Rize'deki 'Yeşil Yol' toplantısında valiye alkışlı protesto

Rize'deki 'Yeşil Yol' toplantısında valiye alkışlı protesto

Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol projesi kapsamında inşa edilirken tepkiler üzerine yapımı durdurulan Rize’nin Çamlıhemşin İlçesi’ndeki Kavron ve Samistal yaylaları bağlantılarının ele alınacağı toplantı gergin başladı. Toplantı sonrası vatandaşlar, satın alınması büyük tartışma yaratan 642 bin liralık makam aracına binen Vali Ersin Yazıcı’yı alkışlarla protesto ederek gönderdi.

Doğan Haber Ajansı'ndan Muhammet Kaçar'ın haberine göre, Samistal’dan gelenlerin salona alınmayacağının açıklanması üzerine Kavron Yaylası sakinleri duruma tepki gösterdi. Yeşil Yol mücadelesinin simgesi haline gelen ’Havva ana’ lakaplı Rabia Özcan, "Bizden zarar gelmez. Bu insanların günahı nedir? Ne Vali bizden korksun, ne de biz Validen. Vali bizim ise bizi karşısına alıp dinlesin" dedi. Tepkiler üzerine Samistal Yaylası’ndan gelenler de toplantıya alındı.

Rize’de Mayıs ayında başlayan Yeşil Yol projesinde Çamlıhemşin İlçesi Yukarı Kavron ve Samistal yaylaları arasında inşasına başlanan bağlantı yolu tepkilere neden oldu.  Protesto eylemleri sonrasında artan tepkiler üzerine bağlantı yollarının yapımı  durduruldu. Yol inşaatının başlamasından 4 ay sonra vatandaşları dinleme kararı alan Rize Valiliği’nin çağrısı üzerine Kavron ve Samistal yaylalarının sakinleri, Ayder Yaylası’ndaki bir otelin önünde toplandı.

Ancak Rize Valisi Ersin Yazıcı’nın başkanlığında yapılacak toplantıya Samistal Yaylası’ndan gelenlerin alınmayacağının bildirilmesi gerginliğe neden oldu. Kavron Yaylası sakinlerinden Bülent Bekar, "Ya hep beraber içeri gireceğiz ya da hiç girmeyeceğiz" diyerek tepki gösterdi, "Aylardır bu insanlar derdini meramını Valiye anlatmak için randevu talep etti. Çok uğraştık ama olmadı. İlk defa derdimizi anlatacak atmosfer oluşmuşken, ’Sen oralısın, buralısın’ diyerek insanları ayırmak büyük bir handikaptır. Bu insanlar buraya konuşmaya geldi. Daha salona girmeden gergin bir ortam yaratılmasını şiddetle kınıyorum" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

 

’Vali bizden mi korktu?’

 

Yeşil Yol mücadelesinin simgesi haline gelen ’Havva ana’ lakaplı Rabia Özcan da yaşananlara tepki göstererek, "Bizden zarar gelmez. Yaylalar birbirimizin. Bu insanların günahı nedir? İşini gücünü bırakarak Vali ile görüşmeye geldi. Şimdi içeri alınmıyorlar. Vali bizden mi korktu? Ne Vali bizden korksun, ne de biz Validen. Vali bizim ise bizi karşısına alıp dinlesin" dedi.

Daha sonra yaylada otel önünde bekleyenlerin yanından geçen ve ’Havva ana’ lakaplı Rabia Özcan ile göz göze gelen Vali Ersin Yazıcı salona girdi. Daha sonra dışarda  bekleyenler içeriye alındı. Toplantı basına kapalı olarak sürdü.

Ayder Yaylası'nda bir otelde gerçekleştirilen ve 2 saat süren Yeşil Yol toplantısına katılan Kavron ve Samistal yaylaları sakinleri uzalaşma olmayınca salonu terk etti. Yeşil Yol bağlantısında kararlılığını bildirdiği toplantı sonrası vatandaşlar Vali Ersin Yazıcı’yı alkışlarla protesto ederek gönderdi.

Havva Ana: Vali bizi konuşturmadı

 

Havva Ana lakaplı Rabia Özcan, toplantıda hiçbir karara varamadıklarını belirterek, "O yaylalar birbirine kavuşmayacak. Bizim kararımız budur. Valimiz geldi sağ olsun ama bizi konuşturmadı. Ben isterdim ki bizi konuştursun ve dinlesin. Ama konuşturmadı, dinlemedi. O yaylalar kesinlikle birbirine bağlanmayacak. Buna izin vermeyeceğiz" diyerek tepkisini dile getirdi.  

 

Fırtına İnisiyatifi üyeleri de Ayder yaylasında basın açıklaması yaptı. İdari bürokrasinin, Hemşinlileri Kaçkar’daki yaylalarından, meralarından sürme çabası içinde olduğunu ifade eden Fırtına İnisiyatifi üyeler şunları söyledi: "Hiçkimsenin, Hemşin halkını, ’İşgalci, tecavüzcü’ olarak itham etme haddi yoktur. Bu halk, devletin d’si dahi burada yokken; yüzyıllardır bölgede, zorlu tabiat koşullarında, tamamen kendi imkanlarıyla yaşam uğraşı vermiştir. Vadinin bu zamana kadar, bu eşsiz haliyle korunabilmesinin yegane sebebi biz Hemşinlilerin doğamızı, vadimizi canımızdan çok sevmemizdir. Ne zamanki idare bu vadiye girmiş; o zaman kaçak ağaç kesimleri, orman tahribatı ve başka bin türlü husubet vuku bulmuştur. O nedenle doğanın nasıl korunacağını, yaylaların ne şekilde kullanacağını kimse bize öğretmeye kalkmasın. Asıl işgalcilerin, yaylalarımıza göz koyup, yaşam hakkımıza tecavüz edenlerin kimliği açıktır. Türk Ceza Kanununun bir maddesini gerekçe gösterip de, Hemşinlileri dağlarından çıkaracağını sananların yolu ile Yeşil Yol aynı yerde buluşmaktadır. Buna da asla izin vermeyeceğimizi herkesin bilmesini isteriz."