Hürriyet yazarı Mehmet Yakup Yılmaz, Siyaset Bilimci Prof. Dr. Baskın Oran'ın yeni kitabı "Recep Tayyip Erdoğan'ın yazılmamış anıları" ile ilgili olarak "Her şeyden önce çok ciddi bir araştırmanın sonucu. Erdoğan’ın bütün konuşmalarını taramış, o konuşmaları hangi düşünceler ya da psikoloji içinde yaptığı da 'kurmaca bir iç ses' olarak romanı oluşturmuş" dedi.
Yılmaz, "Konuşmalarına hâkim olan üslubun, iç ses olarak devamı da mizahi etkiyi yaratıyor. İnsan gülmeden edemiyor" ifadesini kullandı.
Karikatürist Latif Demirci’nin Hürriyet gazetesinde yayınlanan karikatürlerine de yer verilen 'anılar' kitabı, Oran’ın Erdoğan’ın yerine geçerek yazdığı günlüklerinden oluşuyor.
Kitap, Oran'ın henüz hayatta ve görevinin başında olan bir devlet lideri hakkında kaleme aldığı ikinci kitap olma özelliğini taşıyor. Oran, daha önce de 12 Eylül 1980 askeri darbesinin mimarı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren hakkında "Kenan Evren'in yazılmamış anıları" isimli bir eser kaleme almıştı.
Mehmet Yakup Yılmaz'ın "Bunun FETÖ ile ne ilgisi var?" başlığıyla yayımlanan (8 Nisan 2017) yazısının ilgili bölümü şöyle:
Bir kitap yazmak kolay bir iş değil. Yazma becerisi kadar zaman ve emek de isteyen bir iş.
Bu nedenle anılarını, tecrübelerini ya da bir konudaki bilgilerini bir kitap olarak geleceğe bırakmak isteyenler, profesyonel bir yazardan yardım alıyorlar.
Her şeyi ona anlatıyorlar, o da kendi araştırmasını yapıyor ve oturup kitabı yazıyor. Ancak kitabın yazarı olarak görünen kişi, kitabı yazan değil, yazdıran oluyor.
Bu işe “hayalet yazarlık” deniliyor ve bu hayalet yazarın kimliği, eğer kitabı yazdırtan uygun görmüyorsa kimse tarafından bilinmiyor.
Prof. Dr. Baskın Oran’ın yaptığı da bir tür “hayalet yazarlık” ama farkı, bu iş için kimsenin ona görev vermiş olmaması. 12 Eylül’den sonra “Kenan Evren’in Yazılmamış Anıları” isimli bir kitap yazmıştı. Evren’in “söylev ve demeçlerinden”yola çıkarak yazılmış, gerçekle, kurgunun iç içe geçtiği bir siyasi mizah romanıydı bu.
Kahramanı gerçek bir kişi olan, ciddi bir araştırmaya dayalı bir siyasal mizah romanı.
Baskın Hoca, şimdi aynı şeyi Recep Tayyip Erdoğan’ın demeçlerinden, konuşmalarından yola çıkarak yapmış.
“Recep Tayyip Erdoğan’ın Yazılmamış Anıları” her şeyden önce çok ciddi bir araştırmanın sonucu.
Erdoğan’ın bütün konuşmalarını taramış, o konuşmaları hangi düşünceler ya da psikoloji içinde yaptığı da “kurmaca bir iç ses” olarak romanı oluşturmuş.
Konuşmalarına hâkim olan üslubun, iç ses olarak devamı da mizahi etkiyi yaratıyor. İnsan gülmeden edemiyor.
Kitapta yer alan karikatürler de bu çerçevenin tam olarak zihnimizde oluşmasını sağlıyor.
Siyasal mizah, bizim gibi demokrasisi kıt ülkelerde, o güne ve geleceğe karamsarlıkla bakmamanın bir ilacı sayılır.
“Kenan Evren’in Yazılmamış Anıları”nı okurken çok gülmemizin nedeni, o dönemi geride bırakmış olmamızdı sanırım. Çünkü içinde yaşarken, olup bitenler insana her zaman o kadar komik gelmeyebiliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın Yazılmamış Anıları’nı okurken, bazen içimin daralmasının ve “Gülsem mi, ağlasam mı” diye düşünmemin nedeni bu olmalı.
Ama şu gerçeğin de altını çizmeliyim ki insan, en zor durumlar içindeyken bile eğer mizah duygusunu canlı tutabiliyorsa daha kolay katlanabiliyor olup bitenlere.
Aziz Nesin, Kenan Evren’in Yazılmamış Anıları için yazdığı önsözde “Yaşamım boyunca bu kadar keyifle okuduğum başka bir kitap anımsamıyorum” diye yazmıştı.
Eğer günümüzün karamsarlıklarından bir an için bile olsa sıyrılıp, yaşadığımız güne biraz neşeyle bakıp, gülmek de istiyorsanız, önereceğim bir kitap bu. (Baskın Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın Yazılmamış Anıları, Belge Yayınları.)