Rasim Ozan Kütahyalı: Erdoğan, AK Parti içindeki saçma kavga ve dövüşleri bitirmeye geliyor

Rasim Ozan Kütahyalı: Erdoğan, AK Parti içindeki saçma kavga ve dövüşleri bitirmeye geliyor

Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın anayasa değişikliğinin ardından "beşinci çocuğu" olarak nitelendirdiği partisine 979 gün sonra yeniden üye olarak dönmesine ilişkin "Erdoğan, AK Parti içindeki saçma kavga ve dövüşleri bitirmeye geliyor" yorumunu yaptı.

Kütahyalı'nın Sabah gazetesindeki yazısı şöyle:

Hasret bitiyor ve Recep Tayyip Erdoğan bugün kurucu lideri olduğu harekete, AK Parti'ye geri dönüyor.

Erdoğan parti içi saçma kavgaları ve dövüşleri de bitirmeye geliyor. Erdoğan başında olduğu halk ihtilalinin rotasını açıkça ilan etmeye geliyor...

*** Hep yazdığım gibi bu ülkede bir ihtilali yaşamaktayız. Beğenin ya da beğenmeyin ama bunun siyaset literatüründeki adı ihtilaldir.

Bu sosyal ve siyasal ihtilalin tartışmasız lideri de Erdoğan'dır. Bu bir Erdoğan devrimidir.

AK Parti de temelde bir Recep Tayyip Erdoğan hareketidir. Bu somut gerçeklerin reddi ya da inkârı olgularla kavga etmek demektir...

***

AK Parti'nin kimliği konusunda iç savaşa girenler Recep Tayyip Erdoğan'ın AK Parti'yi nasıl tarif ettiğine kulak vermeli. 15 sene boyunca tüm açıklamaları incelendiğinde Erdoğan aslında AK Parti'yi hep aynı temelde tanımlamış, konjonktüre göre hiç öyle sağa sola sapmamış, hep tutarlı bir tarif yapmış. Yani Erdoğan açısından AK Parti'nin siyasi kimliği çok net. İşte Erdoğan'ın AK Parti'yi tanımlarken en sık kullandığı cümleler:

AK Parti, siyaseti sadece belli bir ideoloji temelinde yaparak siyasi parti olmaktan çok "siyasi cemaat" gibi davranmayı reddetmektedir.

 AK Parti, kamu siyaseti temelinde bir yapılanma yerine, katı ideoloji temelinde yapılanarak siyaseti radikalleştiren anlayışa karşıdır.

AK Parti, muhafazakârlık ve demokratlık temelinde bir kitle partisidir. Siyasetin fikir ekseninde yapılmasını temel almakta, buradan kalkarak kitlelere dönük merkez siyaseti üretmektedir.

AK Parti toplumsal merkezden aldığı güçle siyasi merkezi yeniden inşa etmiş ve merkez sağın tartışmasız tek gücü haline gelmiştir.

AK Parti kendi düşünce geleneğinden hareketle, yerli ve köklü değerler sistemimizi evrensel standarttaki muhafazakâr siyaset çizgisiyle yeniden üretmek amacındadır.

AK Parti geçmişin statükoculuk üzerine bina edilen muhafazakârlığı yerine yeniliğe açık modern bir muhafazakârlığı savunmaktadır.

AK Parti, radikal söylem ve üslubun Türkiye siyasetine bir fayda sağlamadığını savunan bir partidir.

AK Parti dinimizi bir toplumsal değer olarak çok önemsemekle birlikte din üzerinden siyaset yapmayı, devleti ideolojik bir dönüşüme uğratmayı, dini sembollerle örgütlenmeyi doğru bulmamaktadır.

 Din üzerinden siyaset yapmak, dini araç haline getirmek, din adına dışlayıcı bir siyaset yürütmek hem toplumsal barışa, hem siyasi çoğulculuğa, hem de dine zarar vermektedir.

Dini ve dindarları önemsemek, dini değerlerin sosyal fonksiyonlarını kabul eden bir parti olmak ile dini bir ideoloji haline getirerek devlet aygıtı marifetiyle ve zorla toplumu dönüştürmeyi amaçlayan bir parti olmak arasında çok ciddi bir fark vardır.

Din adına parti kurmak veya böyle bir imaj vermek topluma ve dine yapılabilecek bir kötülüktür. Din mukaddes ve ortak bir değerdir, bunu kimse siyasi tarafgirlik konusu yaparak bölünme ve ayrışmalara sebebiyet vermemelidir.