'Ruh sağlığı tedavisinde sorunlar devam ediyor

Altı ildeki hastane ve rehabilitasyon merkezlerini dolaşan RUSİHAK hasta haklarından hizmet verenlerin çalışma şartlarına kadar her konuda sorun yaşandığını söyledi. Dernek bağımsız bir denetim mekanizması talep ediyor. Ruh Sağlığında İnsan Hakları Girişimi Derneği (RUHİSAK) Akıl ve Ruh Sağlığı Alanında İnsan Hakları 2008 Türkiye Raporunu bugün açıkladı. Akıl ve ruh sağlığı alanında insan hakları savunuculuğu yapan RUHİSAK’ın Beyoğlu’ndaki merkezinde yapılan basın toplantısına katılan başkan Mesut Demirdoğan, başkan yardımcısı Şehnaz Layıkel ve yönetim kurulu üyesi Fatma Zengin Dağıdır raporun hazırlık süreci ve sonuçları hakkında bilgi verdiler. 6 ildeki hastane ve rehabilitasyon merkezleri ziyaret edildi RUHİSAK Haziran 2007’den bu yana sırasıyla Malatya, Elazığ, Adıyaman, Adana, Samsun, Ankara ve İstanbul’daki altı ruh sağlığı hastanesi ve altı bakın ve rehabilitasyon merkezini ziyaret etti. İnsan hakları avukatları, ruh sağlığı uzmanları, sanat eğitmeni ve aktivistlerden oluşan sekiz kişilik ekibin hazırladığı raporda şu sorunlar tespit edildi: Birtakım iyi uygulamalar olsa da, ruh sağlığı hastaneleri, bakım ve rehabilitasyon merkezleri uluslararası insan hakları kriterleri açısından oldukça olumsuz koşullara sahip; Kurumlarda özellikle tutulma koşulları, teşhis tedavi konusunda bilgilendirme, rehabilitasyon hakkına erişim, hareket serbestliği, istemsiz yatışlar, genel tıbbi bakım ve tedavi konularında yoğun ihlaller yaşanmakta; Toplumda tuh sağlığı tedavisi gören ve zihinsel engeli bulunan bireyler eğitim, rehabilitasyon ve istihdam hakkından yararlanmada ciddi sorunlar yaşıyor. Damgalama, ayrımcılık ve kötü muamele her alanda yaygın; Mevcut hizmetler kalıcı bir ilerleme ile sonuçlanmıyor. Aynı kişiler defalarca hastaneye yatıyor; Kurumlarda çalışma koşulları çalışanlar açısından tatmin edici değil, ciddi bir motivasyon eksikliği var. "Denetimleri bağımsız bir grup yapmalı" "Hizmet alan ve hizmet verenlerin önerisinin akıl ve ruh sağlığı alanında acilen toplum temelli hizmete geçilmesi gerektiğini" belirten Layıkel “kurumları izleyecek bir sivil ve bağımsız izleme mekanizmasına ihtiyaç var” dedi. "Raporun sonuçlarını 23-24 Ekim tarihlerinde Ankara’da, ilgili bakanlık, kamu kurumları ve sivil toplum örgütleriyle paylaştıklarını" söyleyen Demirdoğan "sempozyuma uygulama yapılan illerde tedavi görenler, yakınları ve kurum çalışanlarının da katıldığını" sözlerine ekledi. "Önerimiz toplum içi hizmet" Elazığ’daki Korumalı Evler projesinin ve Bakırköy’de uygulanan gündüz hastanesi uygulamalarının yaygınlaştırılmasını ve Adana’daki hastanenin mimarisinin model alınmasını öneren Dağıdır ruh sağlığı alanında toplum içi hizmetten yana olduklarını" söyledi. “Sosyal model kişilerin ihtiyaçlarını merkeze koyuyor ve tedaviyi bu ihtiyaçlar üzerinden ilerletiyor. İhtiyaçların belirlenmesi için de sorunu bizzat yaşayanlardan bilgi alarak yapıyor.” Bu hizmetlerin denetlenmesinde ve planlanmasında sorunu yaşayanların tam katılımın gerektiğinin altını çizen Layıkel bunun insan hakları ihlallerini ortadan kaldıracağını düşünüyoruz diye konuştu. “Akıl ve Ruh Sağlığı Alanında İnsan Hakları 2008 Türkiye Raporu” hakkında daha fazla bilgi için RUHİSAK'ın sitesine bakılabilir (Bianet.org)