İstanbul Üsküdar Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mithat Baydur, çoğunluğunu Körfez ülkelerinin oluşturduğu 7 ülkenin Katar ile ilişkilerini kesmesiyle başlayan krizin bölgeye yayılma potansiyeli taşıdığını, bu nedenle taraf olmak yerine bir takım arabulucu ve yapıcı rol üstlenmek gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin Katar krizindeki konumunu da değerlendiren Prof. Dr. Mithat Baydur, Türkiye'nin Katar'a asker göndermesini doğru bulmuyorum" dedi. Baydur'un konuya ilişkin değerlendirmeleri şöyle:
"Katar'ın ilginç bir ülke olma konumu var. Katar bir taraftan el kaide, Taliban gibi uzun yıllardır Sünni İslam camiasına ait olan bu tür örgütlere yardım ediyor. Bir taraftan da Şii dünyasının önemli bir ülkesi olan İran'la arası iyi. Katar İran ile işbirliği içerisinde, biz ABD'nin Trump'ın gelişinden itibaren İran'a karşı bir Sünni koalisyon cephesi oluşturmaya başladığını görüyoruz. Özellikle İsrail lobisinin baskısıyla, ertelenmiş bir İran operasyonu gelecekti. Bunun ayak seslerini bizde söylemiştik."
"Katar 40 yıllık statükoyu bozdu. Orada söz dinlemiyor, onların dışında bir hareket alanı ilan ediyor. Katar bu çizgi dışı hareketlerine devam ederek siyasi manifesto niteliğinde bir şey açıkladı. Dedi ki 'Bundan sonra Ortadoğu'nun siyasi şekilmesinde önemli bir siyasi figür olarak Hizbullah ve Hamas'ta olmalıdır. Bunları denklem dışında tutarsanız Ortadoğu'da kalıcı barışın olması mümkün değil.' Bunlar kolay kolay affedilecek şeyler değil, süratle Katar'a operasyon başladı. Katar burada cezalandırılacak ve denklem dışına itilecektir"
Her şeyin Trump'ın Suudi Arabistan'ı ziyaretiyle başladığını belirten Baydur, "Önce Sünni koalisyon cephesindeki hazırlıkları tamamladılar. Fakat bu cepheyi İran'a karşı bir hareketi dizayn etmeden önce Sünni cephe içerisindeki çizgi dışı, marjinal hareketleri de önce tasfiye ediyorlar. İran öncesi Sünni cephesi içerisindeki çizgi dışı hareketlerde bulunan ülkelerin alan dışına itilmesi operasyonudur.
"Katar üzerinden İran'a yapılan bir operasyondur, İran üzerinden Fransa ve Rusya'ya yapılacak bir operasyondur. ABD'nin kaos yaratma stratejisidir. Maalesef var olan mezhepsel fay hatları Sünni ve Şii camiası içerisinde de bu operasyonla tetiklenecektir. Bunun emarelerini de görüyoruz.
"Ortadoğu'ya Türkiye'nin açılması ayrı bir şeydir, saçılması ayrı bir şeydir. Türkiye'nin açılayım derken saçılma tehlikesini görüyorum. Katar'a asker gönderme projesi doğru bir proje değildir. Daha ölçülü adımlar atılması lazım. Hiç yan yana gelmeyecek ülkeler yan yana gelebiliyor. Çok farklı ittifaklar olabiliyor. Daha soğuk kanlı davranarak, gelişmeleri çok iyi okumak lazım. Katar krizinde çok acele etmemiz gerekiyor. Batı dünyasını da karşımıza almamalıyız" açıklamalarında bulundu. Gül Kaba (DHA)