Rekabet Kurumu, tarım ürünlerinde fiyat istikrarının sağlanması için zincir marketlerin alıcı güçlerinin sınırlandırılması ve Ticaret Bakanlığı nezdinde haksız ticaret uygulamalarına yönelik tedbirlerin hayata geçirilmesi önerisinde bulundu.
Kurumun, tarım ürünleri alanında yürütülen sektör incelemesi kapsamında hazırladığı "Yaş Sebze ve Meyve Sektör İncelemesi Raporu" tamamlandı. Rapordan yapılan derlemeye göre, yaş sebze ve meyveler, çok sayıda el değiştirerek, toplayıcı, simsar, komisyoncu, tüccar gibi aracılar yoluyla tüketiciye ulaştırılıyor. Yaş meyve ve sebzede üretici örgütlenmesinin arzulanan düzeyde olmaması, pazarlama kanalının uzamasına ve tüketicinin ödediği paradan üreticinin eline geçen miktarın düşmesine yol açıyor.
Raporda, bağımsız olarak faaliyet gösteren bir tarım satış kooperatifinin, yerel aracılarla rekabet edebilmesine, bazı aracıları ortadan kaldırabilmesine ve ortaklarına bazı teknik avantajlar sağlayabilmesine karşın bazı ürünlerin imalatını ya da ihracatını elinde bulunduran büyük tüccar ve sanayicilerle rekabet etmesi için bölge çapında birlikler ve ülke çapında bir merkez birliği oluşturmaları önerildi.
Söz konusu raporda zincir marketlerin payları da ele alındı. Buna göre, yalnızca 4 teşebbüs pazarın yarısından fazlasına hakim durumda. Pazardaki en büyük 10 oyuncuya bakıldığında ise bu rakam yüzde 63 seviyelerine ulaşıyor. Rakamlar, organize perakende pazarı içerisinde yoğunlaşma oranlarının yıllar itibarıyla ciddi oranda arttığını gösteriyor.
Perakende sektöründe süpermarketlerin payının artıyor olması ürünlerin üretildiği, paketlendiği ve tedarik edildiği pazarı da şekillendirmeye başladı. Bu yoğunlaşmanın sonuçlarından biri de bu yapıların tedarik zincirindeki alıcı gücünün artışı olarak ortaya çıktı. Satışların peşin, ödemelerin uzun vadeye yayılması zincir marketlere önemli bir fon kaynağı yaratıyor.
Tarımsal üreticilerin, zincirin diğer aktörleri karşısında müzakerelerinde çok az pazarlık gücüne sahip olduğu belirtilen raporda, tedarik zincirindeki diğer aktörlerin güçlerinin sınırlandırılması durumunda, çiftçilerin gelirlerinin artırılması, arz güvenliği ve tüketici fiyatlarının makul seviyelere gelmesi, amaçlara birlikte ulaşılabilmesinin mümkün hale geleceği ifade edildi.
Perakendecilerin gücü, tedarikçiler üzerindeki etkilerinin yanı sıra tüketici tercihlerinin azalması, daha yüksek fiyatlar ve inovasyon üzerindeki sonuçları ile tüketiciyi de etkiliyor. Perakendeciler pazarda sahip oldukları güç nedeniyle tüketici talebini, tüketicilerin neyi, nasıl ve nerede satın aldıklarını şekillendiriyor.
Raporda, hızlı tüketim malları perakendeciliği alanında faaliyet gösteren teşebbüslerin gerek pazar payları gerekse alıcı güçleri önemli ölçüde arttığından alıcı gücünün kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla düzenlemeler yapılması gerektiği bildirildi.
Raporda, tarım piyasalarında hem arz güvenliği hem de fiyat istikrarı açısından alınması gereken önlemlere ilişkin önerilere de yer verildi. Buna göre, Türkiye'de tarımsal üretim, en önemli girdi kalemleri olan akaryakıt, gübre, tohum ve ilaçta ithalata ve dolayısı ile döviz kuruna bağımlı olunması nedeniyle oldukça maliyetli. Bu nedenle kısa dönemde söz konusu girdilerin sübvanse edilmesi, uzun dönemde ise bu alanlarda olabildiğince yerli üretimin sağlanması hem fiyatlar hem de arz güvenliği için önem taşıyor.
Yeterli üretimin sağlanması için ihracat ve ithalat politikaları da dahil olmak üzere, "üretim planlaması" yapılması, bunun için Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde komisyon oluşturulması, destekleme politikaları, üretim planlaması kapsamında yeniden ele alınması rapordaki tavsiyeler arasında yer aldı.
Tedarik zincirinin boyunun kısaltılması için aracıların (tüccar, komisyoncular, nakliyeciler, depolama) üstlendikleri fonksiyonların üretici birlikleri vasıtası ile yerine getirilmesi, bu çerçevede üretici birliklerinin yeniden yapılandırılması, Tarım ve Orman ile Ticaret bakanlıkları önderliğinde komisyon oluşturulması gerektiği belirtildi.
Raporda, çiftçilerin gelirlerinin artırılmasına yönelik destek mekanizmalarının artırılması, tarımsal destekler ekim öncesi açıklanması ve bunun uzun dönemli olması, zorunlu fiyat bildirimleri yanında üretim, kapasite, stok, ticaret gibi piyasa verilerine çiftçilerin ulaşması için piyasa şeffaflığının artırılmasına yönelik mekanizmaların hayata geçirilmesi önerildi.