Roman Abramoviç, Chelsea yönetimini kulüp vakfına bıraktı
İngiltere Premier Lig ekiplerinden Chelsea'nin Rus sahibi Roman Abramoviç, kulüp yönetimini Chelsea Vakfı Mütevelli Heyeti'ne bıraktığını duyurdu.
Kulübün sahibi olmaya devam edecek olan Abramoviç, söz konusu yönetim devri kararını Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında verdi.
Öte yandan Londra ekibi, Carabao Kupası finalinde bugün Wembley Stadı'nda Liverpool ile karşılaşacak.
Aldığı karara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada Rus milyarder, "Yaklaşık 20 yıldır sahibi olduğum Chelsea'de daima kulübün çıkarlarını en iyi şekilde düşünerek kararlar aldım" ifadelerini kullandı.
Bu değerlere bağlı kalmayı sürdürdüğünü belirten Abramoviç, "Bu nedenle bugün kulübün yönetimini Chelsea Vakfı mütevelli heyetine devrediyorum. Şu anda kulübün, oyuncuların, personelin ve taraftarların çıkarlarını gözetmek için en iyi konumda olduklarına inanıyorum" dedi.
Abramoviç, açıklamasında Ukrayna'nın işgaline atıfta bulunulmadı.
Taraftar grupları, bu açıklamanın kulübün işleyişi için ne anlama geldiğine dair "acil bir açıklama" talebinde bulundu.
Abramoviç'in İngiltere'nin Rusya'ya yönelik aldığı yaptırım kararları içerisinde yer alıp almayacağı belli değil.
BBC Sport'a göre kulüp satılığa çıkmadı ve Abramoviç'in kulübe verdiği 1,5 milyar dolarlık borç da geri istenmedi.
Rus iş insanı, Rusya'nın en zengin insanlarından biri olarak biliniyor ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın olduğuna inanılıyor.
Chelsea Vakfı, kulübün toplum ve eğitim bölümlerinde faaliyetler yürütüyor. Vakfın başkanı ABD'li avukat Bruce Buck, aynı zamanda bir bütün olarak kulübün de başkanı.
Abramoviç'in Chelsea'in sahibi olduğu süre boyunca kulüp, iki kez Şampiyonlar Ligi, iki kez Premier Lig, bir FA Kupası, iki kez Avrupa Ligi ve üç kez de Lig Kupası kazandı.
Ağustos 2021'de UEFA Süper Kupası'nı da müzesine götüren ve son olarak da Kulüpler Dünya Kupası'nı kazanan Maviler, Abramovich döneminde mümkün olan her kupayı kaldırmış oldu.
Bu haftanın başında İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Chris Bryant, İçişleri Bakanlığı'na dayandırdığı belgelerle Abramoviç'in İngiltere'de futbol kulübü sahibi olmaması gerektiğini söylemişti.
Kulüp menajeri Thomas Tuchel ise Cuma günü yaptığı açıklamada Rusya'nın Ukrayna işgalinin, Chelsea'yi de belirsizliğe sürüklediğini söyledi ve "Şu anda tüm bu olanlardan Chelsea sorumlu değil. Kendimizi çok kötü hissediyoruz ve bu konuda hiçbir şüphemiz yok. Avrupa'da uzun bir süre savaş olacağını düşünemezdim" diye konuştu.
Taraftar grubu The Chelsea Supporters' Trust ise, mütevelli heyeti ile birlikte çalışmaya hazır olduklarını söyledi.
Grup, "Ukrayna halkının yanındayız" ifadelerini kullandı.
- Abramoviç, Chelsea'yi Putin'in talimatıyla aldığını' iddia eden yazar ve kitabını basan yayınevine dava açtı
- Abramoviç'in İngiltere vizesinin yenilenmesinde 'gecikme' yaşanıyor
Analiz: 'Vakfın nasıl finanse edileceğini bilmiyoruz'
Kieran Maguire, Futbol finans uzmanı, The Price of Football Podcast
Roman Abramoviç'in kullandığı ifadeler, normalde hukuki perspektif içerisinde kullanabileceğimiz ifadeler değil.
Kontrolü kulübün vakfına devrettiğini, böylece transfer bütçesi, menajer ve kulübün diğer önemli meseleleriyle ilgili nihai kararları veren kişinin kendisi olmayacağını söyledi.
Abramovich, kulübün sahibi. Chelsea FC, Fordstam adlı bir şirkete ait. Fordstam ise İngiliz Virgin Adaları merkezli Camberley International adlı bir şirketten 1,5 milyar sterlinlik borç aldı. Bu şirket ise Abramovich tarafından kontrol ediliyor. Halihazırda oldukça karmaşık bir yapı.
Chelsea Vakfı'nın ise nasıl finanse edileceğini bilmiyoruz.
Abramovich'in endişeleneceğini düşünüyorum. Birleşik Krallık hükümeti eğer varlıklarına el koymaya çalışırsa, bu varlıklar Chelsea'yi de içerecek. Bu anlaşmazlık, kulübün nasıl finanse edileceği konusunda uzun bir süre devam ederse, bunun da bazı etkileri olabilir.
Açıkça, bir vergi mükellefi tarafından finanse edilmesi konusunda isteksizlik olacaktır.
Abramovich, söz konusu vakfın mütevelli heyeti içerisinde yer almıyor. Bu nedenle de Rus iş insanının hukuk ekibi, kulübün vakfa devredilmesinin, kulübe hükümet tarafından el konulması sonucunu getirmeyeceğini söyleyebilir.