RedHack davasında yedinci duruşma: Gazetecilik faaliyetlerimden dolayı yargılanıyorum

RedHack davasında yedinci duruşma: Gazetecilik faaliyetlerimden dolayı yargılanıyorum
RedHack’in yayınladığı dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri için yargılanan gazeteciler Derya Okatan, Tunca Öğreten, Mahir Kanaat, Eray Sargın, Metin Yoksu ve Ömer Çelik, 7. kez hâkim karşına çıktı. Mahkeme, dijital materyallerin geri verilmesine hükmederek bir sonraki duruşmayı 24 Eylül’e erteledi.
 
RedHack’in yayınladığı dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’a ait mailleri haberleştirdikleri için “Örgüt propagandası yapma”, “Bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunma” ve “Örgüt üyeliği” suçlamalarıyla yargılanan 6  gazeteci,  Çağlayan’daki İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinde 7. kez hâkim karşısına çıktı. 

Evrensel'den Eylem Nazlıer'in haberine göre, duruşmada beyanda bulunan gazeteciler, mesleki faaliyetleri nedeniyle yargılandıklarının altını çizerek, gerçekleri yazmaya devam edeceklerini söyledi. 

Tutuksuz yargılanan gazeteciler Derya Okatan, Tunca Öğreten, Mahir Kanaat ve Eray Sargın ile avukatlar duruşma salonunda hazır bulunurken, şehir dışında olan gazeteci Metin Yoksu  duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. Gazeteci Ömer Çelik’le ise SEGBİS’te yaşanan problem nedeniyle bağlantı kurulamadı. Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Genel Başkanı Gökhan Durmuş, Evrensel Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat ile çok sayıda gazeteci izlediği duruşmada Çelik’in iddianamesinin, dijital materyallerin dökümü ve bilirkişi raporunun geldiği belirtildi. 

"Gazetecilik faaliyetlerimden dolayı yargılanıyorum"

Mütalaaya karşı söz alan Tunca Öğreten, “Sadece gazetecilik faaliyetlerimden kaynaklı yargılanıyorum. Haksız yere bir yıl cezaevinde kaldım. Dünyada bu tür haberler ödüllendirilirken, ben 1 yıl cezaevinde kaldım. Beraat edinceye kadar her duruşmaya geleceğim. Umut ediyorum, adalet yerini bulacak” dedi. 

Mahir Kanat da gazetecilik faaliyetlerinden kaynaklı yargılandıklarını söyleyerek, dijital materyallerin verilmesini talep etti. 

Yurt dışı yasağı ve adli kontrol şartı gibi kararların mesleki faaliyetlerini engellediğini belirterek, “El konulan bilgisayarlardan biri teyzemin oğlunun. Teyzemin oğlu öldü. Teyzem o bilgisayara kavuşmak istiyor. Özellikle o bilgisayarın verilmesini istiyor” dedi.

Okatan, yurt dışı yasağının kaldırılmasını ve duruşmalardan ve vareste tutulmayı talep etti.

"Mesleğimizi yapmaya devam edeceğiz"

Eray Saygın da “İki yıl süren bir dava var dijital materyallerin bu sürede incelendiğini düşünüyorum. Geri verilmesini talep ediyorum” diyerek adli kontrolün ve yurt dışı yasağının kaldırılmasını talep etti. 

SEGBİS ile bağlanan Metin Yoksu da yargılandıkları 2 yıl içinde mesleklerini yapmaya devam ettiklerini ifade ederek, “Gerçekleri yazmaktan vazgeçmedik. Yarında bu gerçekleri yazmaya devam edeceğiz” diyerek bu davanın bir an önce beraatle sonlandırılması gerektiğini belirtti. Ardından avukatlar mahkemeye taleplerini iletti.

İki gazeteci vareste tutuldu

Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti daha sonra kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, yurt dışı yasağı ile adli kontrol uygulamasının aynen devam etmesine karar vererek, Metin Yoksu ve Derya Okatan’ın vareste tutulma taleplerini kabul etti. Ömer Çelik’in bir sonraki duruşmada SEGBİS ile bağlanmasına karar veren mahkeme, dijital materyallerin imajlarında eksiklik yoksa teslim edilmesine, eksik imajların tamamlanıp geri verilmesine hükmetti.

Mahkeme bir sonraki duruşmayı 24 Eylül’e erteledi.