Prof. İbrahim Ö. Kaboğlu*
16 Nisan oylamasında ‘Evet’ ve ‘Hayır’, TBMM açısından ne anlama geliyor?
1. Halk ve temsilcileri: 6771 sayılı Kanun, ‘Evet’ oyu alırsa, Meclis’in görev süresi yeniden 4’ten 5 yıla çıkarılacak. 1961 Anayasası’nın 4 yıl olarak öngördüğü milletvekili seçim süresini 1982 Anayasası, halk ve onu temsil eden Meclis arasına mesafe koymak için 5 yıla çıkarmıştı. Bu düzenleme, 1982 metnini yazanların, ‘daha az demokrasi’ iradesini yansıtıyor olmakla birlikte, siyasal yaşamın gerçeklerine uymuyordu. Bu nedenle, TBMM, hep erken seçim kararı aldı. 2007 değişikliği vesilesiyle TBMM seçim süresinin 5 yıldan 4 yıla indirilmesi, hem gerçekçi hem de demokratik bir adım oldu. Şimdi, yeniden beş yıla dönüş, atılan demokratik adımın ve halkın kazanılmış hakkının geri alınması anlamına gelmekte.
2. Yasa ve yasama: Yasalar ve yasama (yasayıcı), herkes için uyulması zorunlu kurallar ve bunu koyan organ. Anayasa değişikliği ile, TBMM’nin genel-kişilik dışı ve soyut kural koyma yetkisi, belli alanlar ile sınırlı tutuluyor: Anayasa’nın kanunlara yollama yaptığı konular. Buna karşılık, Anayasa değişikliğine göre, devletin yapılanmasına ilişkin düzenlemeler, Cumhurbaşkanı kararnamesi ile yapılacak. Bu konuları TBMM, görüşme ve müzakere konusu yapamayacak. Haliyle, TBMM’nin asli ve genel yetkiyi kaybetmesi söz konusu.
3. Yasama ve yürütme: Yasama, yetkilerini tek kişilik yürütme organına (Anayasa’ya aykırı biçimde) devretmesinin yanı sıra, yürütmenin sorumluluğu üzerinde denetim yetkisini de kaybediyor. Bu yetki, Meclis araştırması, genel görüşme, Meclis soruşturması ve yazılı soru ile sınırlı.
4. Cezai sorumluluk: TBMM, Cumhurbaşkanı (suç işlediğine), CB yardımcıları ve bakanların görevleriyle ilgili (suç işlediğine dair) iddiaları, 301 milletvekilinin imzası olmadan (görevleri sona erdikten sonra bile) gündemine alamayacak.
5. Yetki kanunu kaldırılıyor: TBMM, artık, ‘kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verme’ yetkisine sahip olmayacak. ‘Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi’ veren TBMM’nin bu yetkisi, tek kişilik yürütme için geçerli olmayacak.
6. Sosyal, iktisadi ve kültürel haklar için de yetki kanunu yok: Yetki kanunu olmadan Cumhurbaşkanı, Anayasa’nın 2. Kısmının 3. Bölümünde yer alan hak ve özgürlükleri düzenleyebilecek.
7. OHAL Kararnamesi: Olağanüstü hal döneminde Cumhurbaşkanı’nın tek başına kullanacağı kararname (OHAL KHK gibi) yetkisi için de TBMM’nin yetki kanunu gerekmeyecek.
8. Geri gönderme: “Türkiye Büyük Millet Meclisi, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, kanun Cumhurbaşkanınca yayımlanır;” (1982 Any., md.89/3). 6771 sy. K’ye göre, “Kanunları tekrar görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne geri gönderir.” Geri gönderilen kanun için TBMM ‘üye tamsayısının salt çoğunluk’ kaydı arandığı için, TBMM, bir yasayı 151 oy ile kabul edebilecek; ama eğer Cumhurbaşkanı geri gönderirse, TBMM, bu kez onu 301 oy ile kabul etmek zorunda.
9. Cumhurbaşkanına vekâlet: TBMM Başkanı Cumhurbaşkanlığına vekâlet edemeyecek. Böylece Cumhuriyeti, seçimle gelmemiş ve atama yoluyla belirlenen bir bürokrat temsil edebilecek.
10. Başbakan ve bakanlar: Başbakanlık kaldırılacağı için TBMM’den başbakan çıkmayacak; bakan ve CB yardımcılarının hepsi TBMM dışından atanabilecek.
11. Seçimleri yenileme yetkisi zor: Yürürlükteki Anayasa’ya göre TBMM, 139 milletvekili ile seçimlerin yenilenmesine karar verebilir; buna karşılık, Cumhurbaşkanı’nın seçimleri yenilemesi çok sıkı koşullara bağlı. 6771 sy. Kanun ise, TBMM’nin kendini yenilemesi için 3/5 gibi yüksek bir çoğunluk öngördüğü halde, Cumhurbaşkanı’nın TBMM’yi feshinde herhangi bir koşul öngörülmüyor.
12 Asli ve genel yetki: Değinilen ve başkaca düzenlemeler ile TBMM, yasama işlevine içkin, asli ve genel yetkili bir organ olmaktan çıkacak; norm koyma tekeli elinden alındığı için, hukuk devletinin temel gereği olarak kuralı koyan ve onu uygulayan organ ayrımı da büyük ölçüde zedelenmiş olacaktır. Sonuç olarak, 16 Nisan günü oylanacak olan şu: Sayısı 550’den 600’e çıkartılan TBMM’nin 1876-1909-1921-1924-1961 ve 1982 ekseninde genellikle artan ve kurumsallaşan yetkilerinin kaldırılmasına ‘evet’ mi, ‘hayır’ mı?