Rusya'nın hava operasyonlarına başlaması ve ABD'nin kuzeyde IŞİD'e karşı savaşan birliklere silah ve cephane yardımında bulunması üzerinden Suriye'deki son gelişmeleri değerlendiren Reuters haber ajansı, Türkiye'nin bu gelişmelerden rahatsız olduğunu yazdı.
Bir Türk yetkilinin, "Son dönemde PYD, hem Rusya hem de ABD ile bir yakınlaşma içinde. Öncelikle biz PYD'yi bir terör örgütü olarak görüyoruz ve her ülkenin bir terör örgütü ile işbirliği içinde olmasının başka ülkelerde ve ortamlarda ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmesini isteriz" şeklindeki görüşlerine haberinde yer veren Reuters, Türkiye'nin PYD'ye yönelik kaygılarını da şu şekilde aktardı:
"Türkiye'nin, PYD'nin Cerablus-Azez arasındaki bölgeyi almak ve Fırat'ın batısına geçmek gibi bir yaklaşım içinde. Böyle bir yaklaşım asla kabul edilmeyecek!"
Radikal gazetesinde yer alan Reuters haberi şöyle:
"ABD yönetimi Suriye'de IŞİD ile mücadele eden yerel güçler bağlamında sahada en etkili ortak olarak terör örgütü PKK 'nın Suriye kolu PYD'nin silahlı kanadı YPG'yi gördüğünü belirtirken, IŞİD'in Kobani kuşatmasından bu yana da Kürt gruplara zaman zaman silah yardımında bulunuyor.
İki hafta önce Suriye'de hava operasyonlarına başlayan Rusya'nın Devlet Başkanı Vladimir Putin de Eylül ayında BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Şu anda Irak ve Suriye gibi terörle mücadele eden ülkelere yardım ediyoruz. Suriye ordusu ile işbirliği yapmayı reddetmek hatadır. Suriye'de Esad hükümeti ve Kürt milisler dışında hiç kimse IŞİD'le gerçek anlamda mücadele etmiyor" ifadelerini kullanmıştı.
Ankara, PYD'nin PKK ile bağlantıları olduğunu belirtirken, Suriye'nin kuzeyindeki demografik yapıyı değiştirmeye çalıştığını, Kürt olmayan gruplara baskılar uyguladığını vurguluyor.
Reuters'a konuşan üst düzey bir Türk yetkili, "Son dönemde PYD, hem Rusya hem de ABD ile bir yakınlaşma içinde. Öncelikle biz PYD'yi bir terör örgütü olarak görüyoruz ve her ülkenin bir terör örgütü ile işbirliği içinde olmasının başka ülkelerde ve ortamlarda ne gibi sonuçlar doğuracağını düşünmesini isteriz" dedi ve şöyle devam etti: "Rusya ile de yakınlaşmasının getirdiği durumla PYD, Cerablus-Azez arasındaki bölgeyi almak ve Fırat'ın batısına geçmek gibi bir yaklaşım içinde. Böyle bir yaklaşım asla kabul edilmeyecek. Bu iş bizim için net ve şakası yok."
Suriye'nin kuzeyindeki Kürt gruplardan PYD, Haziran ayında IŞİD'in kontrolü altındaki Tel Abyad'ı ele geçirerek, Kürt grupların denetimindeki Kobani ve Cizre kantonlarını birleştirmiş, Suriye'nin kuzeyindeki geniş bir hat böylece PYD'nin denetimi altına girmişti.
PYD'nin batı hattında ilerleyerek Afrin kantonuna kadar olan bölgeyi de ele geçirmesi ve Suriye'nin kuzeyindeki bir Kürt koridoru oluşturması fikrinden rahatsız olan Ankara, bu süreçte ABD'ye ve dolaylı yollardan PYD'ye bu konudaki rahatsızlığını iletmişti.
"ABD de PYD ile işbirliğine girmesi bölgede durumu daha karmaşık hale getiriyor. Bu tür bir ortaklık ve askeri birlikteliği yanlış buluyoruz ve Suriye'deki krizi karmaşıklaştırdığını görüyoruz. Sonuçta Türkiye ABD ile uluslararası bir koalisyonun içinde" diyen söz konusu yetkili, "PYD'nin uygulamalarından kaynaklanan rahatsızlığı, ABD, AB, Rusya ile yapılan üst düzeyli toplantılarda paylaşıyoruz" dedi.
Ankara Temmuz'da üslerini IŞİD'e karşı mücadele eden ABD hava unsurlarına açtığını açıklamış ve Ağustos sonunda da IŞİD'e karşı hava operasyonlarına katılmaya başladığını duyurmuştu. ABD ile sağlanan bu mutabakata rağmen, Washington ve Ankara PYD konusundaki görüş ayrılığını henüz gideremedi.
Rusya'nın Suriye'deki askeri faaliyetlerini de eleştiren yetkili, Rus hava operasyonlarında sadece IŞİD'in değil Esad'a karşı savaşan muhaliflerin de vurulmasını eleştirerek, "Suriye'de ılımlı muhaliflerin zarar görmesi kabul edilemez. Rusya bombalamalarıyla muhalefeti zora sokuyor, DAEŞ'e ve Esad'a alan yaratıyor. Radikalizmi körükleyen, muhalefeti zayıflatan, DAEŞ gibi grupları güçlendiren bir kriz ile karşı karşıyayız" dedi.
"Rusya'nın operasyonlarında hedef yüzde 95 oranında ılımlı muhaliler ve diğerlerine yönelik. IŞİD kesinlikle hedef değil" diyen bir başka üst düzey yetkili ise "PYD konusundaki tutumumuz net. PYD Türkiye için bir tehdit olursa gereken yapılır. Başka söze gerek yok. ABD ve Rusya ile PYD'nin yakınlaşmasının bölgede sorunları daha da büyütmekten başka işe yaramaz" diye konuştu.
Reuters'a göre, PYD'nin Rusya ve ABD'nin desteği ile Fırat Nehri'nin batısına geçerek Afrin kantonuna doğru ilerlemesi ise Türkiye'nin Suriye içinde bir güvenli bölge oluşturulması planı için de ciddi risk oluşturuyor.
Zira Türkiye'nin ABD ile birlikte havadan koruma sağlanarak ılımlı muhaliflerce oluşturulmasını hedeflediği güvenli bölgenin Fırat'ın batısında Cerablus-Azez hattında kurulması öngörülüyordu, ancak analistler son haftalardaki gelişmelerin ardından Türkiye'nin güvenli bölge planının "neredeyse imkansız" hale geldiğini belirtiyor.
Washington Yönetimi geçen hafta Türkiye'nin kurulacak güvenli bölgenin denetimini sağlamasını öngördüğü ılımlı muhaliflere yönelik eğit-donat programına son verdiğini açıklamıştı.
Ankara'nın Suriye içinde bir güvenli bölge kurulması ısrarının sürdüğünü belirten üst düzey yetkili ise, "Eğer Suriye içinde bir güvenli bölge/uçuşa yasak alan oluşturulabilseydi, Rusya, Suriye'de bu tür bir adım atamazdı. Güvenli bölge doğru bir uygulama ve başta mültecilerin güvenliği ve insani ihtiyaçları için gerekli. Bunu ABD ve AB gibi muhataplarımıza anlatıyoruz. Suriye'de adım atmadıkça sorunlar giderek büyüyor" ifadelerini kullandı