RTÜK üyeliği seçimleri sonuçlandı, kriz yaratan koltuk MHP'nin oldu

RTÜK üyeliği seçimleri sonuçlandı, kriz yaratan koltuk MHP'nin oldu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda boşalan RTÜK üyelikleri için yapılan seçim sonuçlandı. Eşit Milletvekili çıkarmaları nedeniyle MHP ve HDP arasında krize neden olan üyelik TBMM’de yapılan gizli oylamada AKP’li milletvekillerinin desteğiyle MHP’nin adayı Arif Fırtına’nın oldu. Fırtına üyeliğe 295 oyla seçildi. RTÜK’ün diğer yeni üyeleri AKP’den Prof.ilhan Yerlikaya, MHP’den Esat Çıplak oldu. HDP İdare Amiri Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, üçüncü üyenin belirlenmesi için genel kurulda seçim yönteminin Anayasaya aykırı olduğunu savunarak “Bu grubun neredeyse üçte 2'si Anayasa'yı tağyir, tebdil, ilgaya şöyle ya da böyle teşebbüsten yıllarca zindanlarda çürümüş insanlar. Bize Anayasa'yı çiğnettiremezsin” dedi.

RTÜK'teki 2 AKP’li, 1 MHP'li üyenin görev süresi dolduğu için gerçekleşmesi gereken seçimler 7 Haziran 2015 Milletvekili Seçimleri’nde eşit sayıda sandalyeye sahip olan MHP ve HDP’nin AKP’den muhalefete kayacak üyeliği talep etmesi nedeniyle krize dönüşmüştü. AKP, HDP ve CHP, kura çekilmesini isterken, MHP ise Siyasi Partiler Kanunu'nun 35. maddesine göre, sandalye sayısının eşit olması durumunda kimin ana muhalefet olacağını belirlemek için oy oranına bakılması gerektiğini savunmuştu. Söz konusu kriz TBMM Başkanı İsmet Yılmaz tarafından Meclis’te gizli oylama yapılması yoluyla çözülmüştü.  TBMM’de gerçekleşen oylama partilerin adaylarının isimleri okutulmasıyla başladı.

Genel Kurulda, Birleşik oy pusulasında AKP Grubu aday listesinden 1 aday, MHP aday listesinden 1 adayın, eşit oranda düşen üyelik için HDP’den ve MHP’den 1 adayın isimlerinin karşısına çarpı işareti konularak gizli oylama yapıldı.

Gbel Kurul’da yapılan gizli oylamanın Anayasaya aykırı olduğunu savunan HDP’li Sırrı Süreyya Önder, “Bize anayasayı çiğnetemezsiniz” dedi. Önder’in tutanaklara yansıya konuşması şöyle:

SIRRI SÜREYYA ÖNDER (Ankara) - Sayın Başkan, öncelikle size görevinizde başarılar diliyorum.

Değerli üyeler, kamu hukuku bir anlamda bir statü hukukudur, burada da kıyas kabul edilmez. Bunu bilmeyeni de hukuk fakültesi 1'inci sınıfından 2'nci sınıfına geçirmezler. Yani gel edilecek bir şey değildir. Orada bir statü tarif ediliyor, burada konuştuğumuz bambaşka bir şeydir.

Şimdi, farkında mısınız tetiklenen vahamet zincirinin? Bütün lehte aleyhte konuşan parti temsilcileri bunun Anayasa'ya ve İç Tüzük'e aykırı olduğunda hemfikir. Yani yaptığımız iş, şu an Başkanlığın bize dayattığı iş Anayasa 133'e de, İç Tüzük'e de aykırı bir işlem. Peki, bundan daha vahim bir şeyi şu an oturumumuzu yöneten Sayın Başkan Vekilinden ilhamla söyleyeyim. Orada Anayasa'da tarif edilmiş şekilde seçilen değerli RTÜK üyeleri var fakat bizim şimdi göndereceğimizin statüsü değişecek farkında mısınız. Burada siyasi partiyi tarif etmiş Anayasa, onun iki katı kadar aday gösterilir demiş, Genel Kurula da siz bu siyasi partiye düşen iki aday arasından birini seçin demiş. Şimdi, biz Genel Kurula diyoruz ki: MHP'yi mi, HDP'yi mi tercih edeceksiniz? Diyelim ki MHP'yi, diyelim ki HDP'yi tercih ettiler. O RTÜK'e gittiği zaman diğerlerinden statüsü farklı olacak. "Ben MHP'ye galip gelerek geldim ya da ben HDP'ye galip gelerek geldim." diyecek. Dolayısıyla, zincirleme bir usulsüzlüğü tetiklemiş olacağız bu oylamayı kabul etmekle. Yoksa elbette Milliyetçi Hareket Partisinden de seçilebilir. Eğer bizi flu görmeyip biraz net görmeye başlasalardı, bizle gelip konuşsalardı buna bir yol, yordam, adalet duygusunu incitmeden bulunurdu fakat flu gördükleri için mesele buraya kadar geldi değerli vekiller.

Burada esas olarak odaklanılması gereken mesele bir Anayasa ihlaliyle işe başlayacak mıyız, başlamayacak mıyız? Sayın AK PARTİ grup başkan vekili bizden Anayasa'yı çiğnememizi istedi. Valla, kusura bakma Doğan Bey, ben bir kere çiğnedim, on iki yıl ceza aldım. Bu grubun neredeyse üçte 2'si Anayasa'yı tağyir, tebdil, ilgaya şöyle ya da böyle teşebbüsten yıllarca zindanlarda çürümüş insanlar. Bize Anayasa'yı çiğnettiremezsin Doğan Bey. O yüzden bu konuda çok titiziz, hassasız, Anayasa hepimizin anayasası. Burada yapılacak olan, bu usulsüzlüğün geri çekilmesidir. Ana muhalefet. Anayasa'yla belirlenen protokoler de bir statüdür.