Aydın Engin*
Bugün 8 Mart ya, kim, ne zaman, kime sorup da ilan etmiş bilmiyorum ama bildiğim bugün “Dünya Kadınlar Günü”ymüş. Kimileri ise “Yok öyle değil, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’dür” diye itirazla düzeltme arası bazı laflar ediyorlar. Yav bu kadar laf ebeliğine lüzum yok. Önü sonu, “Dünya Karılar Günü” işte. Görüyorum orda burda kutluyorlar. Neyi, neden kutluyorlarsa artık!.. Hayır “adam gibi” kutlasalar laf etmem, kafayı takmam. Ziller, tefler, davullar, düdükler... Bir şamata, bir gürültü patırtı, bir çengi çigan ki sorma gitsin. Kutlama filan değil Reis’e hayır demek için bu Dünya Karılar Günü’nü bahane ediyorlar besbelli. Bir de mor renklere bürünüp, mor fistanlar giyinmişler, saçlarını mora boyayanları bile var yani. Hani şeytan diyor, al eline zopayı yahut çarp elinin tersiyle, gözünü, suratını bir iyi morart, görsünler bakalım mor renk ne demekmiş... Dilleri de çarık gibi. Birine laf çarptırmak istedim, “Bayram gününüzse adam gibi yapın şu bayramınızı, kafa şişirmeyin” diyecek oldum. Offf, offf, offf. Off ki ne off... Bir açtı ağzını, “Önce lafını bil; ağzından çıkanı kulağın duysun. Niye adam gibi bayram edecekmişiz, biz kadınız, kadın gibi bayram ederiz” diye lafı ağzıma tıkadı. Hani karşımdaki bir bayan olmasa biliyorum ben yapacağımı ama, eksik etek işte, saçı uzun aklı kısa. “Allah’ından bul. Allah kocana, babana sabır versin. Lakin pıravakazyon yapma” deyip uzaklaştım. Arkamdan “Pıravakazyan değil salak, provokasyon. Bilmediğin lafı ağzına alma da millete kendine güldürme” diye laf yetiştirmesin mi? Aralarında oğlanlar da var. Hani şu saçı sakalı birbirine karışmış, karı gibi dar pantolon giyinmiş oğlanlar. Baktım biri o bayanın laflarından pek hoşlandı, kıkır kıkır gülüyor. Diklendim tabii. “Karı gibi ne gülüyorsun lan” dedim. Anında yamacında mor saçlı bir bayan bitiverdi. Korkusu da yok karının. Gözlerini bana dikmiş, üstüme üstüme geliyor. Hani “Erkek karı” derler ya tam da öyle yani. “Göster bakayım karı gibi değil de erkek gibi nasıl gülünürmüş” demesin mi? Göstereceğim erkek adam nasıl güler (aslında erkek adam gülmez ya neyse) ama gülünecek zaman da değil, mekân da değil. Onun da kocasına, babasına sabır dileyip yürüyüp gittim. Abi, büyüklerimiz boşuna dememişler, “Kızını dövmeyen dizini döver” buyurmuşlar ya. Valla, benim kız böyle bir şeyler giyse, böyle laflar etmeye kalksa elimden alamazlar vallaha da billaha da... Valla arkadaş bence bunların hepsi o biçim. Yahut da yakında o biçim olurlar. Ne demiş atalarımız: Erkeğin elinin kiri, kadının alnının kiri... Tamam benim de ufak tefek çapkınlıklarım yahut kerhane âlemlerine takıldığım filan oldu. Nihayet ben de erkeğim yani di mi? Yani elimin kiri işte. Ardından ellerimi bir güzel yıkadım, adam gibi evime, ocağıma döndüm. Bu karılar böyle mi? A-ha şu, onun yanındaki, sıranın öte başındaki, onun arkasındaki, onunda yanı başındaki... Üüüüü, hepsi be hepsi! Hepsinin alnının kiri dışına vurmuş. Hepsinin alnı mor. Ötesini ne ben söyleyeyim, ne sen sor...