Referandumda oyum 'evet' olacak

Referandumda oyum 'evet' olacak

T24 - Anayasa değişikliğini onaylamanın "AKP’yi desteklemek ya da hükümete güvenoyu vermek anlamına gelmeyeceğini" belirten yazar Pamuk, referandumda 'evet' oyu kullanıp, seçimlerde AKP’ye oy atmayacak çok sayıda kişi olabileceğine de dikkat çekti. Pamuk, darbenin 30. yıldönümünde kurulan sandıkta 'evet' diyeceğini de söyledi.

Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, yeni kitabı “Mazaradan Parçalar”, hayat, sokaklar, edebiyat, siyaset hakkında Banu Güven’e konuştu.

 

Pamuk'un özel röportajından satır başları:

 

''* Bir dışımızdaki dünya vardır, 'manzara'yla bunu anlatmak istedim. Bir de, yazarın kendi kişiliği vardır. Bu kitap; İstanbul hakkında, Türkiye hakkında; yemek yeme alışkanlıklarımızdan siyasete kadar... Bütün kültüre açılan bir kitap. Yazarlar önemli buldukları etkilendikleri deneyimler üzerinden kitaplarını kurarlar. Ama bazılarına yer verirler, bazılarına vermezler. Mesela, babamın ölümü üzerine yazdığım yazı da bu kitapta var...

 

* Kitaplarımın eğleneceli olmasını ve okuru gülümsetmesini isterim. Tek amaç bu değildir ama denge önemli... Benim yazarlığımda kahramanları suçlamaktan çok, bütün kahramanlara hak verme, onları anlama isteği öndedir. Ama onların fikirleri çatışır. Bu çatışmayı gerçek kılmanın, ahlaki yargı vermemenin bir yolu da her şeye gülümsemektir. bütün kitaplarımın okuru gülümsetmesini istedim.

 

Ressam Orhan Pamuk

 

* Bu kitapta ressam Orhan da bir şekilde ortaya çıkıyor. Ressam olmaktan nasıl vazgeçtim sorusunu sorunca kendimi psikolog karşısında gibi hissediyorum. 2 yıl evvel Amerika'dayken resim malzemeleri satan bir dükkana girdim ve resim malzemeleri satın aldım. Böyle bir planım yoktu. Kendiliğinden oldu ve tekrar resim yapmaya başaldım. Resim ile yazı arasındaki derin ilişki ile ilgili şunu diyebilirim: Resim yaparken daha mutlu oluyorum ama yazı yazmak beni daha çok tatmin ediyor.

 

* Bir roman binlerce yaprağı olan bir ağaca benzer. Yazar binlerce kere düşünür. Ben onları yazmaya başlamadan evvel düşünürüm. Notlar almaya başlarım. Ben o defterdeki notlardan en beğendiklerimi biraz değiştirerek bu kitapta yayınlıyorum.

 

 

Romancılığıma geri dönmek istiyorum

 

 

* Masumiyet Müzesi çok büyük bir proje haline geldi. Artık bitirmeye yakınız. Ama çok zamanımı aldı. Müze büyük bir proje haline geldi ama ben romancılığıma dönmek isitiyorum. Hayatımda ilk kez 4 aydır roman yazmıyorum.

 

* Yazarken ilk dürtüm Türk okurunu düşünmek ama elbette dünya okuru için de yazıyorum.

 

* Hayatta insanın bir cemaati olmasının iyi bir şey olduğuna inanıyorum. Ama cemaat gibi düşünmesi anlamına gelmemeli. Hep yalnız bir yazardım ama fikrim değişmeden edebi cemaate girmek isterim.

 

* Dünyada edebi bakımdan bir temsiliyet dengesizliği var. 1 milyarlık Çin'in temsilcisi yok. Onlarda da öfke var. İnsanlığını, hikayelerini işitmediğimiz için onları suçuyoruz. Amerikalılar Irak edebiyatını tanısaydı, Irak'ı bu kadar kolay işgal edemezdi.

 

* Bugün, Türkiye'de hakim olanların Batı taklitçiliği yaptığını söyleyemem. Türkiye'de köylüler zenginleşti. Toplumsal güç haline geldiler, yukarıdakileri sarstılar. Türkiye tek bir merkezin kontrolünden çıktı. Askerlerin, bürokrasinin kontrol edemeyeceği bir şey bu...''

 

Yeni romanım bir bozacıyla ilgili

 

 

* Bir bozacı hakkında kitap yazıyorum. Şehrin altkültürüyle ilgili bir panaroma. Şehrin yaşaması zor yerlerinde yaşayan satıcıların hayatıyla ilgili. Nişantaşı değil bu seferki romanımın konusu. Şehrin en yoksul yerlerinde yaşamış olanlar... İlk elden tanımış olduğuım insanlar da değil, romanımın zayıf yönü bu olabilir. Yalnız olmak, cemaate ait olmak gibi şeyleri de irdeleyen bir roman.

 

* Kız arkadaşım, Kiran Desai de romancı. Bu benim için rahatlatıcı bir şey. Çünkü bir merkezim yok gibi. Devamlı seyahat ediyorum. Gördüğünüz gibi yaşadığım kişisel şey hakkında konuşurken tutuk oluyorum. Onun için çok sayesinde 12 Eylül’ün vicdanlarda mahkum edileceğini sözlerine ekledi.

 

* Durmadan not alıyorum. Yazı benim için yalnızca bir teselli değil, hayata bağlayan bir güç de.

 

Referandumda oyum ‘evet’

 

 

* Pamuk, darbenin 30. yıldönümünde kurulan sandıkta 'evet' diyeceğini de söyledi.

 

Anayasa değişikliğini onaylamanın "AKP’yi desteklemek ya da hükümete güvenoyu vermek anlamına gelmeyeceğini" belirten yazar Pamuk, referandumda 'evet' oyu kullanıp, seçimlerde AKP’ye oy atmayacak çok sayıda kişi olabileceğine de dikkat çekti.

 

 

1980 askeri darbesiyle birçok insanın büyük sıkıntılar yaşadığını hatırlatan, 12 Eylül ile hesaplaşmak gerektiğini ifade eden, yeni Anayasa’yı bu hesaplaşmanın yolunu açan bir kapı olarak gördüğünü vurgulayan Pamuk şunları söyledi:

 

"Benim Anayasa değişikliğindeki oyum evet... 12 Eylül anayasasından zaten memnun değilim. Anayasadan çok fazla anlamam çünkü siyasi ve hukuki bir belgedir. Ben, 12 Eylül'ün kendisinden memnun değilim.

 

Bazı seçmenler de işin siyasileşmesi yüzünden 12 Eylül’e önem vermiyorlar. Bu, mevcut hükümete hayır kampanyası haline sokulduğu için hayır diyecekler. Bu anayasa değişikliklerine hayır diyenlerin bir kısmının, değişkliklerin iyi olduğunu düşündüklerine inanıyorum..."

 

Anayasa’nın kabul edilmesi durumunda darbe dönemi yöneticilerine yargı yolunun açabileceğine de işaret eden Pamuk, yargı süreci başlamasa bile referandum sayesinde 12 Eylül’ün vicdanlarda mahkum edileceğini sözlerine ekledi.

 

Benim yaşadıklarım bir önceki kuşağın yaşadıkları yanında devede kulak kalır. Bunu da belirteyim. Kurban olarak gösterilmek istemem, ben yaşadıklarımı dönüştürmek istiyorum.