RNZ: Ortada casusluk skandalı falan yok

RNZ: Ortada casusluk skandalı falan yok

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan'ın Alman dış istihbarat servisi BND Başkanı'na ilettiği, Fethullah Gülen'e yakın olduğu iddia edilen kişi ve kuruluşlarla ilgili liste Almanya'da tartışılmaya devam ediyor. Heidelberg kentinde yayımlanan Rhein-Neckar-Zeitung, MİT'in listeyi iletme nedenini irdeliyor:

"Ortada casusluk skandalı falan yok. Bu, göstere göstere ortaya konan bir safsatadır ve her halükarda Alman tarafını kışkırtmaya yöneliktir. Hedefi de muhtemelen Nazi benzetmeleri karşısında buz gibi bir soğukkanlılıkla sakin duran Alman hükümetini sonunda çileden çıkartmaktır. Kaldı ki casusluk ne amaçlı olursa olsun dostlar dahil tüm devletlerin başvurduğu alışıldık araçlardan biridir. (MİT listesinde adı bulunan) milletvekili Müntefering'in soğukkanlı tepkisi bu 'skandal'a verilecek en doğru yanıttır."

Berlin'de yayımlanan Tagesspiegel gazetesi, Almanya ile Türkiye arasında yaşanan gerilimde Almanyalı Türklerin rehin alındığı görüşünü savunuyor.

"Almanya Türkiye'ye karşı soğukkanlılığını korumak zorunda. Mülteci anlaşması değil, Almanya'da yaşayan Türkler nedeniyle. Bu insanlar Erdoğan tarafından rehin alınmış, Türk ve Alman kimlikleri arasında bölünmüş durumda. Bunun bir nedeni de Alman sivil toplumunun bu camiaya ülkemizin bir parçası olarak kabul gördükleri hissini hala açıkça verememiş olmasıdır."

Suriye'de IŞİD'le mücadele koalisyonuna bağlı savaş uçaklarının geçen hafta bir okulu hedef almaları üzerine 33 sivilin yaşamını yitirmesi Almanya gündemindeki yerini koruyor. İncirlik Üssü'nden havalanan Tornado keşif uçaklarıyla bölgede bulunan Alman ordusunun, binanın fotoğraflarını saldırıdan kısa süre önce koalisyon birliklerine bildirmesi tartışmaları alevlendirdi. Neue Osnabrücker Zeitung'un yorumu şöyle:

"Suriye'de bir savaş var ve Alman ordusu da bu savaşa dahil. 'Alman askerleri resmi olarak muharip görevde değil diye, dökülen kanla bir ilgilerinin bulunmadığı' masalını anlatıp vicdanını rahatlatanlar kendini kandırıyor. Alman Tornadolarının çektiği keşif fotoğrafları sonuçta kışla duvarlarının süslenmesi için kullanılmıyor. Dolayısıyla Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Alman ordusunun saldırıda sorumluluğunun bulunmadığı yönündeki açıklaması çok kolaya kaçıyor. Ancak bir noktada haksız değil. İnsan hiçbir şey yapmayarak da kendini suçlu durumuna düşürebilir. Yoksa devletler topluluğu Suriyeliler ve Iraklıları IŞİD kasaplarına mı teslim etsin? Bu bir seçenek değil."

Kassel kentinde yayımlanan Hessische Niedersächsische Allgemeine'nin yorumunda ise şu satırları okuyoruz.

"Afganistan'da 2009 yılında bombalanan tankerler vakasında olduğu gibi bu olayın da nedeni yanlış hükümler, keyfi risk değerlendirmeleri ya da talihsizliklerin arka arkaya gelmesi olabilir. Sonuçta tüm sorumluluk IŞİD'le mücadele koalisyonundadır. Kimin ne payı olduğunu açıklığa kavuşturabilmek çok zor. Ancak verilecek yanıt ne olursa olsun ölenlerin yakınlarını öfkeye düşürecektir. Onlar çoğunun istemediği bir savaşın kurbanları. Ve 'terörle mücadelede hiçbir şey yapmayan elini de kirletmemiştir' tezi onların umurunda bile olmayacaktır."

© Deutsche Welle Türkçe

AFP/BK/HS