla saldırgan yahut tahkir edici olarak değerlendirilebilecek ifadeler kullandığını bununla birlikte bu eleştirilerin çoğunlukla ciddiye dahi alınmadığı ve de saçma oldukları dikkate alınarak kişilik haklarına yönelik olarak ciddi bir saldırı olarak değerlendirilemeyeceğini tespit etmiştir. Bizde ise bu değerlendirme hiç yapılmıyor.”

"Cumhurbaşkanına hakaret davalarında artış devam ediyor"

Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2017 yılı adalet istatistikleri yayımlandı. TCK Maddeleri ve özel kanunlar uyarınca açılan davalar, bu davalardaki sanık sayıları ve karar türlerinin yer aldığı “Adli İstatistikler 2017” raporunda, Cumhurbaşkanına hakaret, Anayasayı ihlal, yasama organına karşı suç ve silahlı örgüt maddeleri kapsamında açılan davalardaki artış göze çarptı.

Rapora göre, 2017 yılında Cumhurbaşkanına hakaret suçundan 6 bin 33 dava açıldı, bu davaların 2 bin 99’unda mahkumiyet gerçekleşti. 2016 yılında ise 4 bin 187 dava açılmış, bunların 884’de mahkumiyet gerçekleşmişti. Raporda dikkat çeken bir diğer artış ise silahlı örgüt kurma ve üyesi olma suçlarında yaşandı. 2016 yılında silahlı örgüt kurma ve yönetme suçlarından açılan dava sayısı bin 274 iken bu sayı 2017 yılında 9 bin 923’e yükseldi. Silahlı örgüte üye olma suçundan açılan davalarda ise 2016 yılında 29 bin 434 olan sayı, 2017 yılında 136 bin 795’e yükseldi.

"Hükümete karşı suçlarda dava sayısı 9 bini geçti"

Son iki yıl kıyaslandığından en büyük artışlardan biri de yasama organına karşı suçlarda yaşandı. Cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırma ve görevini yapmasını engelleme suçundan açılan davaların sayısı 2016 yılıyla kıyaslayınca 7 kattan fazla artış gösterdi. 2016 yılında bu suçtan açılan dava sayısı bin 145 iken 2017 yılında 8 bin 456 oldu. Bir diğer büyük artış ise hükümete karşı suçlar başlığında meydana geldi. Hükümeti ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan 2017 yılında 9 bin 603 dava açıldı. Bu sayı 2016 yılında bin 801’di.