T24- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, RTÜK;ün Türk Malı adlı dizide, Abiye ve Erman Kuzu karakterlerinin kullandığı bozuk Türkçe nedeniyle Show TV'den savunma istemesine ilişkin eleştirileri yanıtladı. Dursun,"Dizide dilin yanlış kullanımı açısından Doz aşımı söz konusudur" dedi.
Prof. Dr. Dursun, Türk Malı dizisinde pek çok kelime, deyim, özlü söz, özel isim, unvan, yer ismi, terim ve yabancı kelimelerin yoğun olarak yanlış kullanıldığını belirterek, "Dizide dilin yanlış kullanılması en önemli mizah unsuru olarak karşımıza çıkıyor. Üstelik bu televizyon gibi etkili bir mecrada yapılıyor" dedi.
Üst kurul uzmanlarının belirlediği yanlış kelimelerin neredeyse mini bir sözlük oluşturacak kadar fazla olduğunu vurgulayan Dursun, "Dizide dilin yanlış kullanımı açısından doz aşımı söz konusudur" diye konuştu.
Üst Kurulun mizaha, komediye müdahale etmediğini dile getiren Prof. Dr. Dursun, Türk Malı dizisiyle aynı kuşakta, belli bir ölçüde, kelimelerin değiştirilerek kullanıldığı başka mizah programlarının da yayınlandığını ve bunlara müeyyide uygulanmadığını bildirdi.
Televizyonda ve mizah programlarında Türkçe eğitimi verilmesi gibi bir beklentilerinin olmadığını ifade eden Dursun, şunları kaydetti:
"Ülkemizde günlük ortalama televizyon izleme süresinin beş saate yakın olduğunu göz önünde bulundurursak, televizyon programlarında kullanılan dilin izleyicilerin konuşmaları üzerinde ne kadar etkili olabileceğini görürüz. Konunun uzmanları ve eğitimciler de bu görüşteler. Televizyon programlarının izleyiciler üzerindeki etkisi, kitaplarla, mizah dergileriyle, internet siteleriyle karşılaştırılamayacak kadar fazladır.
Mizah dergilerini birkaç bin kişi okur, televizyon programlarını ise aynı anda milyonlarca kişi izliyor. Üst Kurulun, Türk Malı dizisiyle ilgili kararı eleştirilirken göz ardı edilen husus budur."
Radyo ve televizyonun, toplum üzerinde etkisi en güçlü olan kitle iletişim araçları olduğunu belirten RTÜK Başkanı Dursun, bu nedenle diğer mecralardan farklı olarak radyo ve televizyon yayıncılığı alanının denetimi ve düzenlenmesi konusunda her ülkenin özel bir mevzuatı ve düzenleyici otorite denilen RTÜK benzeri kurumları bulunduğunu hatırlattı.
Prof. Dr. Davut Dursun, ülkemizde de radyo ve televizyon yayınlarının 3984 Sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunla düzenlendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Kanuna göre, radyo ve televizyon yayınları kamu hizmeti anlayışı içerisinde yapılır. Kanunun, 'Yayın İlkeleri; başlıklı 4. Maddesinin (h) bendine göre, Türkçenin; özellikleri ve kuralları bozulmadan konuşma dili olarak kullanılması; birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak çağdaş kültür, eğitim ve bilim dili halinde gelişmesinin sağlanması" esastır.
Aynı maddenin (z) bendine göre, gençlerin ve çocukların fiziksel, zihinsel ve ahlak gelişimini zedeleyecek türden programlar, onların seyredebileceği zaman ve saatlerde yayınlanamaz."
Türk Malı dizisindeki gibi, sevilen sanatçılar tarafından başarıyla canlandırılan karakterlerin, yaptıkları, söyledikleri her şeyi başta çocuklar ve gençler olmak üzere izleyicilerin taklit ettiklerine dikkati çeken Dursun, "Çünkü dizideki karakterler gibi konuşmayı, kelimeleri onlar gibi söylemeyi sempatik buluyorlar. RTÜK İletişim Merkezine gelen şikayetlerde de ebeveynler, çocukların dizideki karakterlere özenip bu sözcükleri sürekli kullandıklarını ve bu sözcüklerin adeta çocukların dillerine yapıştığını belirtiyorlar" dedi.
Prof. Dr. Davut Dursun, bazı haberlerde iddia edildiği gibi dizinin RTÜK tarafından engellenmesinin ya da yayından kaldırılmasının yasal açıdan söz konusu olmadığını, Üst Kurulun diziyle ilgili kararını yayın kuruluşunun savunması alındıktan sonra vereceğini bildirdi.
Prof. Dr. Davut Dursun, Kuruluşun savunması yeterli bulunmadığı takdirde yasaya göre uygulanacak müeyyide program durdurmadır. Bu, programın yayından kaldırılması anlamına gelmemektedir. Bu arada Üst Kurulun bütün idari işlemlerinin yargı denetimine açık olduğunu belirtmekte yarar var" diye konuştu.