İzmir'in Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar, kuraklık nedeniyle şehrin su ihtiyacının yüzde 44'ünün karşılandığı Tahtalı Barajı'nda doluluk oranının yüzde 41,17'ye düştüğünü belirterek, "Hem tarımda, hem kullanma suyunda, bu yıl çok ciddi su sıkıntısı çekeceğiz" dedi.
İzmir'in su ihtiyacı Tahtalı, Balçova, Ürkmez, Güzelhisar, Gördes ve Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarından ve yer altı kaynaklarından karşılanıyor. Ancak bu yıl havanın soğuk geçmesi nedeniyle yeterli yağış olmadı. Yaşanan kuraklık sebebiyle de barajlardaki su oranlarında düşüş gözlendi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre, özellikle İzmir'in ana içme suyu kaynağı olan, kentin yüzde 44'lük su ihtiyacının karşılandığı Tahtalı Barajı'nda geçen yıl yüzde 70 olan su doluluk oranı bu sene yüzde 41,17'ye düştü.
DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi, İklim Bilimci Prof. Dr. Doğan Yaşar Tahtalı Barajı'ndaki düşüşe dikkat çekerek, "İzmir'in ana suyunu aldığımız baraj Tahtalı. Doluluk oranı 2021'in Mart ayında yüzde 75'ti. 2022'nin aynı döneminde bu oran, yüzde 70'e düştü. Bu sene ise yüzde 41'lerdeyiz. Bu yıl kasım ayına kadar bizi zor bir dönem bekliyor. Yalnızca kullanma suyu değil, tarımsal anlamda da tehlike var" dedi.
Nisan yağmurlarının doluluk oranını artırmada etkili olmayacağını ifade eden Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Barajlar devasa hacimli yapılar. Nisan yağışları en fazla yüzde 3 ile 4 oranında arttırır doluluk oranlarını. Hem tarımda hem kullanma suyunda, bu yıl çok ciddi bir su sıkıntısı çekeceğiz. Ankara yüzde 20'lerde, İstanbul yüzde 30'larda. Bizi çok tehlikeli bir yıl bekliyor" diye konuştu.
Suyun dikkatli kullanımına dikkat çeken Prof. Dr. Yaşar, "20 yıldır kuraklığın geleceğini biliyoruz, bu nedenle hazırlıklı olmalıyız. Suyumuzu kullanmayı maalesef bilmiyoruz. Hala vahşi sulamayla tarım yapıyoruz. Bunun yanında ürün desenini devletin belirlemesi lazım. Hangi bölgede ne ekilecek, suyun ve yerin potansiyeline göre tespit edilecek. 70'lerden beri büyük hatalar yapıyoruz. Göller bölgesini, çöller bölgesine çevirdik. Konya Ovası'nı, Obruk ovasına çevirdik. Sıra burada mı? Gediz ve Menderes'te de obruklar var artık. Öncelikle suyu nasıl kullanmamız gerektiğini öğrenmeliyiz" dedi.
Suyun verimli kullanılması gerektiğin vurgulayan Prof. Dr. Yaşar, "İlk olarak suyu tarım alanlarına kapalı ortamlarda getireceğiz. Yüzde 65 oranında tasarruf elde edeceğiz. İkinci olay ise uygun olan her yere baraj yapılması gerekiyor. Dünya nüfusu artıyor. Ülkemizdeki nüfus artış oranı ise daha fazla. Yer altı barajları da oluşturulmalı. Zor bir yaz geçireceğiz ama korkulacak bir şey yok. Suyu dikkatli kullanalım" diye konuştu. (DHA)