Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Ülkemiz medya ve siyasetteki virüslerden de kurtulacak' sözlerinin ardından, televizyon kanallarına yayın durdurma ve para cezaları, yazar ve siyasetçiler hakkında soruşturmalar peş peşe gelmeye başladı.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), FOX TV, Tele 1'den sonra son cezayı Halk TV'ye kesti. RTÜK, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun 'Sözüm Var' programındaki yorumlarından dolayı Halk TV'ye 5 kez program durdurma ve yüzde 5 idari para cezası verdi. Cezaların üst sınırdan olması dikkati çekti.
RTÜK'ün CHP kontenjanından üyesi İlhan Taşçı, cezayı Twittter hesabından duyurdu. RTÜK kararı 3'e karşı 6 üyenin oyuyla yani oy çokluğu ile aldı.
Halk TV, RTÜK'ün kararını 'İktidar Cenderesi' olarak nitelendirdi.
RTÜK geçtiğimiz hafta da Ayşenur Arslan'ın Medya Mahallesi programına ceza vermişti. Ceza aynı maddeden verilmiş olsaydı Halk TV'nin lisans iptali riski daha da yükselmiş olacaktı.
Olayla ilgili olarak Halk TV'de değerlendirme de bulunan 'Sözüm Var' programının moderatörü Şirin Payzın"Bir gazeteci olarak neden Kaftancıoğlu'nun sözlerini açıklama gereği duyuyorum anlamıyorum" dedi.
Ana muhalefet partisinin İstanbul İl Başkanı'na gazeteci olarak sorulması gerekenleri sorduklarını ve taraf olmadıklarını belirten Payzın, "AKP İl Başkanı da gelse İyi Parti İl Başkanı da gelse aynı soruları soracaktık. Biz gazetecileri olarak soru sormakla mükellefiz" diye konuştu.
Kaftancıoğlu'nun açıklamalarında 'darbe iması' olmadığını ve bir il başkanının yayına gelip siyasi bir yorumda bulunduğunu ifade eden Payzın, karara "AKP ile CHP, Erdoğan ile Kaftancıoğlu siyasi rakiplerdir. Bu tartışmaların arasına gazetecileri koymak ne demek. Biz sonuçta 3 gazeteci olarak bir yayın yapıyoruz. Bu yanlış oldu, şu yanlış yapıldı deme hakkımız var. Hiçbir partiye üye değiliz" sözleriyle tepki gösterdi.
"Ben bir AKP yöneticisi gelse ve ona soru sorsaydım; 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek' ile mi suçlanacaktım" diyen Payzın, yapılanın gazetecileri baskı altına almak olduğunu söyledi. Sadece gazetecilik yaptıklarını ifade eden Payzın "AKP'liler de çıkmak isterlerse kapımız açık" ifadesini kullandı.
Programlarının reytinglerde üstlerde olduğunu belirten Payzın, "Bu yapılan RTÜK eliyle gazetecilere yapılan baskının daha da ileriye götürülmesidir. İstiyorlar ki konuşmayalım, sormayalım. Her şeye 'Evet efendim, çok güzel efendim' diyelim. Hayır efendim bunu yapmayacağız" diye konuştu.
Karar bir tepki de eski RTÜK üyesi gazeteci Faruk Bildirici'den geldi. Bildirici Twitter hesabından karar için "RTÜK için artık televizyonlar ikiye ayrılıyor: 1- Asla ceza verilmeyip korunup kollanacaklar 2- Sürekli bahane aranıp, olur olmaz ceza verip baskı altına alınacaklar" yorumunu yaptı.
TIKLAYINIZ: RTÜK'ten FOX TV'ye 3 kez program durdurma cezası
Şirin Payzın, Levent Gültekin ve Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtlayan CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, "Bu akılla değil; öfkeyle, hırsla, egoyla, bir kişinin aklıyla iş yapmaları iktidarı hiç iyi bir yere götürmüyor. Önümüzdeki süreçte bir erken seçimle ya da başka bir şekilde... Bu ülkenin, halkın gözü açıldı. Kimin kendine hizmet ettiğini görüyor. Şöyle söyleyeyim; bir iktidar değişikliğine, hatta bir sistem değişikliğine gidişatı görüyorum ve böyle olacağını düşünüyorum" ifadelerini kullanmıştı.
Bu sözler iktidar kanadından 'darbe' tartışmaları yeniden alevlendirilmiş ve AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan CHP'ye ve Canan Kaftancıoğlu'na çok sert sözlerle suçlamalar yöneltmişti.
Kaftancıoğlu'nun bu sözlerini ve Erdoğan'ın tepkisini Halk TV'ye değerlendiren Gazeteci Kadri Gürsel, bu sözlerde hiçbir darbe iması bulunmadığını belirtmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefeti darbecilikle suçlamasının mesneti yok. Muhalefetin açıklamalarında cumhurbaşkanının bu denli sert olmasına haklılık ve geçerlilik kazandıracak bir yön yok. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun yaptığı bir açıklama oldu, iktidarın seçimle ya da bir şekilde gideceğini söylemek gibi. İktidarlar gideceklerse eğer; miatları dolmuşsa, sorunlara çözüm bulamıyorlar, bazen sorunları daha da ağırlaştırıyorlar ve büyütüyorlarsa, çözülme ve dağılma emareleri gösteriyorlarsa, ülkeyi yönetemez hâle gelmişlerse zaten kendi içlerine çökerler. İllâ seçimle gitmek zorunda değiller. İktidar sürdürülemez hâle gelince; istifalarla gidebilirler, ittifak değişimleri sözkonusu olur. Bu, diyalektiğin yasasıdır ve çalışır.
Bundan bir darbe iması çıkarmak bence mümkün değil. Bence orada Kaftancıoğlu, doğal ömrünü tamamlayan bir iktidarın seçimle yahut seçim yapamıyorsa da kendi içinde ayrışarak sonlanabileceğini ima etmiş olmalıdır. Bu bence sözün gelişi ağızdan çıkmış bir ifadedir.
RTÜK, geçtiğimiz hafta İstanbul Milletvekili Ahmet Şık'ın katıldığı Ayşenur Arslan ile Medya Mahallesi programına da 5 program durdurma ve yüzde 5 idari para cezası vermişti.