Romanlar asıl meslekleri bitince mevsimlik tarım işçi oldu

Romanlar asıl meslekleri bitince mevsimlik tarım işçi oldu

Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA)- EDİRNE\'de geçimlerini demircilik, kalaycılık ve sepetçilik yaparak sağlayan Roman aileler, mesleklerinin teknolojiye yenik düşmesi üzerinde göçebe hayatı yaşamaya başladı. Trakya\'nın köylerine kurdukları çadırlarda çocukları ile birlikte yaşayan Romanlar, buğday, ayçiçeği, çeltik, pancar tarlalarında çalışıyor.Edirne\'de bir dönemin gözde meslekleri arasında olan demircilik, kalaycılık, sepetçilik yaparak geçimlerini sağlayan Romanlar, mesleklerinin gelişen teknolojiye yenik düşmesi üzerine zor durumda kaldı. Bazı Roman aileler, özellikle yaz aylarında göçebe hayatı yaşamaya başladı. Köylere kurdukları çadırlarda, bazılarının eğitimlerini yarım bıraktığı çocukları ile birlikte kalan Roman aileler, buğday, ayçiçeği, çeltik, pancar tarlalarında mevsimlik işçi gibi çalışıyor. Bütün gün aşırı sıcaklarda tarlalarla çalışan Romanlar, akşam saatlerinde çadırlarına döndüklerinde yine neşeli kimliklerini ön plana çıkarıp, müzikler eşliğinde zaman zaman eğleniyor.Şu sıralarda ayçiçek tarlalarında küspe toplayan Roman göçerler, işlerinin  bitmesinin ardından yeniden yaşadıkları mahallelere döneceklerini dile getirdi.\'KALAYCILIK BİTTİ, GÖÇEBE HAYATA GEÇTİK\'Edirne\'nin Uzunköprü İlçesi\'nde kalaycılık yaparak ailesinin geçimini sağlayan 42 yaşındaki Tuncay Külçe, işlerinin bitme noktasına gelmesi nedeniyle göçebe hayatı yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Mayıs ayından buyana eşi 33 yaşındaki Naime Külçe, ilkokul 3\'ncü sınıftan terk 14 yaşındaki kızı Nazar ve 16 yaşındaki oğlu Erdem Külçe ile Edirne ve Kırklareli\'nin köylerinde çalışıp, tarlada biçerdöverlerin ardından kalan ayçiçeğini toplayıp satmak için Süloğlu İlçesi\'nin  Geçkinli Köyü\'ne gelen 6 aileden biri. Kalaycılıktan kazandığı parayla ailesini geçindirmediği için ataları gibi göçebe hayatı tercih ettiğini belirten Tuncay Külçe, \"Benim mesleğim kalaycılık. Son yıllarda kalaycılık mesleği neredeyse bitti. Bende aileme bakabilmek için kışın hamallık yapmaya başladım. Yazında at arabasıyla eşim ve 2 çocuğumla birlikte tarlalarda çalışmak için yola çıkıyoruz. Burada kazancımız pek fazla olmuyor. Kazandığımızla anca karnımızı doyuruyoruz. Bu gelenek bizim üzerimize yapışmış bir kader. Allah razı olsun bu atların tırnağına, bu hayvan sayesinde günde 10-20 lira kazanıp karnımızı doyuruyoruz\" dedi.Eşi Naime Külçe, çadır hayatının çok zor olduğunu belirterek, Biz burada kazandığımızla anca karnımızı doyuruyoruz. Yazın sürekli uzak köyleri geziyoruz. Kasım ayında geri dönüyoruz. Pancar toplama, saman balyası bağlama,  hamallık ve diğer tarla işleri ile ne olursa yapıyoruz. Borçlarımızı ödemek zorunda olduğumuz için çalışmak zorundayız. Günlük ne kazanırsak onu yiyoruz. İki çocuğum var, paramız olmadığı için okutamadık.  Şu an cebimde hiç param yok mesela. Ama ben sadece normal bir yaşantım olsun, yaşayacak kadar para olsun hepsi bu\" dedi.İPEK, HEMŞİRE OLMAK İSTİYORSüloğlu İlçesi\'nin Musabeyli Köyü çıkışında çuvaldan yapılmış çadırda anne babası ve kardeşiyle birlikte yaşayan ortaokul 7\'nci sınıf öğrencisi 13 yaşındaki İpek Karataş, okuluna devam edip hemşire olmak istediğini söyledi. Çadırda yaşamanın tüm zorluklarına göğüs geren Karataş, okuluna devam edip hemşire olmak istediğini söyledi.  Çadırda günün güzel geçtiğini anlatan Karataş, \"Çamaşır, bulaşık yıkıyorum. Yemek yapıyorum. Ekmek yapıyorum. Sabah kaktığımda anneme kahvaltıda yardım ediyorum. Uzunköprü\'de okuluma devam ediyorum. Büyüdüğümde hemşire olmak istiyorum\" dedi.AB PROJESİYLE İŞ İMKANIEdirne Roman Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı Turan Şallı, AB\'nin \'Güvenli Yarınlar\' projesi ile roman vatandaşlara iş imkanı sağlamaya çalıştıklarını söyledi. Dezavantajlı romanların eğitim ve sosyal sorunların çözümü noktasında hak temelli çalışmalar yürüttüklerini de belirten Şallı, \"İlimizin değişik ilçelerinden gelerek köylerde yarı göçer durumda yaşayan bu vatandaşlarımız iş ve aş bulma adına çadırlarda yaşamlarını sürdürmektedir. Göçebe yaşayan insanlarımızın daha önce demircilik, kalaycılık, sepetçilik yapıyorlardı. Bu meslekler zamanla teknolojik gelişmeye yenik düştüğü için bu meslekleri icra etme noktasından tamamen yoksun durumda kalmışlardır. Tabi bu insanlarımız iş, aş ve  emek için buradalar. Edirne ilimize baktığımızda 300\'den fazla roman  vatandaşı aile, kentin çeşitli köylerine gelerek burada değişik işler bulma yoluyla yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Romanlar bizim ülkemizin temel bireyledir. Temel sorun oluşturan istihdam ve eğitim büyük sorun olduğu gerçeğini tekrar yaşadık. Dernek olarak romanlara yönelik istihdam ve sosyal entegrasyonun aşılması noktası,  AB Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Mali İşler Daire Başkanlığı\'nın desteği ile \'Güvenli Yarınlar\' projesini sürdürüyoruz. Hedefimiz yarı göçer yaşamının aşılmasıdır\" dedi.FOTOĞRAFLI