T24 - ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, PKK ile bağlantısı belirlendikten sonra uydu üzerinden yayını kesilen ROJ Tv hakkındaki bir soruya 'Her zaman özgür basını destekledik. Ancak insanların şiddete yönlendirilmesine tamamen karşıyız' dedi. Ricciardone, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın açtığı Türkçe Twitter hesabı "@ABDTurk" adresi üzerinden soruları yanıtladı. Bu hesapla Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilere verdikleri yüksek önceliğin altını çizmek istediklerini belirten Ricciardone, "Türkiye ile olan dostluğumuzu, Türk halkı ile olan diyaloğumuzu arttırarak genişletmeyi amaçlıyoruz" dedi. Şırnak'ın Uludere ilçesinde meydana gelen ve 34 vatandaşın hayatını kaybettiği olayla ilgili sorular üzerine Ricciardone, tekrar başsağlığı dileyerek, "Bu çok trajik bir olaydı" ifadesini kullandı. Ricciardone, "Sadece bir diplomat olarak değil, insan olarak yaşananlardan derin üzüntü duyuyorum. Türkler, Kürtler, Çerkezler ve tüm zengin çeşitliliğiyle, bütün Türkiye'yi destekliyoruz. Tutumumuz çok açık: şiddete kesinlikle karşıyız. Tüm sorunların diyalogla çözüleceğine inanıyoruz. Bir kez daha hepinize başsağlığı dilerim" dedi. İran'la ilgili bir soru üzerine Ricciardone, fikir ayrılıkları olsa da, Türkiye ve ABD'nin stratejik bakışının aynı olduğuna işaret etti. İran'ın nükleer silaha sahip olmasını istemediklerini vurgulayan Ricciardone, "Elbette, sorumluluklarını yerine getirmesi halinde, barışçıl nükleer enerji herkesin hakkıdır. Ama İran şimdiye dek verdiği sözleri tutmadı. İran'ın nükleer silah sahibi olma çabası var. İran'ı nasıl ikna edebiliriz? Askeri seçeneğe başvurmayı kimse istemez. Uzun zamandır ve hala diplomatik araçları kullanıyoruz. Ama her şey masada" dedi. Türkiye ile ABD arasındaki ticaretle ilgili bir soruyu yanıtlarken Ricciardone, karşılıklı ticaretin son dönemde arttığına dikkati çekerek, Amerikalı şirketlerin her geçen gün Türkiye'ye daha fazla yatırım yapmayı düşündüklerini belirtti. Hükümet olarak Türkiye'nin 2023 hedefini desteklediklerini vurgulayan Ricciardone, kendisinin de karşılıklı yatırıma büyük önem verdiğini ifade etti. Ricciardone, şöyle devam etti: "Çünkü bu yatırımlar hem Türkler hem de Amerikalılar için istihdam sağlıyor. Büyük Amerikan şirketlerine, Türk şirketleriyle iş ortaklıkları kurmaları için geçen haftalarda çağrıda bulundum. Muazzam bir potansiyeliniz var. Özellikle üretken ve parlak Türk girişimcileri, hem Türkiye'de hem de ABD'de büyük başarılara imza atıyorlar" dedi. İfade özgürlüğü ile ilgili bir sorular üzerine Ricciardone, ifade özgürlüğünün ABD için çok önemli ve hassas bir konu olduğuna işaret ederek, "Dünyanın her yerinde fikir özgürlüğünü yüzde yüz destekliyoruz. ABD, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye'de de özgür basının güçlü bir destekçisidir. Türkiye'de görev yaptığım için, konuşmalarımı burası ile sınırlı tutmalıyım. Her zaman olduğu gibi, bu harika ülkede demokrasi, özgürlük ve adaletin güçlendirilmesinde Türk yetkilileri ve sivil toplumu destekliyoruz" ifadelerini kullandı. Türkiye ile ABD arasında karşılıklı vizelerin kaldırılma olasılığı konusundaki bir soru üzerine Ricciardone, karşılıklı vizenin kaldırılmasının ABD'de uygulanan "Visa Waiver Program" adındaki program dahilinde gerçekleştiğini hatırlattı. ABD ve Türkiye'nin çok yakın ilişki içinde olduğunu vurgulayan Ricciardone, Türkiye'nin Vizesiz Seyahat Programı'na uygun olma konusunda ilerlediğine inandıklarını kaydetti. Irakla ilgili sorular üzerine Ricciardone, "Biz Irak'taki tüm tarafları anayasal düzen içerisinde ulusal birliğin ve barışın korunması için birlikte çalışmaya davet ediyoruz" dedi. Roj TV'yle ilgili soruyu yanıtlarken de Ricciardone, "Her zaman özgür basını destekledik. Ancak insanların şiddete yönlendirilmesine tamamen karşıyız" ifadesini kullandı. "24 Nisan'da Başkan Obama'nın -yaklaşan seçimleri de düşünerek- 'soykırım' kelimesini kullanacağını düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine Ricciardone, elbette Başkan Barack Obama'nın Nisan'da ne söyleyeceğini tam olarak bilemeyeceğini belirtti. Ricciardone, "Ama Başkan Obama'nın daha önce dediği gibi, Ermeni ve Türk halkları geçmişin gerçeklerini ele almalı ve ileriye doğru devam etmelidir. Geçmişin hayaletleriyle yüzleşmeliyiz derken bunu kast etmiştim. İletişim gerek. İki taraftan tarihçiler bir araya gelmeli" dedi.