Rasim Ozan Kütahyalı: Başörtüsü serbestisi darbecilerin aklını başından aldı, askeri hareketlenme var!

Rasim Ozan Kütahyalı: Başörtüsü serbestisi darbecilerin aklını başından aldı, askeri hareketlenme var!

Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) başlayan başörtüsü serbestisiyle ilgili olarak "Ordudaki başörtüsü yasağının kaldırılması bu eski darbeci kesimin aklını tamamen başından aldı ve bir askeri hareketlenme içine girdiler" iddiasını ileri sürdü.

"Sırf cuma namazı kıldığı ve demokrasiye bağlı olduğu için Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da düşmanı olan bu darbeci kafa 21 Mayıs 1963 benzeri bir intihar kalkışmasına girebilir mi? Eldeki verilerle Hayır demek o kadar kolay değil" görüşünü dile getiren Kütahyalı, "Elbette iktidara el koyamazlar ve başarılı olamazlar ama son bir umutsuz hamle yapabilirler" ifadesini kullandı.

Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Son ve umutsuz bir hamle..." başlığıyla yayımlanan (27 Şubat 2017) yazısı şöyle:

15 Temmuz askeri darbe teşebbüsü omurgasını FETÖ'nün teşkil ettiği ama klasik eski tip darbecilerin de işin içinde olduğu bir toplu vatana ihanet olayıydı...

*** 15 Temmuz'dan sonra bilinçli bir devlet politikası olarak, milletimizi darbe karşısında bir bütün tutmak için bu ihanetin sadece FETÖ kısmı özellikle vurgulandı ve diğer kısmın üstü örtüldü... *** Bu esasen çok iyi niyetli ve sağduyulu bir politikaydı çünkü FETÖdışı ideolojik unsurlar vurgulansa toplum yeniden ayrışabilirdi... *** Toplumun tamamı 15 Temmuz sonrası FETÖ'den tiksinir haldeydi. Millet olarak mutabık olduğumuz tek konu bu FETÖ meselesiydi. Devlet de bu birlik tablosunu bilakis güçlendirmek istedi... *** Hatta o dönem solcu ve ulusalcı kesimden isimlerin hatta eski generallerin daha çok çıkıp 15 Temmuz ve FETÖ'den bahsetmeleri teşvik edildi. Mesele hükümet değil ülke meselesiydi. Muhalif kesimlerin özellikle önü açıldı, desteklendi... *** Gerçek olmadığı halde toplumun tüm kesimleri darbeye karşı hep birlikte sokağa çıkıp tanklara direndi gibi cümleler özellikle söylendi. Milli beraberlik ve ortak demokrasi ruhunun oluşması için büyük çaba ve sağduyu gösterildi... *** Oysa bilimsel olarak gerçek ortadaydı ki dindar muhafazakârlar ve bir kısım yine dindar ülkücüler sokağa çıkmış ve tankların altına yatarak şehit olmuştu. Şehit olmak inancı ve cesaretini gösteren direnişçilerin kim olduğu belliydi... *** Tüm bu iyi niyete rağmen, önleri açılmasına rağmen malum eski darbeci kesimin kötü huyları yeniden hortladı ve yeniden milletin çoğunluğunu hedef almaya başladılar. O tabiri maalesef söylemek zorundayım ki eski darbecilerin bitleri kanlandı... *** Öyle ki FETÖ'yü bitiren lider Recep Tayyip Erdoğan'ın bile FETÖ'ye yardım yataklıktan tutuklanacağını söyleyecek derecede delirdiler. 15 Temmuz şehitlerini oluşturan dindarları yeniden alenen aşağılamaya başladılar... *** Sonunda maalesef bu iyi niyet politikası işe yaramadı. Zaten 15 Temmuz ihanetine de katılmış olan bu eski darbeci kafa 16 Nisan referandumunda FETÖ ile işbirliğine geri döndü. İçlerindeki Erdoğan ve İslam nefretini yenemiyorlardı çünkü... *** Ordudaki başörtüsü yasağının kaldırılması bu eski darbeci kesimin aklını tamamen başından aldı ve bir askeri hareketlenme içine girdiler. Sırf cuma namazı kıldığı ve demokrasiye bağlı olduğu için Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın da düşmanı olan bu darbeci kafa 21 Mayıs 1963 benzeri bir intihar kalkışmasına girebilir mi? Eldeki verilerle Hayır demek o kadar kolay değil... *** Elbette iktidara el koyamazlar ve başarılı olamazlar ama son bir umutsuz hamle yapabilirler. Bu milleti yenmeleri imkânsız. Bilakis bu kesimin üzerinden bu sefer milletin büyük çoğunluğu buldozer gibi geçer ve FETÖ'cülerin şu anki halinden beter hale gelirler... *** İnşallah bu tabloları yaşamayalım. Akacak kan damarda durmaz biliyorum ama olabilecekleri düşündükçe de üzülüyorum...