Ajda Pekkan önceki gece Saba Tümer'in 'Bu Gece' programına konuk oldu. Aşk hayatından sahneye kadar her konuda birbirinden ilginç açıklamalar yaptı:
Fabrika gibiyim. Yani rol model olarak düzgün, güzel ve dinç olabilmek ve sürekli kendimi yenilemek zorundayım.İnsan önce kendini sağlama almalı ve kendinden emin olmalı. Ben bir Rolls Royce'um. Her araba kullanan Rolls Royce kullanamaz. En tehlikeli ilişkiler kimyasal, tensel ilişkilerdir. Oralara girmek çok tehlikeli. Sınırı aşmamak gerek. Böyle ilişkilerim olmadı demiyorum ama bir daha olmamasını temenni ediyorum.Aşk da olsa rasyonel şeylerden mutlu olmak lazım. Ama erkekler bu sınırları koruyamıyor. Aynı seviyede başlasan bile vertigosu başlıyor bir müddet sonra.Bilge olmak, hayatın bütün derslerini hatmetmek ve bunları metanetle kabul etmek lazım. Ama yalan da olmayacak. Bunu paylaşamayacak olan lütfen evine kapansın. Ağzından köpükler gelerek iç hesaplaşmasını yapsın. Çünkü biz de hayvan gibi kendimizi yalayarak tedavi oluyoruz. Aşk acısı çektiğimde odaya kapanır salyalar akıtana kadar deliririm. Bu deliliğimi ve hırçınlığımı sadece kendim görürüm . Kendi kendimi tedavi ederim, karşı taraf bilmez. O açığı kimseye vermem. Kendimi bugüne çok zor koşullarda getirdim fırtınalar, dalgalar... Çocuğuma layık görmedim böyle bir hayatı. Bu yüzden de çocuk yapmayı hiç düşünmedim.İlk çıktığım günden beri en büyük destekçilerim gayler olmuştur. Beni ikon haline getirip bunca yıl taşıdılar, ben de onları ölene kadar taşırım.
Şarkılarım genelde kadınlardan taraf gibi algılanıyor. Bu yüzden yıllarca feminist biri gibi görüldüm. Halbuki gayet normal bir kadınım. Feministler beni çok sever o ayrı. Ama ben kadın olmayı çok seviyorum. Yani sapına kadar kadınım.
İçimdeki gelgitlerle başa çıkamayan insanlarla birlikte olunca kendime ve mesleğime döndüm. Ama hala umutluyum. Kim bir gün benim beynimin ötesine geçerse, o adamı paçalarından öpmezsem eşeğim. Cinsellik, iletişim, sevgi hepsi ruhta ve beyinde olmalı. Bunları tam anlamıyla bana hissettirebilecek olan adamın köpeği olmaya hazırım.
Sahne şovumda giydiğim mayoyu daha sonra izlediğimde ben bile kendimden etkilendim. İnsanlar sürekli yeni şeyler bekliyor, bu da çok yorucu. İzlerken kolay ama yaparken zor, hatta tam bir delilik. Benden başka kimsenin kabul edip kaldırabileceği bir şey değil bu.