Prof. Hilmioğlu cezaevinde kanser, siroz, şeker hastalıklarıyla savaşıyor

Prof. Hilmioğlu cezaevinde kanser, siroz, şeker hastalıklarıyla savaşıyor

Ergenekon davasından 4 yıldır tutuklu bulunan eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, bir yandan hakkındaki suçlamaların asılsızlığını ortaya koymaya çalışırken diğer yandan yüreğinde evlat acısıyla siroz, kanser, şeker hastalıklarıyla mücadele ediyor.

Ergenekon operasyonları kapsamında 14 Nisan 2009’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve terör örgütü üyeliği, darbeye teşebbüs suçlamalarıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Prof. Dr. Hilmioğlu, halen Avcılar Murat Kölük Devlet Hastanesi’nde tedavi altında bulunuyor. Fatih Hilmioğlu’nun ağabeyi ve avukatı Hayati Hilmioğlu, Fatih Hilmioğlu’nun Jandarma Genel Komutanlığı sosyal tesislerinde ve Kent Otel’deki yemek nedeniyle terör örgütü üyeliği ve darbecilikle suçlandığına dikkat çekerek “İki yemek, iki ağırlaştırılmış müebbet hapis. Böyle bir şey görülmüş değil. Hukuka aykırı, usule uygun olmayan, delilsiz mahkeme görmedim” dedi.

Hayali iddianame

Avukat Hilmioğlu, 3. yargı paketindeki yasal düzenlemelerin de altını çizerek “Kanunların hep bir ruhu var. Başbakan, Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı ‘Biz bu yasayı tutukluları tutuksuz yargılayın diye çıkarttık’ diyor. Ama uygulayan yok” dedi. Hilmioğlu, “Ben 23 yıllık avukatım. Bu kadar usul hatası, kanuna uymamayı burada gördüm. Bunun uluslararası boyutu da var. İddianame dünyada herkesin elinde. Bu yargılamalar bana göre sıfırın altında. Suç yok. Neymiş Ergenekon. Herhangi bir delil var mı, yok. Savcı, bilimkurgu yapmış. ‘O onunla, bu bununla konuşmuş.’ İddianamede delil yok, dayanak tutanak yok. Hayali bir iddianame” dedi.

Fatih Hilmioğlu’nun Malatya’da İnönü Üniversitesi’nde 16 yıl hizmet ettiğini anlatan Avukat Hilmioğlu “Üniversite Hizbullah’ın merkezi idi, tarikat yuvası idi. Fatih orasını çağdaş bir üniversite haline getirdi. Şimdi Karaciğer Hastanesi kuruluyor. Çalışmalarıyla temelini Fatih attı. Çağdaş üniversite yapayım derken Fatih’in başına gelenlere bakın. Terazinin bir yanına Fatih’in hizmetlerini, diğer yanına devletin yaptıklarını koyun. Kahretmemek mümkün değil.”