Prof. Naci Görür: Bu deprem, göz göre göre geldi; defalarca uyardık, bir kişi de "ne diyorsunuz" diye tepki bile vermedi

Prof. Naci Görür: Bu deprem, göz göre göre geldi; defalarca uyardık, bir kişi de "ne diyorsunuz" diye tepki bile vermedi
Prof. Dr., Bilim Akademisi Üyesi Naci Görür, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından FOX TV'de açıklamalarda bulundu. Görür, depremin göz göre göre geldiğini ifade ederek, "Bir yerbilimci olarak bu depremlerden dolayı Adana'ya, Hatay'a dikkat diyorum" dedi. 
 
Naci Görür'ün açıklamaları şöyle: 
 
Sabah telefonum çaldı, deprem olduğu söylenince ben televizyonu açtım ve istem dışı ağlamaya başladım. Baya da sürdü hanımdan da gizlemek zorunda kaldım endişelenir diye. Bu deprem o kadar göz göre göre geldi ki, bunu sadece ben değil aklı başında jeofizikçiler depremin geldiğini söyledik.
 
Defalarca söylememize rağmen o bölgedeki yöneticilerden bir tepki almadık. Ne yapabiliriz diye kimse sormadı. 
 
Benim özellikle istisna öngörüm diye söylemiyorum. Bütün yerbilimciler depremin geleceğini söylüyordu. Ben defalarca söyledim, dilimde tüy bitti. 
 
Bence artık ülkemizde deprem nerede, ne zaman, nasıl, hangi fayda kıracak, kırılan fay orayı mı etkileyecek, bilimin ayrıntısında olmayan teferruatlardan vazgeçip bir şeyi kabul etmek lazım. 13 milyon sene önce başladı deprem mekanizması. Deprem işsizlik, hava, su gibi bir gerçektir. Bir devletin siyasilerin en önemli görevi o ülkede yaşayan insanların can güvenliğini sağlamaktır.
 
Çözüm yolu basit. Türkiye'de deprem kuşaklarındaki yerleşim alanlarını deprem dirençli kentler hâline getirin. Afet Bakanlığı kurun ona iyi bir bütçe verin, liyakatli kadroları oluşturun. Yerel yönetimlerle beraber deprem dirençli kentler yapın.
 
Doğu Anadolu Fayı üzerinde depremlerin gelebileceğini öngördük. Elazığ'da Elazığlıların bir deprem kentinde oturduğunu fark etmediğini gördüm ve kentte konferanslar verdik. İnönü Üniversite'de konuşmalar yaptım, Malatya'da halka seslendim. Bunun üzerine bir proje hazırladık. Harita Genel Komutanlığı'nın işin içine sokarak proje hazırladık. Devlet Planlama'ya sunduk, TÜBİTAK'a sunduk, reddedildi.

Nedenini de söyleyeyim çok basit bir matematik var bu işte Elazığ depremi olduğu zaman Elazığ doğrultu atılımlı oldu. Bu depremin kırığı Malatya’ya kadar geldi. Malatya’dan bu Kahramanmaraş’a kadar olan kısmı kırılmadı. Her doğrultu atılımlı fay kırıldığı zaman kırılmayan yerine enerji transfer eder. Bu basit gerçeğe bilimsel gerçeğe dayanarak dedik ki; ‘Şimdi Maraş bölgesi tehdit altına girdi dikkatli olun!’

"Marmara'yı bekliyoruz"

Burada bir çarpıcı örnek daha vereceğim. 1999 depremi olduğu zaman 17 Ağustos’taki benim de dahil olduğum yer bilimciler dedik ki ‘Düzce’ye dikkat! Marmara’ya dikkat!’ bunu 17 Ağustos’tan hemen sonra dedik. Biz Düzce’ye dikkat dediğimiz için Düzce’de hemen hızlı hızlı depreme hazırlık yapıldı. 3 ay sonra bizim uyarımızdan sonra deprem geldi 7.2 hazırlık olduğu için 803 insan öldü. Marmara’yı halen bekliyoruz. Daha deprem olmadı. Yani demek istediğim, bu bizim bilimsel uyarımız ya! ‘Adam bunu söyledi’ değil ya! Bu bilim! Bu bilimsel öngörü ve nitekim de oluyor. Biz bunu falcılık olarak yapmıyoruz.