Prostat kanseri olan ve ameliyatla tedavisi gereken hastaların hepsi, özellikle de genç yaştaki hastalar cinsel fonksiyonlarının zarar görüp görmeyeceğini soruyor. Prostat kanseri, günümüzde 40-45 yaşından sonraki erkeklerde daha sık görülüyor. ABD’de her yıl 285 bin yeni prostat kanseri hastasına teşhis konuluyor. Bunların 65 bini ölüyor. Bu nedenle 40-45 yaşındaki erkeklerin, ailelerinde prostat kanseri bulunmasa bile prostat muayenesinden geçmesi gerekiyor. Ailelerinde prostat kanseri bulunanların risklerinin daha fazla olduğu unutulmamalıdır. International Hospital ve Acıbadem Bakırköy Hastanesi’nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Veli Yalçın, eğer prostat kanseri sadece prostat organı sınırları içindeyse, organın kabuğundan dışarı taşmadıysa ilk tedavi seçeneğinin prostatın cerrahi olarak çıkarılması olduğunu söyledi. Bu tedavi hastaya 10 yıllık ömür süresi açısından bakıldığında yüzde 90-95 hastalıksız yaşama şansı veriyor. Organa sınırlı prostat kanseri, ya açık yöntemle ya da laparoskopik yöntemle ameliyat ediliyor. Bu ameliyatı yaparken yaşam beklentisi 10-15 yıl olan hastaları tercih ettiklerini anlatan Prof. Dr. Veli Yalçın şunları söyledi: “Hasta 70 yaşı üzerinde ise bu ameliyatın ne kadar yararlı olduğu tartışılır. Bir de hastanın prostat kanserinden başka bir hastalığının olması, fizik performansının durumu bu kararı vermede önemlidir. Tam tersi kişi 50 yaşındadır ama 80 yaşında görünüyordur, çok yıpranmıştır, ilave birçok hastalığı vardır, fizik performansı kötüdür, genel sağlık durumu bozulmuştur o zaman da ameliyat etmemeyi düşünebiliriz. Kendisine daha yaralı olan ikincil tedavi seçeneklerinden birini (radyoterapi gibi) önerebiliriz.” Erkekler önce cinsellik diyor Prostat kanserine nelerin yol açtığı konusunda araştırmalar yapılıyor. Fazla kiloyla birlikte gündeme gelen yağlanma, kas güçlendirici hormon ilaçları almak, vücut geliştirmede kullanılan ilaçları kullanmak, çok fazla cinsel ilişkide bulunmak, prostat enfeksiyonu gibi nedenler araştırılıyor. Bugün bilinen nedenlerin başında genetik, hormonal, çevre ve diyet faktörlerinin prostat kanserinin oluşmasında rol oynadığı bilinmektedir. Organa sınırlı kanser söz konusu olduğunda ameliyat gerekiyor. Erkeklerin, ameliyatın idrar kaçırmaya neden olduğunu, erkeklik fonksiyonlarının zarar gördüğünü hekimle tartıştıklarında ilk planda ameliyattan kaçındıklarını görüyoruz. Ancak kansersiz sağlığın daha önemli olduğunu da anlamaktadırlar. İdrar kaçırma ve cinsel fonksiyon bozukluğu bilahare tedavilerle düzelebiliyor. Tüm hastaların cinsel fonksiyonlarının zarar görüp görmeyeceğini sorduklarını, onlar sormasa da hekimlerin bu konuda mutlaka bilgilendirdiklerini anlatan Prof. Dr. Veli Yalçın, şöyle konuştu: “Bu ameliyatın doğal olan iki tane önemli sonucu vardır. Bu ameliyatı olanlarda yüzde 8 oranında stres tipi idrar kaçırma yani öksürme, aksırma ve gülme sonucunda idrar kaçırma meydana gelmektedir. Burada idrar iradeli kontrol altında tuvalete yapılmakta ancak yetiştirememe tarzında ve birkaç damlacık şeklinde kaçırma oluyor. Bu ameliyatla idrarı kapatan, idrarın yapılmasını engelleyen kapakçıklar beraber alınmaktadır. Bir de irade dışı hissiyatsız idrar kaçırma vardır ki bu da yüzde iki oranında görülüyor. Bunları duyanlar, genç olanlar ameliyat olmaktan kaçınıyorlar.” Sertleşmeyi sağlayan sinirlere zarar vermiyor Organa sınırlı kanserde, kapsülün dışına yayılma yok ise prostat kapsülünün yakınından geçen ve sertleşmeyi sağlayan sinir ve damarlar korunarak ve onlara zarar verilmeden sinir koruyucu ameliyat uygulanabiliyor. Ameliyatın sonunda normal sertleşmenin yüzde 30 daha azıyla ameliyat sonuçlandırılıyor. Yani eskisinden yüzde 30 daha az sertleşme oluyor. Daha sonra bu rahatsızlık ilaçlarla düzeltilebiliyor. Prostat kanseri eğer organın dışına taştıysa yüzde 35 inde açık ameliyatla tüm prostat çıkarılabilir, hastalık prostata sınırlı olabilir. Bu hastalarda ikinci bir seçenek ışın tedavisi, üçüncüsü ise hormon tedavisi vermektir. Bu üç yöntemin kombine edilmesi de diğer bir seçenektir. Kapsül dışına çıkmış ve etrafındaki komşu organlara sirayet etmiş kanserli hastalara ameliyat önerilmiyor. Kanser ilk önce kemiklere sıçrıyor Hastalığı organlara sıçrayan daha ilerlemiş vakalar da vardır. Prostat kanserinin ilk gittiği yer vücuttaki kemikler oluyor. Hiç sıkıntısı olmayan bir kişi 70 yaşında ayağının kayması sonucunda düşüp bacağını kırıyor. Kırığa bakınca tümör kırığı olduğu anlaşılıyor. Prostat kanseri kemiğe gidiyor ve en ufak bir darbede kırılıyor. Bel kemiği ve kalça kemiklerini tutabiliyor. Bu hastaların bel, kalça, ayak ve sırt ağrıları olabiliyor veya bazı nörolojik belirtileri olabiliyor. Bu durumda hormonal tedavi yapılmalıdır. En iyi hormonal tedavi erkeklik hormonunun kesilmesidir. Yumurtalıkların alınması öneriliyor ya da ilaçlarla hormon salınımı ve etkisi ortadan kaldırılması sağlanıyor. Erkeklerimiz genellikle yumurtalıklarını aldırmayı tercih etmiyor, ilacı tercih ediyorlar. Ancak uzun süreli ilaç kullanımının yan etkileri olabileceği de hastaya anlatılmaktadır.