Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ortak basın toplantısı düzenledi.
Putin, Türkiye ile Rusya arasındaki normalleşme sürecinin tamamlandığını söyledi.
Putin, ayrıca Türkiye ile karşılıklı tarım kısıtlamalarının ne zaman kaldırılacağına ilişkin bir soruya, "Bugün bunu ilan edebiliriz. Yaptırımlar her şekilde ekonomiyi kötü etkiler" dedi. Erdoğan da domates dışında bütün ürenler konusunda mutabık kalındığını ifade etti.
Toplantıda yapılan ortak açılamadan satırbaşları şöyle:
Putin:
Özellikle Orta Doğu ve Suriye’deki sorunu görüştük. Erdoğan ile hemfikiriz ki Suriye itilafının çözümü sadece siyasi ve diplomatik yöntemle olacaktır. Rusya ve Türkiye’nin etkin rolü sayesinde Suriye ordusu ve silahlı muhalifler arasındaki çatışmayı durdurup ortak müzakere masasına oturtabildik. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü zirvesi 22 Mayıs’ta İstanbul’da yapılacak.
Erdoğan:
Öncelikle Sayın Putin nezdinde Rus muhataplarımıza gösterdikleri misafirperverlikten dolayı teşekkür ediyorum. 2016 Ağustos ayından bu yana Sayın Putin’le beşinci kez bir araya geldik. Sık sık telefonda görüşüyoruz. Siyasi ilişkilerimizde arzu edilen ivmeyi yakalıyoruz. Çok daha ileri taşınması noktasında her iki tarafta da güçlü bir irade bulunuyor. İki ülke liderliğinin çeşitli sınamalar karşısında gösterdiği sağduyunun büyük önemi var. Bugünkü görüşmemizde aldığımız kararları ve yapılanları tekrar gözden geçirme fırsatını bulduk. Ekonomi kurmaylarımız sık sık bir araya geliyor. Engellerin kaldırılması için yoğun çaba sarfediyorlar. İnanıyorum ki neticelerini görmeye başlayacağız.
Türk Akım ve Akkuyu konusundaki işbirliğimiz ise kendi mecrasında hassasiyetle ilerliyor. Sayın Putin’le bugünkü görüşmemizde Suriye başta olmak üzere bölgesel sorunları ele almış olduk.
Çok sevdiğim bir Rus atasözü var. “Kim neresi ağrıyorsa, orasını konuşur” diye. Suriyeli çocukların her gün ölümle burun buruna gelmeleri bizlerin ortak acısıdır. Suriye ile 911 kilometre sınırı olan, aynı kumaştan kesilmiş bir ülkeyiz. Hemen yanıbaşımızdaki çocuk feryatlarına nasıl duyarsız kalabiliriz. Çocukların, kadınların, yaşlıların kimyasal ve konvensiyonel silahlarla öldürülmesine nasıl seyirci kalabiliriz? 3 milyon insan şu an yaşam mücadelesi veriyor. Görüşmeye devam edeceğiz. Masumların çığlıklarına kulaklarımızı tıkamadan çözüm arayışlarımızı sürdüreceğiz.
Dostum Putin de bu drama son vermeyi arzu ediyor. Ateşkes rejiminin hayata geçirilmesinde kendisinin büyük emeği ve çabası olacağına inandım, inanıyorum. Çatışmasızlık, siyasi çözüm çalışmalarının başarıya ulaşması için önemli bir fırsat penceresi oluşturmuştur. Garantörler olarak yükümlülüklerimizi yerine getirme konusunda son derece hassas hareket etmeliyiz.
Bazı çevreler tüm enerjilerini süreci sabote etmeye harcıyor. Bu unsurların sahayı provoke etmek için neler yaptıklarını da çok iyi biliyoruz. En bariz örneği kimyasal saldırıdır. Böyle vahşi bir saldırı kimsenin yanına kâr kalamaz, kalmamalıdır. Bugün Sayın Putin’le sorumluların cezalandırılmalarında hemfikir olduğumuzu gördük.
Suriye krizinin çözümü elbette siyasi süreç neticesinde hâl yoluna girecektir. Öncelik Suriye’de akan kanın durdurulması, toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin kurulmasıdır.
Suriye’deki tüm terör örgütleriyle mücadeleyi Suriye’nin geleceği, Suriye halkının bekası ve dünyanın huzuru bakımından gerekli görüyoruz. Terör örgütleri arasında ayrım yapmıyoruz. YPG, DEAŞ, El Kaide bizim nazarımızda aynıdır. Bunların tamamı kandan, kaostan ve gözyaşından beslenen vampirlerdir. Terör örgütlerinin kökünün kazınması hepimizin ortak sorumluluğudur. Güvenliğimizi tehdit eden düşman bir yapının kurulmasına izin veremeyiz. Her türlü önlemi almayı sürdüreceğiz. Nisan’da yapılan terör saldırılarında hayatlarını kaybeden Rus vatandaşları için taziyelerimi iletiyorum.
Moskova’da yapılan eylemlerle, İstanbul’da, Brüksel’de, Kabil’de ya da Paris’te yapılan hain eylemlerin hiçbir farkı yoktur. Terörle mücadelesinde Rus dostlarımızın yanında olduklarını bilmelerini istiyoruz. Karadeniz’de Rus askerlerin hayatını kaybettiği kaza için geçmiş olsun diyorum. Kazada can kaybının yaşanmaması en büyük teselli olmuştur.
