Terör saldırısının sonucu 39 kişinin hayatını kaybettiği Reina'yı koruyan Deltavip Özel Güvenlik Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Özcan, kulüp içinde ve dışarıda silah kullanma yetkilerinin olmadığını belirterek "Terörist saniyeler içerisinde uzun namlulu silahla, etrafı taraya taraya mekana dalıyor. Elinde Kalaşnikof olan bir caniye karşı elinizde silah olsa bile müdahale etmekte zorlanırsınız. O gece bizim güvenlik elemanlarında 15 silah olduğunu düşünün. Uzmanların özel eğitimli olarak tarif ettiği teröriste nasıl karşı koyacaklardı?" dedi.
Milliyet’ten Mert İnan'ın haberine göre, "Herkes gibi çok üzgünüz. 2 arkadaşımızı hain saldırıda şehit verdik. Acımız çok büyük, yastayız" diyen Özcan "Kanunen spor müsabakaları, konser ve alkollü işletmelerde silah kullanmamız yasak. Bazı kişiler, ‘Özel güvenlikçiler neden silahla karşılık vermedi?’ şeklinde eleştiriler getiriyor. Personelimizin silah bulundurması yasalara aykırı. Saldırının gerçekleştiği gece 15 güvenlik elemanımız ve 5 müşteri yönlendirme personelimiz, yasalar gereği silahsız olarak görev yapıyordu. Özel güvenlik, istediği zaman beline silah takıp, kullanma yetkisine sahip değildir. Yasalar içerisinde hareket etmek zorundayız. Silah kullanma yetkisi için valiliklerdeki özel güvenlik komisyonlarından izin ve silah ruhsatı çıkması gerekir." diye konuştu.
Saldırı öncesi emniyet birimlerinden yazılı bir uyarı almadıklarını da belirten Özcan, “Emniyet veya güvenlik birimlerinden bize resmi olarak saldırı uyarısı yapılmadı. Ancak zaman zaman görüştüğümüz emniyet görevlisi arkadaşlarımız, artan terör eylemleri nedeniyle duyarlı olmamız gerektiğini, özellikle araçlara karşı dikkat etmemiz gerektiğini dile getiriyorlardı. Saldırganın içeride şarjör değiştirdiği sırada aydınlatma fişeği veya gaz bombasına benzer mühimmat kullandığını duyduk. Bu bilgiyi henüz netleştirmiş değiliz” dedi.
Özcan, “güvenlik zafiyeti” eleştirilerine yönelik de şu bilgileri aktardı:
“Terörist saniyeler içerisinde uzun namlulu silahla, etrafı taraya taraya mekana dalıyor. Elinde Kalaşnikof, sırtında çanta olan bir caniye karşı elinizde silah olsa bile müdahale etmekte zorlanırsınız. Canlı bomba olma ihtimali olan, uzun namlulu silahla etrafa ateş eden bir caninin üzerine kim atlayabilir? O gece bizim güvenlik elemanlarında 15 silah olduğunu düşünün. Uzmanların özel eğitimli olarak tarif ettiği teröriste nasıl karşı koyacaklardı?
Kaldı ki kanunen böyle bir yetkimiz de yok. Gece kulüplerinde çıkacak kavgaları ayırmak, gerektiğinde kelepçe ve cop kullanma yetkisine sahibiz. Terör saldırısına karşı bir uzmanlığımız ve silahla karşı koyma yetkimiz bulunmuyor. ‘Reina’ya isteyen silahla giriyor’ şeklindeki iddialar bizi veya mekanı karalamak için ortaya atılıyor. Öyle olsa bugüne kadar birçok olay meydana gelirdi. Silahla gelen müşterilerin silahını kasamıza alıp kilitleriz. Yılbaşı gecesi sadece bir müşteri silahla mekana geldi. O kişinin silahı da kasaya alındı. Silah kasasının anahtarı vefat eden arkadaşımız da bulunuyordu.”
Oryal Ünver (Özel Güvenlik Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı):
Özel güvenlikçilerin, terör saldırılarına karşı kanuni bir görev yetkisi bulunmuyor. Özellikle insanların toplu olduğu yerlerde silahlı güvenlik yasaktır. Sadece kelepçe ve cop kullanma yetkimiz vardır. İl Güvenlik Kurulu’nun karar verdiği tesislerde silah taşıma yetkisine sahip oluruz. Bankada görevli bir özel güvenlikçi, kaldırımdan dışarı çıkıp ateş edemez. Görev yeri banka ile sınırlıdır. Her konuda özel güvenlikçiler eleştiriliyor.
Ancak bu eleştiriler hakkaniyetli değil. Artan terör saldırılarına karşı emniyet tarafından tedbirleri artırmamız konusunda uyarılar geliyor. Arananların isim ve fotoğrafları da veriliyor. Reina’daki saldırıya baktığımızda profesyonel bir saldırgan portresi çıkıyor karşımıza. Toplum olarak kenetlenmeliyiz. Herkesi silahlandırmak doğru değil. Özel güvenlik koruyucu ve önleyici alanda kalmalı, silahlandırılmamalıdır.”