Yusuf Özkan
Hollanda'da Amsterdam'ın ilk kadın belediye başkanı Femke Halsema'nın, Red Light District (Kırmızı Fener Sokağı) ve çevresindeki genelevleri kapatma önerisi, seks işçilerinin tepkisine neden oldu.
Seks işçilerinin yüzde 90'ı, genelevlerin kapatılması ya da taşınmasına karşı çıkıyor.
Bölgedeki girişimciler de, belediye başkanının planına karşı.
Ülkedeki en büyük sol parti olan Yeşil Sol'un eski lideri olan Belediye Başkanı Halsema, insan kaçakçılığı ve kadın sömrüsünü önlemek amacıyla 4 öneri sundu.
Çarşamba günü açıklanan öneriler;
Halsema'nın önerileri, seks işçileri tarafından tepkiyle karşılandı. Semtteki seks işçilerinin haklarını savunan Red Light United adlı örgütün araştırmasına göre, çalışanlar taşınmaya sıcak bakmıyor.
Araştırmaya katılan 170 seks işçisinin yüzde 90'ı, Red Light District'te kalıp, burada çalışmak istediğini söylüyor.
Seks işçileri, Red Light District'te daha fazla vitrin açılmasını istiyor.
Seks işçilerinin kurduğu bir başka dernek olan Proud'un sözcüsü Foxxy, belediye başkanının, genelevleri kapatma önerisine biraz alaycı yaklaşarak, "Hayata olmaz" yanıtını verdi.
Kendisi de halen seks işçiliği yapan Foxxy, Amsterdam'da yayımlanan Het Parool gazetesine yaptığı açıklamada, taşınma ya da kapatmanın çözüm olamayacağını savundu.
Proud derneğinin sözcüsü de, "Seks işçisi de insan ve çalışacak yere ihtiyacı var. Burdan taşınırsak, müşteriler bizi nasıl bulacak. Belediye başkanı, müşteriler için otobüs seferleri mi düzenleyecek?" açıklamasını yaptı.
Red Light District'teki seks işçilerinin, bilerek ve isteyerek bu mesleği seçtiğini söyleyen Foxxy'ye göre, "her şey olduğu gibi kalmalı."
"Ondernemersverenigu Oudezijds Achterburgwal" adlı girişimci örgütünün başkanı Cor van Dijk ise önceki düzenlemeler çerçevesinde, birçok evin kapatıldığını anımsatıyor.
Kapatılan vitrinlerin, genellikle müşterinin gözlerden uzak, rahatça girip gözden uzak olan ara sokaklarda bulunduğuna dikkat çeken van Dijk'a göre de genelevleri kapatmak çözüm değil.
Daha fazla vitrin açılmasının, belli bir bölgedeki yığılmayı önleyeceğini savunan girişimciler derneği başkanı, "Son yıllarda bölgeye daha fazla turist geldiğini düşünmüyoruz. Sadece aynı sayıda insan, daha küçük bir alana sıkıştırıldı" diye konuşuyor.
Van Dijk, genelevlerin kentin diğer bölgelerine taşınması önerisine de sıcak bakmadığını, "Bu spor dalı bu bölgeye ait" sözleriyle açıklıyor.
Girişimciler derneği başkanına göre, Red Light civarındaki seks işçiliğinin yoğunlaşması, sosyal kontrolün sağlanması açısından büyük önem taşıyor. Bu da seks işçilerinin güvenliğini arttırıyor.
Bölgede, seks işçilerine vitrin kiralayan emlak şirketinden Masten Stavast da, girişimde Cor van Dijk'la benzer görüşlere sahip.
Stavast, Halsema'nın, "seks işçilerinin, turistlerin tacizi ve kaba davranışından korunması için vitrin perdelerinin kapatılması" önerisine karşı çıkıyor.
Bunun, seks işçilerinin aleyhine olacağını savunan Stavast, "Aksine, kadınlar geçen turistlerden kazanıyor" diyor.
Red Light United araştırmasına katılan seks işçileri de, kitlesel turizmden şikayetçi olmadıklarını söylüyor.
Seks işçilerine göre, daha az kazanmalarının nedeni, Red Light bölgesine gelen turistlerin çoğunlukla, sırt çantaları ile seyahata edenler ve çocuklu ailelerden oluşması.
Ulusal gazete Volkskrant'ın köşe yazarı Elma Drayer ise, Pascal Mercier adıyla yazdığı romanla tanınan İsviçreli filozof Peter Bieri'nin sözleriyle, Belediye Başkanı Halsema'ya destek verdi.
Drayer, birkaç yıl önce röportaj yaptığı Bieri'nin, seks işçisi kadınların 'satılık bir mal gibi' vitrinde duruşunu görünce dehşete kapıldığını belirterek, "Sadece üzerlerinde fiyat etiketi yoktu" dediğini aktardı.
İnsanların, mağaza vitrininde sergilenmesinin onur kırıcı olduğuna işaret eden Elma Drayer, İsviçreli filozofun şu sözlerine yer verdi:
"Vitrindeki seks işçilerinin bedenini sergilemesi, özel hayatın ihlalidir. İnsan bedeninin en mahrem yeri. Bunun neden normal olduğunu düşündüğünüzü anlamıyorum."