Suriye krizinin çözümü noktasında güvenli bölge gündeme geldi mi?
Erdoğan: “Başından itibaren her yerde ‘güvenli bölge’ ifadesini kullandım. O da ağırlıklı olarak Rai-Cerablus arası ve güneye doğru olan, yaklaşık 4 bin, 5 bin kilometrekarelik bir alan. Ama şimdi bir de ‘çatışmasızlık bölgesi’ çıktı ki, bu bölge de İdlib bölgesi. Temenni ederim ki, bu çatışmasızlık bölgesi korunmaya devam eder. Bugün Sayın Başkan’la onu da yine harita üzerinde ayrıca müzakere ettik, görüştük. Astana’daki önemli konulardan bir tanesi de bu.
Putin: Siyasi sürecin sonuçlanması için ateşkesin sürmesi lazım. Rusya, Türkiye, İran en büyük katkıda bulunan ülkelerdir. Biz hep bu rejimin nasıl daha sağlam hale getirileceğini konuşuyoruz. Yöntemlerden biri bu bölgelerin oluşturulması. Bunu zaten ABD Başkanı’nın açıklamalarından birinde “çatışmasızlık bölgesi” ifadesi kullanıldı. Anladığım kadarıyla ABD yönetimi bu girişimi destekliyor. Rus tarafı bir öngörüşme yaptı Şam ve Tahran’la… Hepimizin ortak düşüncesi belirli mekanizmaların oluşturulması noktasındadır. Bu konuda Türkiye Cumhurbaşkanı’yla görüşlerimiz ortak. Kendi ülkelerinin kaderini Astana’daki ülkeler tayin edecek. Biz de garantörler olarak bu mekanizmaların ileride de gelişmesi için elimizden geleni yapacağız.
Ne zaman tam olarak normalleşme olacak? Bazı kısıtlamalar hala kaldırılmadı. Domateslerden bahsediyoruz öncelikle. Türkiye de bazı engelleyici tedbirler getiriyor, ayçiçek yağı, buğdayla ilgili. Bu sorun nasıl çözülebilir?
Bugün bunu ilan edebiliriz. Yaptırımlar her şekilde ekonomiyi kötü etkiler. Domates yatırımlara tabi olan tek ürün değil. Giyim, hizmetler, iş gücü, inşaat sektörü, birçok konuyla ilgili yaptırım uygulanıyordu. Hepsinin kaldırılacağı konusunda mutabakata vardık. Şöyle bir şey mümkün, bazı uzmanların, devamlı olarak ülkemizi ziyaret edenlerin Rusya’yı ziyaret edenler için tabii ki kolaylık sağlanabilir. Elbette biz pazarımızı Türk domatesine sonsuza kadar kapatmayacağız.
Erdoğan: Bugün domates dışında bütün konularda gıda, tekstil, mutabık kaldılar. Türk domatesini tavsiye ederiz, lezzetlidir. Ara formülle bu süreci de inşallah belli bir zemine oturtacağız. Arkadaşlarımız iyi bir çalışma yaptılar. Domateste bazı soru işaretleri dışında mutabık kaldılar. Normalleşme sürecinin ötesine geçiyoruz, yeni bir süreç başlıyor. Hayırlı olsun.
10 Mart’ta söz verdiniz ki “Türk iş adamları için vize kısıtlamaları kaldırılacaktır” demiştiniz.
Putin: Uygulanan kısıtlamalar bizim ortaya çıkan bir trajik olaydan sonra ortaya çıkmıştır. Görüyoruz ki Türkiye de üzüntü duyuyor. Bizim üreticilerimiz kredi almıştır, bu masrafları karşılamak zorundadır. Sayın Cumhurbaşkanı haklı olarak söyledi ki, Türk domatesleri daha ucuz. Biz de tüketiciler daha ucuz mal alsınlar isteriz ama Rusya’da tarım sektörünün gelişmesini istiyoruz. Kredi alanlar zarara uğrasın istemiyoruz. Yatırım süreci bittikten sonra olumlu adımlar atacağız. Dışarıdan da belli mevsimlerde ürün alıyoruz. Dolayısıyla şu konuda anlaştık ki bu özellikle bazı mevsimlerde Türk ortaklarımız diğer ülkelerle aynı rekabetçi koşullar altında faaliyet göstermeli.
Çatışmasız bölgeler konusu kimin girişimiydi, koordinasyonu kim sağlayacak? Herhalde uçuşa kapalı bölgeler olacak. Sizce oluşturulması ülkenin toprak bütünlüğüne bir zarar vermez mi?
Putin: Ortak görüşümüz ülkedeki ateşkes rejiminin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. Her türlü çatışmanın durdurulması siyasi diyaloğun temel garantisidir. Suriye’de farklı siyasi görüşler olabilir ama halk ne şekilde birleşecek, ne şekilde ortak noktalar bulunacak. Bu çözümlerin bulunması gerekiyor. El Nusra, IŞİD gibi örgütlerle mücadele edeceğiz. BM’nin terör örgütü listesindeki herkesle mücadele edeceğiz. Adı ne olursa olsun, önemli olan çatışmaların durdurulması ve bunun denetlenmesi ve garanti edilmesi gerekiyor. Uçuşlara gelince, uçuşlara kapalı olacak. Orada askeri hareketlilik olmazsa olmayacak. İstihbarat güçlerimiz temas halinde.