PROMOSYON SEKTÖRÜNE SEÇİM DOPİNGİ İSTANBUL (A.A)

-PROMOSYON SEKTÖRÜNE SEÇİM DOPİNGİ İSTANBUL (A.A) - 23.05.2011 - Promosyon ürünleri imalatçıları ve satıcıları, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) akaryakıt satışlarında bayilere getirdiği promosyon yasağının yaralarını 12 Haziran seçimleri ile sarmaya çalışıyor. Alınan bilgiye göre, promosyon sektöründe bin tişört ortalama 4 bin lira, 10 bin anahtarlık ortalama 6-7 bin lira ve yine 10 bin kalem ortalama 3-4 bin liradan yaptırılıyor. Bir milletvekili adayının ortalama 10 bin lira promosyon harcaması yaptığı seçim döneminde promosyon sektörüne katkı milyonlarca lirayı buluyor. Sadece 3 büyük partinin Meclis'teki 550 koltuk için yarışan milletvekili adaylarının promosyon için yaptığı harcamaların tutarı ise 15 milyon lirayı aşıyor.   Promosyon Ürünleri İmalatçıları ve Satıcıları Derneği (PROMOTÜRK) Genel Başkanı Esad Ahmet Özdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, akaryakıt ve madeni yağ satışlarında promosyon ürünleri dağıtımının yasaklandığını hatırlatarak, bu yasaklarla tencere, tava, tost makinesi ve elektrik süpürgesi gibi fiyatlara ''gerçekten'' etki eden, müşterilere ''şart karşılığı'' sunularak verilen promosyonların yanında, Türkiye'nin yoğun emek ve iş gücüyle çalışan, istihdam yaratan üreticilerinin zarar görmesini istemediklerini söyledi. Özdem, bu yasaklar sonucu yaklaşık 300 üretici ve bin 500 satıcı firmanın çok zora gireceğini, iflaslar yaşanacağını, Türk firmalarının iç piyasadan ve akaryakıt sektöründen aldığı gücü ve morali kaybetmesi durumunda ihracat şansını da büyük ölçüde yitireceğini savunarak, akaryakıt fiyatlarına etki etmemesi için birim fiyatı 2 lirayı geçmeyen, üzeri logo ve reklam görselleriyle baskılı olan oto kokusu, kutu mendil, ıslak mendil, anahtarlık, kalem, oto güneşliği ve torpido parlatıcılar gibi müşterilere şart karşılığı verilmeyen tüm ''gerçek'' ve ''faydalı'' reklam tanıtım malzemelerinin yasak kapsamı dışında tutulmasını talep ettiklerini kaydetti. Yasağın olmaması, kuralların konulması gerektiğini belirten Özdem, ''Algı probleminden dolayı zarar gördük. Yapılan yanlıştan dönülmesi gerekir. EPDK ile en kısa zamanda bir araya gelmeyi umuyoruz. Bu yasaktan dolayı çok kaybımız, Anadolu'da 50-60 üreticinin mağdur olduğunu biliyoruz'' şeklinde konuştu.     -''TÜRKİYE, EN TEMİZ SEÇİMİNİ YAŞIYOR''- Esad Ahmet Özdem, ''Türkiye'nin en temiz seçimini yaşadığını'', seçime kısa bir süre kalmasına karşın sokaklarda parti bayraklarının olmadığını, sadece teşkilatların önünde bulunduğunu ifade ederek, parti araçlarının anons yapmadığı Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen seçimlerde genellikle bir avro civarındaki promosyon malzemelerinin çokça dağıtıldığını, Türkiye'de de adayların promosyon ürünleri yaptırdığını anlattı. Türkiye'de siyasi partilerin seçim döneminde genellikle anahtarlık, kalem, çakmak, şapka, tişört ve miting alanlarında kullanılan bayrakları promosyon malzemesi olarak tercih ettiğini, bunların 2-3 lirayı geçmeyen ürünler olduğunu belirten Özdem, seçimde dağıtılan bazı promosyon ürünlerinin ithal edildiğini, bunu engellemek için siyasi partilerin yerli üreticileri tercih etmesi gerektiğini söyledi.  Özdem, Türkiye'de partilere ''ajans eli'' değdiğini, artık kurumsal kimlik çalışması yapıldığını ifade ederek, sokaklarda bayrakların ''pek'' yer almadığı bu seçimde bayrak üretiminin düştüğünü, eskiden seçim zamanı yeni bayrak üreticilerinin ortaya çıktığını, bu sefer bunun olmadığını anlattı.    Bu seçimde siyasi partilerin promosyona yaptığı harcamaların tutarının öncekine göre yüzde 10-15 arttığını düşündüğünü kaydeden Özdem, akaryakıt satışlarında bayilere getirilen promosyon yasağının ''kanayan bir yara'' olduğunu, seçimlerin bu yarayı kapatmadığını, sadece ''biraz sardığını'' ifade etti.  PROMOTÜRK Genel Başkanı Özdem, yaklaşık 6 bin firmanın faaliyet gösterdiği promosyon sektörünün büyüklüğünün 1-1,5 milyar dolar seviyesinde bulunduğunu, 500-600 milyon dolar ihracat yapan sektörde ithalatın yüzde 70 olduğunu, ithalatı azaltabilmek için ihracatı artıracak devlet desteğine ihtiyaç bulunduğunu kaydetti. Promosyonun, Uzakdoğu menşeli bir sektör olduğunu, Uzakdoğu'daki fiyat, işçilik ve ham madde artışlarının Türkiye'deki promosyon sektörüne olumlu yansıdığını, Avrupalılar'ın Türk üreticileri tercih ettiğini belirten Özdem, 2023'deki 500 milyar dolar ihracat hedefine sektörün çok ciddi katkı sağlayacağına inandığını da vurguladı.