Sahte isim ve suçlamalarla, aralarında siyasetçi ve gazetecilerin de bulunduğu 48 kişinin usulsüz dinlendiği iddiasıyla başlatılan soruşturmada savcılık, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve diğer 49 şüpheli hakkında dava açtı. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede, bir numaralı şüpheli olduğu öne sürülen Akyürek için 860 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Hürriyet'te yer alan habere göre, emniyette 2007-2011 yılları arasında usulsüz dinleme yapıldığı iddialarıyla ilgili soruşturma tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Alpaslan Karabay, aralarında Ramazan Akyürek ve ondan sonra göreve gelen Ömer Altıparmak’ın da bulunduğu 50 şüpheli polis hakkında dava açtı.
38 kişinin müşteki, 10 kişinin de mağdur sıfatıyla yer aldığı iddianame, Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede davanın bir numaralı şüphelisi Ramazan Akyürek için aynı suçlardan birden fazla ceza talep edildi.
İddianamede, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sekreteri ve danışmanlarıyla korumalarının dinlenilmesine ilişkin müfettişlerin hazırladığı rapora da yer verildi. Raporda, “Bir siyasi partinin genel başkanının başdanışmanı, özel kalem müdürü, özel kalem müdür yardımcısı ve koruma müdürü olan söz konusu kişilerin dinlenilmesinin o genel başkanın da dolaylı olarak dinlenmesini beraberinde getirdiği, dinleme işleminin 12 Haziran 2011 tarihinde genel seçiminin hemen öncesinde yapılmasının da dikkat çektiği, sonuçta iletişime müdahale işleminin bir siyasi partinin geleceği ve ülkenin siyasi süreci açısından farklı sonuçlar doğurabileceğinin değerlendirildiği” belirtildi.
İddianamede, şüphelilerden Ramazan Akyürek ve eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak ile Recep Güven, Denetleme Dairesi Başkanı Taner Bülent Demirel’in, dinlemelere ilişkin denetleme defterine yazdıkları düşünce yazılarının, “Yapılan yasadışı ve hukuka aykırı dinlemeleri gizlemeye yönelik olduğu gibi bu tür dinlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu konuda faaliyetlerde bulunulmasını destekleyici olduğu” iddia edildi.
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda (İDB), yapılan dinlemelere ilişkin tüm işlemlerin verilerinin tutulduğu sistemdeki LOG kayıtlarının şüphelilerin başka birimlere atanmalarıyla sonuçlanan personel değişikliği esnasında silindiği öne sürüldü. Şüphelilerin, İDB’de bulunan sistemde basit bir sorgulama yaparak mağdurların gerçek kimliklerini tespit etmelerinin de mümkün olmasına karşın böyle bir yola başvurmadıkları da belirtilen iddianamede, “Ülke vatandaşlarının anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmış olan özgürlüklerine soyut iddialar ve içeriklerle müdahale edilmesinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz” denildi.
İddianamede, “Hakkında önleme dinlemesi tedbiri uygulanacak kişilerin özenle ve belli bir amaca matuf olarak seçilmiş oldukları gözetildiğinde, her bir evrakı düzenleyen, imzalayan şüphelilerin ortak bir amaca yönelik olarak hareket ettikleri, elde ettikleri kayıtları, kişisel verileri nerede ne şekilde kullandıklarının bu soruşturma kapsamında belirlenememiştir” ifadelerine de yer verildi.
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli 50 şüpheli hakkında, ‘Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve saklama, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal ve iftira’ suçlarından değişen oranlarda hapis cezaları talep edildi. İstanbul’da Hrant Dink’in öldürülmesiyle ilgili soruşturmada tutuklanan Ramazan Akyürek’in 240 yıldan 860 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak’ın 23 yıldan 87 yıla, eski İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Sadettin Akgüç’ün 43 yıldan 156 yıla, Ergenekon soruşturmasının hazırlayıcılarından olduğu bilinen Recep Güven’in 192 yıldan 704 yıla kadar hapise mahkum edilmeleri istendi.
İddianamede, şüphelilerin hukuka aykırı dinlemeleri Fethullah Gülen örgütünün amaçları doğrultusunda yaptıkları öne sürüldü: “Şüphelilerin hukuka aykırı dinlemelerin Fetulah Gülen örgütünün amaçları doğrultusunda gerçekleştirildiği, İstihbarat Daire Başkanlığı’ndaki bu örgüt yapılanmasının Fetulah Gülen örgütünün alt yapılanması olduğu, bu alt yapılanma içerisinde örgütün asıl amacının gerçekleştirmek üzere hedeflenen kişilerin iletişimleri tespit edildiği, dinlenildiği, sinyal bilgilerini değerlendirildiği ve kayda alındığı, bu şekilde bu kişilere ait veriler elde edildiği, devlet hiyerarşisinin dışına çıkarak İstihbarat Dairesi Başkanlığında suç işlemek için oluşturulmuş illegal örgütünün amaçları doğrultusunda ve devletin imkânlarını kullanarak faaliyet gösterdikleri, şüpheliler Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak’ın İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptıkları dönem süresince bu örgütün yöneticisi oldukları anlaşılmıştır.”