Rögarda ölen Süheyla da kusurlu sayıldı

Rögarda ölen Süheyla da kusurlu sayıldı

 T24- Antalya'da, 15 Kasım 2004'te şiddetli yağış sırasında, ağzı açık bırakılmış rögar çukuruna düşen ve sürüklendiği kanalda boğulan lise öğrencisi Süheyla Yöntem'in ailesince açılan ceza davasına devam edildi. Son bilirkişi raporunda, yargılanan 4 sanığın olayda asli kusurlu, ölen genç kızın ise tali kusurlu olduğu belirtildi.  Serik ilçesinde öğrenim gören lise öğrencisi Süheyla Yöntem'in (14), 15 Kasım 2004 tarihinde Antalya'da, annesi ve kız kardeşiyle yürürken Kepez Belediyesi sınırlarındaki Gazi Bulvarı ile 2202 Sokağı'nın kesiştiği yerde kapağı açık bırakılan rögar çukuruna düşmesi ve kanalda sürüklenerek boğulmasıyla ilgili dava; bilirkişi raporlarının beklenmesi süreçleri nedeniyle bugün yapılan duruşmayla beşinci yılını doldurdu.

Antalya. 1 Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, ''dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu ölüme sebebiyet vermek'' suçlaması kapsamında 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan Kepez Belediyesinde görevli dönemin Fen İşleri Müdür Vekili İsmail Serinkaya, Fen İşleri Müdürlüğü Ekip Şefi Ali Akpınar, İnşaat Mühendisi Muslan Gülfidan ve Saha Amiri Turan Çakmak ile ölen genç kızın annesi Hatice Yöntem ve babası Bünyamin Yöntem, avukatları Ümit Uysal katıldı.

Mahkeme Hakimi Hakan Soybir, Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesince oluşturulan 3 kişilik uzman bilirkişi heyetinin hazırladığı raporun geldiğini bildirerek, rapordaki kusur oranlarını açıkladı.

İstem tarihinden iki yıl sonra mahkemeye ulaşan raporda, yargılanan 4 sanığın, genç kızın ölümüyle sonuçlanan olayla ilgili asli kusurlu oldukları, davada yargılanmayan Antalya Büyükşehir Belediyesi Su Atık Su İdaresi'nin (ASAT) suç tarihindeki genel müdürü, genel müdür yardımcısı ve atık su müdürünün de birinci derece kusurlu oldukları kaydedilirken, ölen Süheyla Yöntem'in de ''rögar çukurunun açık olmasıyla ilgili dikkatsizliği'' nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtildi. Raporda, olay tarihinde ASAT Genel Müdürü olan Faruk Karaçay, genel müdür yardımcısı Fethi Yalçın ve Atıksu Müdürü Suat Gökoğlu'nun da olayda, gerekli tedbirleri almayarak asli kusurlu oldukları kanaati bildirildi.

Sanıkların avukatı İsmail Hayyar, bilirkişi raporunu kabul etmediklerini belirterek, dönemin ASAT yetkililerinin de davaya dahil edilip yeni rapor aldırılması talebinde bulundu.

Ölen genç kızın ailesinin avukatı Ümit Uysal da, bilirkişi raporunda, ölen Süheyla Yöntem'e atfedilen tali kusurun, olayın oluşumu ve olay yerindeki fotoğraflı tespitlere göre mümkün olmadığını savunarak, ''Su birikintisi içinde bulunan bir rögar kapağının açık olması, ölen tarafından dikkat edilmesi gereken bir husus değildir. Ölende kusur olmadığı kanaatindeyiz'' dedi.

Uysal, olayın 2004 yılındaki eski yasaya tabi olan tarihine dikkati çekerek, bilirkişi raporunda yeni yasaya göre nitelemelerle kusur oranları verildiğini hatırlatarak, geciktirmeye neden olmayacak şekilde yeniden ilgili yasaya göre rapor düzenlenmesi talebinde bulundu.

Duruşma Savcısı da, rapordaki kusur tespitlerinin, suç tarihindeki ilgili yasa maddesine göre detaylı kusur oranlarıyla yeniden düzenlenmesini talep etti.

Taleplerin dinlenmesinin ardından Mahkeme Hakimi Hakan Soybir, dava dosyasının yeniden Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilerek, son raporu hazırlayan aynı bilirkişi heyetince olay tarihinde uygulanan yasaya göre ek rapor düzenlemelerine karar verdi.

Soybir, istenilen raporun bilirkişiler kurulundan gelmesiyle, duruşma günü beklenmeksizin, olayda asli kusurlu oldukları atfedilen ASAT yetkilileri hakkında da ek iddianame hazırlanması için dava dosyasının Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar vererek duruşmayı, Mayıs ayına erteledi.

5 Yıldır bitmeyen acıDuruşmanın ardından gazetecilere açıklama yapan ölen Süheyla Yöntem'in annesi Hatice Yöntem, Kasım 2004'te meydana gelen olayda kaybettikleri kızlarının acısını her gün yaşadıklarını söyledi.

Kızının ölümünden sorumlu olan kişilerin cezalandırılmasını isteyen Yöntem, ''Her gün acı çekiyoruz. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz. Kızım yaşasaydı 19 yaşında olacaktı ve hayalini kurduğu üniversiteye gidebilecekti'' diye konuştu.