Haber Analiz Gökçer Tahincioğlu
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “reform” açıklamalarının ardından bakanlıklarda yapılacak düzenlemelerle ilgili kapsamlı çalışmalar başlatıldı ancak AKP tabanının bir bölümü ve partiyi destekleyen bir kesimin beklentilerinin aksine, “reform paketi” adı altında Meclis’e gönderilecek paketlerin, ekonomi ve yargının işleyişini hızlandırma odaklı olacağı belirtiliyor. AB liderler zirvesi öncesinde de reform söylemi konusunda AB ülkelerinin bilgilendirileceği kaydediliyor. Ancak Cumhurbaşkanlığı İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’ın, Erdoğan’ın isim vermeden tepki gösterdiği açıklamalarında işaret ettiği, uygulamadan kaynaklı sorunlar konusunda, sembolik düzenlemelerin ötesine geçecek adımlar atılmayacağı konuşuluyor. Adalet Bakanlığı’nın en büyük hedefi ise özellikle İstanbul’daki bazı mahkemelerin, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları konusundaki tutumlarını engellemek ve kararların uygulanmasını sağlamak.
Erdoğan’ın, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan istifasının hemen ardından yaptığı “reform” açıklamaları, özellikle AK Parti içerisindeki bir kesimi ve partinin kamuoyundaki sesi olarak görülen bazı destekçilerini heyecanlandırdı. Ancak Arınç’ın, hazırlanan iddianameleri eleştirerek, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimlerin serbest kalması gerektiğine yönelik düşüncelerine verilen tepki, kulisleri yeniden hareketlendirdi. Erdoğan’ın, isim vermeden, bu görüşleri “fitne ateşi” olarak nitelendirmesi, kırmızı çizgileri yeniden tarif etmesi, özellikle uygulamadan kaynaklı sorunların çözülmesi konusunda yeni bir adım atılmayacağı yorumlarına yol açtı.
Buna karşılık, bakanlıklarda, hazırlanacak “reform paketleri” konusundaki çalışmalar sürüyor. Yapılan ön çalışmaların 10-11 Aralık’taki AB liderler zirvesi öncesi rapor haline getirileceği ve AB ülkelerinin bu konuda bilgilendirileceği kaydediliyor.
Üç ay içerisinde iki ayrı paketin TBMM’ye getirilebileceği ifade ediliyor. Paketlerden ilkinin ekonomik yatırımlar konusunda güvenceler içereceği, yabancı yatırımcıların yargıda sorun yaşamamaları, yaşanması halinde bu sorunların hızlıca çözülmesine yönelik olacağı belirtiliyor. Bununla birlikte, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının kararlılıkla uygulanmasına yönelik güçlendirici düzenlemeler yapılmasının da bu kapsamda ele alındığı ifade ediliyor. 2021 başında ise yine İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer alan taahhütler doğrultusunda yargının işleyişini hızlandırmaya yönelik yeni bir düzenleme paketinin TBMM’ye sevki bekleniyor.
Bunun dışında Siyasi Partiler Kanunu’nun değiştirilmesine yönelik çalışmalar da yürütülüyor. 2021’de ayrı bir paket olarak TBMM’ye getirilmesi beklenen bu düzenlemelerle de özellikle yeni partilerin Meclis’te grup kurması, vekil transferlerinin zorlaştırılması gibi adımların atılacağı konuşuluyor. Seçim sisteminin değiştirilmesi konusunda ise bu kapsamda farklı seçeneklerin tartışıldığı, ifade ediliyor.
Anayasal zorunluluk olmasına rağmen özellikle İstanbul’daki bazı mahkemeler, AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarını, farklı gerekçelerle uygulamıyor. Adalet Bakanlığı’nın, usul ya da esastan herhangi bir gerekçeyle bu kararların uygulanmamasının söz konusu olamayacağına yönelik bağlayıcı bir düzenlemeyle bu sorunu aşmaya çalışacağı kaydediliyor. Paketteki, hak ve özgürlükler konusundaki en önemli adımın ise zaten var olan bu kuralın güçlendirilmesi olacağı dillendiriliyor.