Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından yayımlanan 'Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı' sonuç bildirgesinde "Türk örf ve adetlerine aykırı; çarpık ilişkiler, entrika ve aile içi şiddet gibi olumsuz konuların işlenmemesine azami hassasiyet gösterilmesi ve yapımcıların sorumlu yayıncılık anlayışını ön plana çıkararak içerik üretmesi” önerildi.
Medya ve Aile Değerleri Çalıştayı sonuç bildirgesi RTÜK tarafından kamuoyuyla paylaşıldı. Sonuç bildirgesinde toplumun milli ve manevi değerlerine uygun içerik üretilmesi önerisi dikkat çekti.
Gündüz kuşağı yapımlarını eleştiren RTÜK'ün bildirgesinde şunları kaydetti:
"Toplumun milli ve manevi değerlerini koruyan, Türk aile yapısına saygılı, ailecek izlenebilecek aile dostu yapımların çoğaltılması, gündüz kuşağında aile içi yaşantıların toplumun göz önüne serilmesi sonucunda aile içi mahremiyeti yıkan, aile kurumunu itibarsızlaştıran ve toplumsal değerleri erozyona uğratan yapımlara yer verilmemesi, Kurgusal senaryolarda aile değerlerine karşı duyarsızlaştıran, Türk örf ve adetlerine aykırı; çarpık ilişkiler, entrika ve aile içi şiddet gibi olumsuz konuların işlenmemesine azami hassasiyet gösterilmesi ve yapımcıların sorumlu yayıncılık anlayışını ön plana çıkararak içerik üretmesi."
“Şiddet içerikli haberlerin sunumunda habere konu olan kişilerin ve aile değerlerinin zarar görmemesi adına söylem, fotoğraf, video, ses gibi haberin temel unsurlarının daha dikkatli hazırlanması ve kamusal sorumluluk çerçevesinde ekrana getirilmesi, kamu kurumları, STK ve medya kuruluşları tarafından aile değerlerinin korunmasını teminen ortak etik ilkeler belirlenmesi."
"Toplumsal bilincin oluşturulması adına dijital platformları da kapsayacak şekilde medya okuryazarlığı eğitimlerinin yaygınlaştırılması, akıllı işaretler ve koruyucu saat uygulamasının faydaları hususundaki tereddütlerin en aza indirilmesi ve uygulamalar noktasında ortak bir tavır belirlenmesi."
"Aile değerlerinin toplumsal yaşamdaki varlığı kapsamında kamuoyu bilinci oluşturmaya yardımcı olacak etkileyici ve bilimsel temelli öncelikli yayın sayılarının artırılması, dijital platformlarda yetişkin ve çocuk içeriklerinin tasnif edilerek kategoriler oluşturulması ve ebeveyn kontrol mekanizmasının etkin bir biçimde kullanılmasının sağlanması, dijital medya hukuku oluşturulması ve sosyal medyanın denetlenmesinde kurumlar arası iş birliği yapılması, isteğe bağlı yayın hizmeti sunan yayıncılar tarafından satın alınan içeriklerin özdenetim sürecinden geçirildikten sonra yayımlanması.”