Rabia Nine: İsterlerse beni hapse atsınlar, torunlarımın geleceği için direneceğim!

Rabia Nine: İsterlerse beni hapse atsınlar, torunlarımın geleceği için direneceğim!

Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesine karşı sopasıyla işmakinelerinin önüne geçerek Rize Valisine tepki gösteren Rabia Nine konuştu. Evrensel'den Ezgi Görgü'nün haberine göre, Rabia Nine, “Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Vali kim oluyor?” dedi.

 

‘Ben halkım buradayım’

 

Önceki gün Samistal Yayla’sında komando birlikleri eşliğinde çalışma yapan dozerlerin önüne geçerek elinde sopasıyla oturan Rabia Özcan; valinin kendilerine çapulcu demesine şöyle tepki göstermişti: “Devlet nedir? Devlet yok halk var. Ben halkım ve buradayım. Kimdir devlet? Devlet bizim sayemizde devlettir. Vali bize iki tane çapulcu diyor. Biz çapulcuysak sen nesin? Sen sandalyede oturmuşsun. Biz buraların hamurunda yoğrulmuşuz. Biz çocukluğumuzdan beri burada yaşıyoruz. İş makinelerini alıp gidin buradan.”

 

‘Ağacım ve yeşilim için direneceğim’

 

Yaşananların ardından ulaştığımız Rabia Özcan, valinin yeşil yola direnenler hakkında söylediği sözleri için, “Kim dışarıdan geliyor? Böyle bir iş var mı? Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Biz 6 ay buradayız, benim çoluğum çocuğum hayvancılık yapıyor burada. Biz vatanımıza sahip çıkmayacak mıyız? Vali kim oluyor ya?” diye tepki gösterdi. 

Özcan sözlerine şöyle devam etti:

“Biz ormana gittiğimiz zaman , ormanda kuruyu kesip de getirirdik, yaylamızda yakardık. Gidip de yaşı kesmezdik. Biz buraya kesinlikle yol yaptırmayız. Yol istemez değiliz, yaylalarımızda tabii ki yol olacak, ama her yaylanın da yolu var şu anda. Bizim çocuklarımız da torunlarımız da yürümesini bilecek, o topraklara basmasını bilecek, düşüp kalkacaklar, bir yayladan öbür yaylaya yürüyüş yapacaklar, oturup pikniklerini yapacaklar. Biz bu şekilde istiyoruz.”