Prof. Kemal Gözler'den AÜ Hukuk Fakültesi Dekanlığı'na açık mektup: Bir makalenin tartışmaya yol açacak olması ret değil kabul sebebidir!

Prof. Kemal Gözler'den AÜ Hukuk Fakültesi Dekanlığı'na açık mektup: Bir makalenin tartışmaya yol açacak olması ret değil kabul sebebidir!

Kamu hukukçusu Prof. Kemal Gözler, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi'ne gönderdiği “Kamu Tüzel Kişiliği Kavramı Neye Yarar? K. Begüm İsbir’in Kamu Tüzel Kişiliği İsimli Doktora Tezinin Düşündürdükleri” başlıklı makalenin altı ay bekletilmesinin ardından hakeme dahi gönderilmeden reddedilmesine Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığı'na gönderdiği açık mektup aracılığıyla tepki gösterdi.

Makalenin redine ilişkin kendisine yapılan bildirimde "K. Begüm İsbir’in doktora tezi ile ilgili değerlendirmeleriniz, şahsî kanaatiniz olup, bu şekilde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi’nde yayınlanması Fakülte İdaresini ve Dergi Editörlüğünü sorumlu kılacak ve yeni tartışmalara, dolayısıyla tazminata yol açabilecek nitelikler taşımaktadır"  ifadelerinin yer aldığını belirten Gözler, "Ret kararı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi editör veya editörlerinin akademik dergi yayıncılığının kurallarını bilmediklerini göstermiştir" dedi.

"Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığını söz konusu ret kararında imzası bulunan Fakülte Dergisi editör veya editörlerini görevden almaya" çağıran Gözler'in  http://www.idare.gen.tr'de yayımlanan açık mektubu şöyle:

Dr. K. Begüm İsbir’in Kamu Tüzel Kişiliği isimli kitabı hakkında “Kamu Tüzel Kişiliği Kavramı Neye Yarar? K. Begüm İsbir’in Kamu Tüzel Kişiliği İsimli Doktora Tezinin Düşündürdükleri” başlıklı bir inceleme ve eleştiri makalesi kaleme alarak yayınlanması dileğiyle 27 Kasım 2017 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisine gönderdim.

Altı ay sonra 1 Haziran 2018 tarihinde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi editörlüğünden e-posta yoluyla makalemin yayınlanmasının reddedildiğini bildiren Derginin Baş Editörü Prof. Dr. Veysel Başpınar imzalı aşağıdaki yazıyı aldım. Bu yazıyı aşağıya aynen koyuyorum:

Doğrusunu isterseniz bu ret yazısına fevkalade şaşırdım. Zira makalemin böyle bir sebeple reddedebileceği düşüncesi aklımın ucundan geçmemişti.

Öncelikle belirtmek isterim ki, ret yazısında hakem raporundan bahsedilmediğine göre makalem hakem incelemesine dahi gönderilmeksizin doğrudan Dergi Editörlüğü tarafından reddedilmiştir. Eğer makale, hakeme gönderilmeksizin reddedilmiş ise bu ret için neden altı ay beklenmiştir?

Ret gerekçesi olarak “K. Begüm İsbir’in doktora tezi ile ilgili değerlendirmeleriniz, şahsî kanaatiniz olup, bu şekilde Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi’nde yayınlanması Fakülte İdaresini ve Dergi Editörlüğünü sorumlu kılacak ve yeni tartışmalara, dolayısıyla tazminata yol açabilecek nitelikler taşımaktadır” denmektedir. 

Bu gerekçede üç iddia vardır.

