Bir turizm dergisinin yayın yönetmenliğine soyunan Nefise Karatay “Dergide benim adımın nerede yazıldığı çok önemli değil, ne kadar çalıştığım önemli” diyor Bir dönem podyumlarda fırtına gibi esen ve ardından oyunculuğa adım atan Nefise Karatay, şimdilerde Turizm Dergisi’nin genel yayın yönetmenliğini yapıyor. Aralık ayında ilk sayısı çıkacak olan dergi içi harıl harıl çalışan Karatay, Milliyet'le yaptığı röpotajda güzel ve medyatik olduğu için dergicilik yaptığı yönündeki eleştirilere anlam veremediğini söylüyor. İnsanların neden bu kadar ön yargılı olduğunu anlayamadığını dile getiren Karatay, “Benim için dergide adımın nerede yazdığı hiç önemli değil. Hatta hiç ismim bile olmayabilir umrumda değil. Ben gazeteci olma iddiasında değilim” dedi. Yeni bir işe el attınız. Bir turizm dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapıyorsunuz. Nasıl girdiniz bu işe? İlk başta televizyon programı için konuştuk. Daha önce Sky Türk’te yayınlanan bir programı tekrar yapmak istediklerini ve benim programın sunucusu olmamı istediler. Ben de o dönemde bir program hazırlıyordum sunacağım ve içeriği bana ait olan. Bu saaten sonra hakim olmadığım bir konu hakkında sadece sunuculuk yapmak istemediğimi söyledim. Benim de fikir ürettiğim, mutfağında olduğum bir iş olursa sıcak bakacağımı söyledim. Sonra yüzyüze görüştük konuyu inceledim. Ortak noktalarda buluştuk. Konuştukça Mehmet Bey’le formatı genişlettik. Ardından beş yıldır elektronik olan dergiyi basılı olarak çıkaracaklarını söylediler ve ben de dahil oldum. Nasıl bir program olacak tam anlamıyla? Türkiye’yi gerçekten başarıyla temsil etmiş, ismini duyurmuş isimlerle röportaj yapacağız. Turizm profesyonelleriyle, Turizm Bakanlığı’nın sektörel faaliyetleriyle ilgili konuları işleyeceğiz. Ben biraz daha lifestyle tarafındayım işin. Biraz daha renkli kısmını yapacağım. Sergiler, konserler, müzelere gideceğiz. Ben çok seyahat eden biriyim zaten. Gezdiğim yerleri evde albüm şeklinde yapar notlar alırdım. Dergide bu fotoğrafları ve notları kullanacağız. Bir derginin genel yayın yönetmenliğini yapma teklifi geldiğinde nasıl baktınız? Bana programda yaptığınız röportajları dergide yazın dediler. Olur neden olmasın dedim. Programda ne kadar katkıda olacaksam, dergide de o kadar katkıda bulunacağım. Ben bir etiket, unvan peşinde değilim. Derginin kağıdından, yazı şekline, konularından matbaasına kadar ilgileniyorum. Dergide benim adım yazmasa da olur. İsmimin önüne bir sıfat gelmiş, gelmemiş umrumda değil. “O Kadın” filminde de bir gazeteciyi oynamıştınız. Gazeteciliğe doğru bir geçiş mi var? Evet gazeteciyi oynamıştım. Hatta bir gazeteci arkadaşımız bana fotoğraf konusunda ders vermişti. Sevdim ben gazetecilik yapmayı (gülüyor). Bu işe ciddi ciddi gazetecilik demeyelim. Ben kendi gözlemlerimi, düşüncelerimi yazacağım. Turizmle alakalı benim de merak ettiğim, sormak istediğim sorular var. Hem kendimi, hem okuyucuları bilgilendireceğim. Sektöre yabancı biri olarak araştırmalar yapıyor musunuz? Nasıl bir çalışma izliyorsunuz? Tabii ki araştırıyorum. Burcu Hanım’la birlikte röportajlara gidiyoruz. Onları gözlemliyorum, izliyorum. Yeni yeni şeyler öğreniyorum turizm konusunda. Ben ne gazeteci olma ne de genel yayın yönetmeni olma iddiasındayım. Röportaja gittiğiniz kişiler sizi karşılarında görünce tepkileri ne oluyor? İlk başta panikliyorlar. Ne yapacaklarını şaşırıyorlar. ‘Hoş geldiniz, çok zahmet ettiniz’ diyorlar. Ben çok rahat bir şekilde davranıyorum. Kendi merak ettiğim şeyleri soruyorum. Ya da eksiklikleri söylüyorum. Söylediklerimi dikkate alıyorlar. Birebir bu işin içinde yer almaktan mutluyum. Buna rağmen bu kadar eleştirilmek heyecanımı kırıyor. Dizide gazeteciyi oynayacakOyunculuğa ara mı verdiniz? Bir süreliğine ara verdim diyebiliriz. Bir dizi teklifi geldi orada da gazeteciyi oynamamı istiyorlar. Konuştuk ama proje kriz nedeniyle bekleme aşamasında. Eğer anlaşırsak dizide gazeteciyi oynayacağım. Podyum defterini o zaman tamamen kapattınız diyebilir miyiz? Sosyal sorumluluk projesi olursa her zaman podyumda olmaya varım. Ama meslek olarak, geçimimi sağladığım bir iş olarak mankenliği yapmıyorum. Zaten bir sürü güzel kızlar var podyumda. Nereye kadar daha yer alabilirim ki podyumda. Bundan sonra televizyon ağırlıklı olacak hayatımda. İlerisi için hep düşündüğüm bir şeydi televizyon.