RTÜK, İçişleri Bakanlığı AFAD’ın hazırladığı spot filmin zorunlu yayın olarak yayınlanmasını oy çokluğuyla kabul etti. RTÜK üyesi ve medya ombudsmanı Faruk Bildirici, ret oyu verdiği oylamanın muhalefet şerhinde spot filmin yetersiz ve amaca hizmet etmeyen bir yapım olduğunu vurguladı. "Niteliksiz kamu spotları piyasası oluştu" diyen Bildirici, kamu spotlarına harcanan paraların açıklanması istedi.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu'na geçen yıl gelen kamu spotu sayısının 161 olduğunu zorunlu yayın spotunun sayısının ise 33 olduğunu söyleyen Bildirici "Bu sayı giderek artıyor, kaliteli yapımların yanı sıra yetersiz ve toplumu bilgilendirme amacını gerçekleştiremeyecek düzeyde niteliksiz spotlar da geliyor. Ne yazık ki, onlar da kabul ediliyor" tespitini yaptı.
Bildirici "niteliksiz" diyerek vurguladığı kamu spotları için şunları kaydetti:
"Maalesef kamu yararı yerine ticari çıkarları gözeten kamu spotları piyasası oluştu. Bu durum bakanlıklar ve kamu kuruluşlarının spotlar için kaynak ayırma baskısı altına alınmasına ve birbirleriyle yarışa girmelerine yol açıyor. İzleyici açısından da doz aşımı yaşanıyor."
Kamu spotlarına ödenen ücretlerin açıklanmasını isteyen Bildirici, "RTÜK bu tür niteliksiz yapımları iade etmeli. Bakanlıklar ve kamu kuruluşları kamu spotları ve zorunlu spotlar için yaptıkları harcamaları açıklamalı. Her spota ödenen bütçeyi kamuoyu da bilmeli, şeffaflık sağlanmalı" ifadesini kullandı.
Bildirici, İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan kamu spot filmine dair şerhinde ise şunları kaydetti:
Üst Kurul, İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı’nın 23.07.2019 tarih ve 18841 sayılı yazısına konu İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından hazırlanan spot filmin zorunlu yayın olarak yayınlanmasına oy çokluğuyla karar vermiştir.
AFAD tarafından hazırlanan, “Afetlere hazırlık yılı başlıyor” sloganı kullanılmasına rağmen deprem dışındaki felaketlere (çığ, sel, orman yangını, kasırga, erozyon, kuraklık, kıtlık vb.) hiç değinilmeyen spot film, toplumda afetlere karşı farkındalık yaratmaya katkıda bulunacak nitelikleri taşımıyor.
Bilindiği gibi, kamu spotları ile ilgili düzenleme 2012 yılında yürürlüğe girdi ve o günden beri de “Kamu spotları sektörü” oluştu. Yıllar içinde giderek büyüyen sektörün mali büyüklüğünü tam olarak bilemiyoruz.
Ancak RTÜK’e 2018 yılı içerisinde kamu spotu olarak tavsiye edilmesi için 161, ayrıca zorunlu yayın spotu olarak da 33 başvuru olduğunu dikkate alarak, bu sektörde her yıl milyonlarca liranın döndüğünü belirtebiliriz.
Maalesef her alanda olduğu gibi “Kamu spotları sektörü”nde de kamu yararını gözeterek spot hazırlayan yetkin kişiler, yaratıcı sanatçılar ve uzmanların yanı sıra salt kişisel ve ticari çıkarları için faaliyet gösterenler de yer alıyor.
Bu durum kamu kuruluşlarının hem bu spot filmler için kaynak ayırma baskısı altına alınmasına ve hem de birbirleriyle yarışa girmelerine yol açıyor. Amaca uygun kaliteli yapımların yanı sıra yetersiz, kalitesiz ve kamuyu bilgilendirme amacını gerçekleştiremeyecek düzeyde spotların da ortaya çıkmasına neden oluyor. İzleyici açısından bir “doz aşımı” yaşandığı, kamu spotlarına ilginin azaldığı da bir gerçek.
Üst Kurul’un tavsiye edilmesine karar verdiği AFAD’ın felaketlerle ilgili söz konusu spot filmi de -muhtemelen yüksek meblağlar harcanarak- oluşturulan bir platformda çekilmesine karşın başarısız bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.
Kaba ve hiçbir yaratıcılık içermeyen bir senaryoya dayanan bu kamu spotu, Kamu Spotları Yönergesinin 4. Maddesinin yedinci fıkrasında öngörülen “yeterli bir prodüksiyon olma niteliğini” taşımıyor.
Ayrıca Kamu Spotları Yönergesinin 5. Maddesinin üçüncü fıkrası “kamu spotları başvurularının zorunlu haller dışında en az 15 gün önce yapılmasını” öngörüyor. Oysa AFAD kamu spotunu gönderirken bu koşula uymamıştır.
Bu gerekçelerle AFAD’ın gönderdiği kamu spotunun tavsiye edilmesine karşıyım. Üst Kurul’un bu tür yetersiz prodüksiyon içeren ve amaca hizmet etmeyen kamu spotlarını iade etmesinin, kalitenin artmasını sağlayacağına ve etkili yapımları teşvik edeceğine inanıyorum.