Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı, AKP ile Fethullah Gülen'in liderliğini yaptığı Gülen Cemaati'nin işbirliğinin bir tercih değil mecburiyetten yapıldığını söyledi. Kütahyalı, "Gülen'in 1970'lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı. AK Parti ile Gülenciler arasında işbirliği bir tercih değil mecburiyetti" diye yazdı.
Kütahyalı'nın "Devrim içinde devrim (2013-17)" başlığıyla (23 Ekim 2017) yayımlanan yazısı şöyle:
Dün son 10 senede Türkiye'nin yaşadığı siyasal devrimin ilk aşamasını (2007-13)kısaca özetledim. İkinci aşama ise dediğim gibi çok daha karmaşık olmuştur...
*** 2007-13 döneminde eski rejim aktörlerine yönelik tasfiyelerin de baş aktörü Fetullah Gülen ve örgütüydü... *** Elbette bu tasfiyelerin arkasında hem siyasi irade hem de çok büyük toplumsal destek vardı... *** Fakat Gülen'in 1970'lerin sonundan itibaren devletin ve yargının içine ektiği fidanlar ağaç olmasa bu devrim yapılamazdı ve askeri vesayet rejimini hiçbir güç yıkamazdı... *** Dolayısıyla AK Parti ile Gülenciler arasında işbirliği bir tercih değil mecburiyetti... *** Fakat sonrasında Gülen örgütü yapılan bu toplumsal ve siyasal devrimi halkın elinden çalmaya kalktı ve işte o noktada devrim içinde devrim süreci başladı... *** Türkiye tarihinde görülmedik bir terör örgütüne dönüşen Gülenciler yıkılan Kemalist vesayet rejiminin yerine yeni bir vesayet rejimi inşa etmek istemiş ve bu halk ihtilalinin ikinci aşaması da bu noktada başlamıştır... *** Hem 17-25 Aralık hem de korkunç 15 Temmuz ihaneti demokrasiyi hedefleyen karşı-ihtilal teşebbüsleridir... *** Geçmişte de 27 Nisan 2007 ve 14 Mart 2008 kapatma davası olayları demokrasi düşmanı karşı-ihtilal teşebbüsleriydi... *** Milletin çoğunluğu Erdoğan'ın liderliğinde hem ihtilalin birinci aşamasında hem de ikinci aşamasında bu vesayetçi karşı-ihtilal teşebbüslerini bertaraf etmesini bilmiştir... *** Anadolu ihtilalini yok ederek yeni bir vesayet rejimi kurmak isteyen hain örgüt FETÖ bugün yerle yeksan olmuş ve yüzde 95 oranında devletten temizlenmiştir... *** Türk devriminin ilk aşamasından sonra başlayan "Devrim içinde Devrim" (2013- 17) süreci de gayet başarıyla tamamlanmıştır...