Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Bölgesi heyeti üyesi Prof. Dr. Yücel Sayman, “Sokakta, mahallede, kahvehanelerde bu konunun konuşulmasını sağlamak amacımız. Kendi başımıza yapamadığımız toplantıları hep beraber yapacağız. Marmara Bölgesi’nde bizi çağıracaklar, biz gideceğiz. Bu süreçte halkın barış talebini yükseltmek istiyoruz” dedi.
Prof. Dr. Yücel Sayman CNNTürk canlı yayınında Akil İnsanlar’ın nasıl bir süreç yürüteceğine ilişkin açıklamalar yaptı.
Prof. Sayman, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın kendisini aradığını ve kendisinin de kabul ettiğini söyleyerek bu sürecin başladığını söyledi. Neden tercih edildiğini sormadığını belirten Sayman, kendisi için önemli olanının “barış”ı halka anlatmak olduğunu dile getirdi.
Bölge başkanlarının neye göre seçildiği yönünde soru üzerine Sayman, “’Herkesin kafasında başkanlar neye göre seçildi, demokratik mi’ diye soru işaretleri vardı. Başbakan da ‘Kendi aranızda değiştirmek istiyorsanız değiştirin’ dedi. Çok da önemli değil kimin başkan olup olmadığı. İnisiyatif bizim elimizde, çalışmamızı kendimiz belirleyeceğiz. Hükümet de yardımcı olmaya çalışacak” diye konuştu.
Yücel Sayman, Akil İnsanlar’ın Marmara Bölgesi için kurulan komisyonda yer alan Deniz Ülke Arıboğan, Mithat Sancar, Levent Korkut, Mustafa Armağan, Ali Bayramoğlu, Ahmet Gündoğdu, Hayrettin Karaman, Hülya Koçyiğit arasında Ali Bayramoğlu, Mithat Sancar, Hayrettin Karaman gibi isimleri bizzat tanıdığını söyledi.
“Bir arada yaşaması imkânsız hale geliyoruz” diyen Prof. Sayman şunları söyledi:
“Sorun bir şey anlatmak değil. Sorun öyle bir yere geldik ki insanlar ölüyor adına ne derseniz deyin. Bu bitecek. Taraflar kendi aralarında anlaşacaklar. Barışı halk yapar. Çözümünü hükümet hazırlar, PKK hazırlar, taraflar hazırlar. Önemli olan halk istiyor mu, istemiyor mu? Ben bu savaşın bitmesini istiyorum, insanların ölmemesini istiyorum. Bunun siyaset tarafında yürütülmesini istiyorum. Bir arada yaşaması imkânsız hale geliyoruz. Bunun ortadan kalkması gerekiyor. Bu çözüme taraflar girmişleri nasıl anlaşırsa anlaşırlar.”
Halkın barış için sesini yükseltmesi için çalışacaklarını söyleyen Yücel Sayman, “Bu barışı halk kurar. Halk istiyorsa çözüme ulaşacak taraflar anlaşırlar. Önemli olan halkın talebini dile getirmesi. O talebin yükselmesini sağlayacak ortam hazırlanıyor” dedi.
Sokakta, mahallede, kahvehanede bu konunun konuşulmasını sağlamak için çalışacaklarını söyleyen Sayman, “Amacımız kendi başımıza yapamadığımız toplantıları hep beraber yapmak. Marmara Bölgesi’nde bizi çağıracaklar olanlar olacaktır, biz gideceğiz. Bu süreçte halkın barış talebini yükseltmek istiyoruz. Biz olaya siyasi olarak bakmıyoruz. Bu ölme ve öldürmek fikri ortadan kalksın yeter” diye konuştu.
“Başbakan’ın ya da hükümetin hiçbir talebi yok” diyen Yücel Sayman, “Barış isteniyor, halk desteği gerekiyor. Hükümet ‘Her şeyi kendiniz belirleyin, yer temini, buluşmaları… Güvenliği biz sağlayalım’ diyorlar. Gerisi bize kalmış” ifadelerini kullandı.
Sayman sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kimin nereye, hangi bölgeye gittiği önemli değil. Bölgeler önemli değil. Sanırım kim nereye yakınsa ona göre verildi. Ama bu önemli değil. Berede olursa olsun ben görev yapardım. Kendi projemi gerçekleştiriyorum. Ben savaşın bitmesini istiyorum. Bu benim projem. Silaha başvurulmayan bir alanda siyaset yapalım. Ben AKP’yi, hükümeti kullanıyorum. Çünkü benim projemi sağlamama imkân sağlıyor.”