Birinci iddia makalemdeki değerlendirmelerimin benim şahsî kanaatim olduğu iddiasıdır ki, bu tamamıyla doğru bir iddiadır. Ben bir “gerçek kişi”yim. Keza bir kurumun temsilcisi de değilim. Dolayısıyla makalemde ileri sürdüğüm görüşler kaçınılmaz olarak benim şahsî kanaatimdir. Bu husus her yazar için geçerlidir. Bunun aksinin olması da mümkün değildir. Bütün akademik makaleler yazarlarının şahsî kanaatidir. Zaten dergilerin iç kapaklarında veya künye sayfalarında dergide yayınlanan makalelerin derginin veya dergiyi yayınlayan kurumun değil, yazarın “şahsî kanaati” olduğu notu düşülür. Bir makalenin yazarının şahsî kanaati olması o makalenin ret sebebi olamaz. Makalelerin şahsî kanaat olduğunu bilmeyen kişi veya kişilerin Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisinin editörlüğünü yapmaları üzücüdür.

İkinci iddia ise benim K. Begüm İsbir’in doktora tezi ile ilgili değerlendirmelerimin yeni tartışmalara yol açabileceği iddiasıdır. Bir akademik makalenin yeni tartışmalara yol açabilecek olması, o makale için bir ret sebebi değil, olsa olsa kabul sebebi olabilir. Zaten ekteki makalemde de görüleceği gibi ben kitap olarak yayınlanmış doktora tezlerinin ve özelde de Begüm İsbir’in doktora tezinin tartışılması gerektiğini ve bu makaleyi de böyle bir tartışma başlatmak için yazdığımı açıkça belirtiyorum. Makalem yayınlandıktan sonra kitabın yazarı eleştirilere cevap verebilir ve keza konuya ilgi duyan diğer yazarlar da tartışmaya katılabilir. Böylece bilim ilerler. Zaten bunun için saygın akademik dergilerde kitap inceleme ve eleştiri bölümleri vardır. Esasen kitabın yazarı da böyle bir tartışmayı arzu etmiştir ki, doktora tezini tez olarak bırakmamış ve kitap olarak yayınlamıştır. Her yazar yazdıklarının yansımasını görmek ister. Bilim tartışmayla gelişir. Tartışma olmayan yerde akademi olmaz. Tartışmadan korkan kişilere akademik bir derginin editörlüğü görevinin tevdi edilmesi daha da üzücüdür.

Üçüncü iddia, benim K. Begüm İsbir’in doktora tezi ile ilgili değerlendirmelerimin “Fakülte İdaresini ve Dergi Editörlüğünü sorumlu kılacak ve dolayısıyla tazminata yol açabilecek nitelikler taşımakta” olduğu iddiasıdır. Makalem ektedir. Makalemde, incelediğim kitabın yazarının kişilik haklarına yönelik bir saldırı yoktur. Makalemde yazarın eserinin değerlendirilmesi ve eleştirisi vardır. Bu eleştiriler ise tamamıyla akademik bir üslûp ve ciddiyetle yapılmıştır. Ayrıca makalemde kamu tüzel kişiliği konusunda sadece Begüm İsbir’in görüşleri değil, Türk idare hukuku doktrininin diğer üyelerinin görüşleri ve hatta tarafımdan eski yıllarda savunulmuş bir görüş de eleştirilmiştir. Makalemde bir kitabın mı, yoksa kitabın yazarının kişiliğinin mi eleştirildiği hususunu ekteki makalemi okuyacak okuyucuların takdirine bırakıyorum. 

Burada son olarak belirtmek isterim ki, bu açık mektubun muhatabı, makalemin incelediği kitabın yazarı olan Begüm İsbir değildir. Makalemin reddedilmesi sürecinde haliyle Begüm İsbir’in bir dahli yoktur. Bu sorunun tarafı olmayan genç bir meslektaşımın adının burada geçiyor olmasından dolayı da üzgünüm. Bu süreçte eleştirilecek kişi Begüm İsbir değil, makalemin reddi kararında imzaları bulunan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisinin editörü veya editörleridir.

Yukarıdaki ret kararı, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi editör veya editörlerinin akademik dergi yayıncılığının kurallarını bilmediklerini göstermiştir. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanlığını söz konusu ret kararında imzası bulunan Fakülte Dergisi editör veya editörlerini görevden almaya davet ediyorum.